Hellö! Nasıl gidiyor?
Lütfen satır aralarına yorumlarınızı bırakmayı ve yıldızı parlatmayı unutmayın😭
VEYL
KÖTÜLERİN ŞEHRİ
BÖLÜM 49
GRİ'NİN GÖZDEN DÜŞÜŞÜ
Bir yıllık sessizliğimin Kıvanç Sidar dışındaki tek sebebi, Gri bölgeyi kurabilmekti. Yıllardır düzeni bozulmamış Kötülerin Şehri'ne yeni bir düzen getirmeyi amaçlamış ve bunu başarmıştım. Bu yolda emin adımlarla ilerlerken böyle sertçe yere çakılacağımı hiç planlamamıştım.
Gri Bölgenin var olması için güçlü bağlantılara, para ve direkt güç sahibi insanlara ihtiyacım vardı. Kötülerin Şehri'nde olsanız dahi, paranız ve gücünüzün şöhreti sizlere belli bir kademe bahşediyordu.
Bu tür insanlara bahşettiğim, güvenli bir bölgeydi.
Planı ilk yaptığımda Devin bunun tehlikeli olabileceğinden, ortaya çıkarsa tırmandığımız koca dağdan bir tekmeyle yere savrulacağımızdan bahsetmişti. Koray'la anlaşma yaptıktan sonra bile beni vazgeçirmek için çaba göstermişti. Ona göre bu, direkt canımı hedef alan bir plandı. Üçümüz dışında bir kişinin bile öğrenmesi, ölümüme davetiye çıkarmaktı.
Kötülerin Şehri, kötülüğün damarda kan gibi aktığı zehirli bir adaydı. Kandırıldığını anlayan güç sahibi mahkumlar, her bir sözüme kanan kaymak tabakadan Gri'ler onlara kurduğum düzeneği öğrenmişlerdi. Bir fare gibi kapana kısılan şimdi bendim.
Her zaman olduğunuz bölgenin dışından bir saldırı gelirdi. Sırtınızı yasladığınız, ait olduğunuz bölge hep en güvenli alanınız olmalıydı.
Kötülerin Şehri'nde ilk kez, saldırı içten geldi.
Gri Bölge halkı öfkeyle, hakaret dolu ağızlarını toplama gereksiniminde bulunmadan bana saldırmaya kalktıklarında çete önüme siper oldu. Sırtımı meydana verdim, gözlerim bana ulaşıp canımı yakmak isteyen Gri'lere kilitlendi. Benden hesap sormak istiyorlardı. Palavralarımı bir kere de yüzlerine anlatmamı, o kadar cesaretli olup olmadığımı soruyorlardı.
Beni dinlemeden bana saldırmışlardı. Aslında o anda anlamıştım, güvenlerini tam anlamıyla kaybettiğimi. Hızlıca kazandığım güven, hızlıca kayıplara karışmıştı. Yalanlar üzerine kurulu düzen, birkaç darbeyle yıkılıp beni üstünden atmıştı.
Öfkem ve intikam hırsım tırnaklarımla kazıya kazıya elde ettiğim her şeyi yok ediyordu.
Öfkeden gözü kan bürüyen Gri Bölge halkının gözlerine bakarken dudaklarımı araladım, bir açıklama yapmak ister gibi her birinin cümlelerini anlamaya çalıştım ama olmadı. Dudaklarımı araladığım gibi geri kapattım.
Gerçeği anlatmaktan başka bir açıklamam yoktu ve zaten gerçek bizi bu hale getirmişti.
Gri bölgeden yığılan öfke beni boğazlayacak gibi hissettiğimde bir adım geri attım. Sırtım birine çarpınca hızla arkamı dönüp kime çarptığıma baktım.
Siyah Bölge Öncüsü Kunter doğrudan üstüme yığılmak için an kollayan Gri Bölge halkına bakıyordu. Dudakları düz bir çizgi halini almıştı ve göz kapakları yarıya kadar inmişti.
"Demek bu yüzdenmiş." derken gözlerini indirip gözlerime baktı. "Bu yüzden halkın en çok benden nefret ediyormuş."
"Bunu hak etmiştin."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VEYL: KÖTÜLERİN ŞEHRİ
JugendliteraturSadece kötülerin var olduğu bir şehirde hayatta kalabilir misin? Yekta kendini bir cesedin başında, elleri kanlı bir halde bulduğunda kötülük onun yakalarına yapışmıştı. Bir katil iyi insanların arasında yaşamını sürdürüp onların hayat kalitesini ma...