Hellö! Nasılsınız?
Bu bölüm nereden çıktı, daha salıya vardı diyebilirsiniz inanın bende diyorum bunu. 17 Numara'yı düzenlediğimi belki biliyorsunuzdur. Bir süredir üzerinde çalıştığım ilk yarısını sonunda bitirdim ve o kadar mutluydum ki bölüm sözü verdim gitti. Hem önceki bölüm kısa diye sızlanmıştınız...
Beni İnstagram'dan takip ederseniz hem mutlu olurum hem de bu tarz gelişmelerden haberdar olabilirsiniz.💗
Satır aralarına yorumlanızı bırakmayı, oy vermeyi lütfen unutmayın(❁'◡'❁)
BÖLÜM 24
BİR ÇIKIŞ BİN ENGEL
Boğazıma oturan yumruyu geri itmek için sertçe yutkundum ve gözümden akan tek damla yaşı hızlıca sildim. Aynadaki görüntüme gülmeyi denedim. Eğer bunu başarırsam her şeyi başarabilirdim.
Gülümsedim.
Her ne kadar zayıf görünsem de güçlü bir şekilde.
"Bekle beni Esin, bekle."
Üstümdeki gecelikten kurtulup buz gibi suda yıkandım. Dişlerimi dakikalarca fırçaladım, ağzımdaki metalik ve ekşi tadı yok etmek için neredeyse ağzımın her yanını fırçalıyordum. Ardından saçlarımı en tepeden topladım, sıkıca.
Şimdi aynada gördüğüm görüntü çok daha güçlüydü. Her ne kadar göz altlarım mosmor, tenim hala bembeyaz olsa da önemli değildi. Gözlerimin ardında yatan gücü artık çok daha net görebiliyordum.
Üstümde gri bornozla banyodan çıktığımda beni Kunter karşıladı. Onun yanından geçip gitmek isterdim ama hala odama giremiyordum ve bu şehirden ayrılmadan önce de son kez girip içeride yaşanan felaketi hatırlamak istemiyordum.
"Bana son kez kıyafetlerinden verebilir misin?"
Kaşları çatık, bakışları keskin, dudakları dümdüz ama ifadesi buruk. Ona kurduğum cümle karşısında ise ifadesini tutmakta zorlanmıştı ama kendini sıktığını da görebiliyordum.
"Veremem." dedi, küçük bir çocuk gibi. "Bu şekilde dışarı da çıkamazsın." Derin bir nefes alıp bırakırken kaşlarını kaldırdı. "Gidemeyeceksin galiba."
"Gerek yok." Asil'in sol tarafımdan gelen sesini duyduğumda Kunter'le aynı anda kafamı ona doğru çevirdim. Elinde gri formamla koridorun bir ucunda duruyordu. "Geldiğin gibi gidebilirsin."
Asil'e doğru bir adım attığımda Kunter elini önüme çekip bana engel oldu. Şimdi öfkeyle Asil'e bakıyordu. "Evimden de, bölgemden de defol git."
"Tabii." Asil, gülümsedi ve elindeki formayı salladı. "Önce Yekta'ya formasını vereyim, ardından giyinsin ve ona kıyıya kadar eşlik edeyim. Sonra söz veriyorum bölgene bir Gri olsam bile adım dahi atmayacağım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VEYL: KÖTÜLERİN ŞEHRİ
JugendliteraturSadece kötülerin var olduğu bir şehirde hayatta kalabilir misin? Yekta kendini bir cesedin başında, elleri kanlı bir halde bulduğunda kötülük onun yakalarına yapışmıştı. Bir katil iyi insanların arasında yaşamını sürdürüp onların hayat kalitesini ma...