53 | 257. Kurban

6.1K 552 825
                                    

Hellö! Nasılsınız?

Uzun, güzel bir bölümle geldim. Güzel derken kahkahalar atacağınız bir bölüm değil tabii ki siz okudukça benim kahkahalar atacağım bir bölüm😈

Biliyorsunuz ki(İnstagram'da bahsettim ama burada bahsetmemiş olabilirim) finale yaklaştık. En fazla beş bölümümüz olduğunu düşünüyorum. Bu en fazlası...

Bölümlerin uzunluğuna bağlı her şey ama konuların kapanma hızından ve yükselen ölüm oranlarından az çok anlamışsınızdır zaten.

Bölümü okurken satır aralarına yorumlarınızı bırakmayı ve yıldızı parlatmayı lütfen unutmayın✨

İyi okumalar🎈

İyi okumalar🎈

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

VEYL

KÖTÜLERİN ŞEHRİ

BÖLÜM 53

257. KURBAN

Kırma kalbimi.

Hayır.

Yerinden sökmemiş ol kalbimi.

Hayır.

Öldürme bizi.

Hayır.

Öldürmemiş ol bizi.

Kıvanç Sidar birçok kez beni yaralamış ve onu affetmemi beklemişti. O, birçok kez yaralı kalbini avuçlarımın içine bırakmış ve kesiklerini dikmemi beklemişti.

İnsanlar yaralanırdı, kesikler dikilirdi ve sevgi bir şekilde bütün bunlara aracı olurdu. Sevgi, bir şırınganın içindeki kırmızı bir sıvıydı ve tükenebiliyordu. Sevgi tükendiğinde insanlar yaralı kalır ve hatta bu yaralar tarafından bir ceset torbasına yerleştirilebilirdi.

Küt küt çarpan kalbim, duyduklarımı ve gördüklerimi reddetmek istiyordu. Reddetmek, kaçmak, saklanmak. Küçük bir çocuk gibi dolabın içine saklanıp beni yaralamak için hazırda bekleyen gerçeklerden korunmak istiyordum.

Henüz hiçbir şeyi sindirememiştim. Ne bir ağabeyim ve kız kardeşimin olduğunu ne ağabeyimi öldüren bıçağı katilinin eline isteyerek verdiğimi ne Giray'ın dostu tarafından kalbinden bıçaklanarak öldürüldüğünü ne Kaan'ın son nefesini vermeden önce yarım kalan cümlesini...

Sindiremediğim her şey birer yük olup omuzlarıma çökerken ağırlıklarından yere düşeceğimi ve bir daha oradan kalkamayacağımı sandım. Ezildim ve orada çürümeye yüz tuttum.

Yüzük parmağımdaki kiraz sapı, parmağımı sıkıp etimi sıkıştırmaya başladı. Başlamadı aslında, ben öyle hissettim. Hislerim bir canavara dönüştü ve beni yemeye başladı.

VEYL: KÖTÜLERİN ŞEHRİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin