15. bölüm: ''selam kardeşim..''

29 3 0
                                    






Müzik: The Neighborhood - Daddy İssues






Hepinize merhaba dostlar!

Bugün hikayenin asıl kısımlarına giriş yapıyoruz. Yani kitap daha yeni başlıyor diyebileceğim kısımlar..
Umarım okurken eğlenirsiniz.
Gerçi bu bölümde ne kadar eğlenebilirsiniz bilmiyorum ama🥹

Bu arada bölüme geçmeden bir hatırlatma yapmak istiyorum. Bu zamana kadar hiçbir bölümde size baskı yapmadım, vote yada yorum sınırı eklemedim. Ama fark ediyorum ki voteler çok az :(

Lütfen emeğimin karşılığını alayım. Aşağıdaki yıldıza basmak inanın hiç zor değil. Şimdiden teşekkürlerr💖





^^^





Efe Berent

Meyra'yı gizlice evden çıkarmam, habersiz bir şekilde doğum gününü kutlamamız ve çok şükür ki sonrasında hiçbir sorun çıkmadan evine getirmemizin üzerinden bir hafta geçmişti. Bugün cumartesiydi. Her zamanki gibi yorucu bir hafta olmuştu.

Birkaç ay sonra ikinci sınavları olacaktık ve sonrasında yarı yıl tatiline girecektik. Her ne kadar derslerim iyi olsa da yarı yıl tatiline bir an evvel girmeyi en çok isteyen kişilerdendim.

Şuan da haftasonu olmasına rağmen erkenden kalkıp test çözmeye başlamıştım. An itibariyle tek isteğim, son sınavlardan yüksek not alıp dönemi güzel bir şekilde kapatmaktı.

Sayısal derslerini çok severdim. Kendimi bildim bileli matematik ve diğer sayısal derslerden hep yüksek not almıştım. Benim sorunum İngilizce idi. Ezber yeteneğim hiç iyi değildi. Onun üzerine düşmem gerektiğinin farkındaydım ama nedense kendimi sürekli matematik çözerken buluyordum.

Susadığımı hissettiğimde odamdan çıktım ve aşağıya mutfağa indim. Bardağıma suyu doldurduktan sonra içmeden önce saate baktım. 11.30 olmuştu. Sabah saat yediden beri çalışıyordum. Sanırım bugünlük bu kadar yeterdi.

Mutfakta işimi hallettikten sonra salona girdim. Annemi koltukta sızmış bir şekilde görünce bütün moodumun düşmesi ile adımlarım yavaşlamıştı.

Yanına yaklaştım ve koltuğun önünde, sehpanın üzerinde ve elinde olan boş içki şişelerini toplamaya başladım. Ona kaç kez kendini böyle koyvermemesini güçlü olmasını söylesem de başaramıyordu. Bu da beni fazlasıyla üzüyordu. Topladığım şişeleri büyük bir çöp poşetine doldurdum ve mutfağa gidip çöpe attım.

Aynı zamanda salon çok havasızdı, her yer alkol kokuyordu. Odadaki tüm camları açtım ve annemin yattığı koltuğun ucuna gidip oturdum. Saçlarını okşarken fısıldayarak seslendim. "Anne.."

Yaşadıklarımız aklıma gelince gözlerimin dolmasına mani olamadım. "Anne, uyan hadi yatağına git."

Annem ayılmaya başlayınca ilk başta etrafa boş bakışlar atsa da sonrasında başının ağrımasıyla eliyle başını tutmaya ve sızlanmaya başladı. "Ah.. Başım çatlıyor.."

Saçlarını okşamaya devam ederken gözlerimden damlalar süzülürken annemin anlamaması için hızlıca sildim. O güçlü değildi, mental sağlığı çok kötüydü. En azından onun yanında benim güçlü görünmem gerekiyordu.

"Anne hadi kalk yüzünü yıka. Bende sana kahve yapayım, ayılırsın."

Yattığı yerden hafifçe doğruldu ve oturur pozisyona geldi. "Görüyor musun? Bir kez bile aramıyor. Onca sene bu kadar değersiz miydik onun için?"

AŞK EN NİHAYETİNDE Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin