52 | Badem Ağacım

5.4K 521 493
                                    

17 Numara'nın ikinci kitabı çıkıyoooooooor🎉 Bu sevinci Veyl için yaşayacağım günler gelsin hadiiii🎈

Satır aralarına yorumlarınızı bırakmayı ve yıldızı parlatmayı unutmayın✨

VEYL

KÖTÜLERİN ŞEHRİ

BÖLÜM 52

BADEM AĞACIM

Kalabalığın içinde yalnız hissediyordum.

Yalnızlık birçok şekilde ifade edilebilirdi ve şu an hissettiğim yalnızlık bana yalnızca acı veriyordu. Çünkü yalnızlığımın sebebi kayıplarım ve gerçeklerimdi. Gerçeklerden kaçabilirdi insan ama kaybetmekten kaçamazdı.

Sinan... Asla kabullenmek istemediğim ağabeyim ölmüştü. Kalbinden iki kez bıçaklanmış ve oracıkta son nefesini vermişti. Kıyıya yanaşan gemi Giray'ın ölü bedenini alırken onunkini de almıştı.

Sinan'ı bana manevi ağabeylik yaparken çok seviyordum ve hep onun gibi bir ağabeyim olmasını istediğimi söylüyordum. Hiçbir zaman onun gerçekten ağabeyim olabileceğini düşünmemiştim.

Sinan bana boşu boşuna ağabeyim gibi davranmamıştı.

Sinan'dan nefret ediyordum ama aynı zamanda onu kaybetmiş olmayı kabullenemiyordum.

Giray ve Sinan, Yeşil Bölgenin öncü ve yancısı... Kötülerin Şehri belki yüzlerce yıl var olacak ve onlarca öncü ile yancı görecekti ama Yeşil Bölgenin benim için Giray ve Sinan'dan başka öncü ve yancısı olmayacaktı.

Giray ve Sinan'ın ölerek şehirden ayrıldıklarına inanmak istemeyen bir yanım vardı. Her şeyin bir rüya olmasını o kadar çok istiyordum ki kendimi gerçeklikten sıyırmaya çalışıyordum.

Gri Bölgede, evimdeydim. Kar küreleriyle ve minik badem ağacımla dolu odada yalnızdım. Sırtımı duvara yaslamış, Bora'nın barından aldığım bir kasa şarabı yanı başıma koymuştum. İçiyor, içiyor ve daha çok içiyordum.

Kendimi kaybedene dek içecektim çünkü duygularımla başka türlü nasıl başa çıkacağımı bilmiyordum.

Kaybetmiş gibi hissediyordum ama Sinan'ı, Giray'ı öldüren katili kaybettiğim için üzülmek istemiyordum. Sinan ve Esin'le kardeş olduğum için üzülmek dahi istemiyordum. Bu durumdan o kadar çok nefret ediyordum ki babam denen o adamı karşıma alıp ona bunun nefretini kusmak istiyordum.

Neden benim babam oldun?

Babam olmasaydın yaşanmazdı bütün bunlar.

Babam olmasaydın kızın benden nefret etmez, arkadaşımızı öldürmez, beni Kötülerin Şehri'ne düşürmez ve bu lanet şehre düşüp Sinan ve Giray'ın ölümünün sebebi olmama neden olmazdı.

Birçok suçlu var, bunu biliyorum ama ben kendi suçlarımın altında eziliyorum.

Kendi kinimin, nefretimin altında un ufak oluyorum.

Elimdeki dibini gördüğüm şişeyi zemine bırakıp gözlerimi badem ağacı fidanıma diktim.

"Büyü," dedim, insan yerine koyduğum badem ağacı fidanıma. "Büyü ve sana sarılmam için uzat o dallarını." Dizlerimin üzerine kalkıp zeminde emekleyerek ilerledim ve saksının hemen dibinde durdum. "Annem gibi bakamıyorum ki sana." Dudaklarımı aşağı doğru büktüm. "Eğer bakabilseydim belki de daha hızlı büyürdün. Annem gibi değilim. Onun kadar sevgi dolu değilim. İçim nefretle, kinle dolmuş ki benim. Bak..." Başımı omzuma doğru yatırırken burnumu çekiştirmeye başladım çünkü hüngür hüngür ağlıyordum. "Annem gibi olsaydım sevgimle herkesi iyileştirebilirdim ama ben herkesin ölümüne yol açıyorum."

VEYL: KÖTÜLERİN ŞEHRİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin