20 | Yeşil Bölge

15.3K 1.5K 2K
                                    

Medya | Giray

İnstagram Parodi Hesabı | @girayveyl

Selam, nasılsınız?

Bölüme geçmeden önce rica ediyorum oylarımızı verelim✨

Geçen bölümü sevmediniz mi naptınız... Yorumlar da yerlerde😱

Yorumları ve oyları coşturalım💎

İyi okumalar

VEYL

BÖLÜM 20

YEŞİL BÖLGE

"Diyorum ki, dünya üzerinde kalan son adam olsan yine de dönüp sana bakmam."

Kunter'in, dakikalardır savunduğu şehrin en yakışıklı, çekici ve gösterişli adamı oluşunu tek bir cümleyle, bir kez daha reddettiğimde bana memnuniyetsiz bir bakış atıp parmaklarını masaya vurdu. Sırtını yaslandığı sandalyede gerinerek öne eğildi ve mavi gözlerini kısarak beni kıstırmaya çalıştı.

Ben masanın bir ucundaydım, o diğer ucunda. Onun evindeydik, şehrin içindeki devasa evinde. Yeşil bölgeye geçmeden önce eve geçip suikastçilere onlardan korkmadığımızı göstermemiz gerektiğini dile getirmişti. Başta yalnızca beni korumak için evden kaçırmıştı, tıpış tıpış geri dönmüştük. Yine de geride bıraktığımız evi şimdiden özlemiştim.

"Ama benim genlerim kusursuz. Kız kardeşime bak, o bile sinir bozan carlamalarının yanında kusursuz. Eğer kabul edersen bir hafta boyunca canın ne isterse onu yeriz."

"Öncelikle..." Onun gibi sırtımı sandalyeden ayırdım ve uzun tırnaklarımı masaya vurdum. Gözleri hemen tırnaklarıma kaydı ve onu taklit edişime gülmemek için dudaklarını birbirine sıkıca bastırsa da munzur sırıtışını gizleyemedi. Bu tavrını görmezden gelmeye çalışarak devam ettim. "Ne kardeşin ne de sen kusursuz değilsiniz. İkinizin de kalbi kararmış. Bencil, garip insanlarsınız. Bazen bir arada olmadığınız için şehir olarak şanslı olduğumuzu düşünüyorum."

"Neden?" Dilini sivri dişine bastırırken bir an ciddileşti. Konu Amber olduğunda hep ciddileşiyordu.

"Muhtemelen Amber canı sıkıldıkça birilerinde kusur bulur ve onları öldürmeni isterdi. Sende bir katil olduğun için gösteriş yapa yapa gebertirdin. Tüm şehre korku salardınız. Herkesi önünüzde diz çöktürürdünüz. Burası bir hapishane değil sizin acımasız krallığınız olurdu."

Keyifle sırıttı."Mükemmel olduğumu düşündüğünü biliyordum. Bak, o güzel ağzından sonunda benim için güzel şeyler çıktı."

"Çıkmadı."

"Çıktı." Küçük bir çocuk gibi omuz silkti. "Benden fantastik bir kahramanmışım gibi bahsettin. Eğer sihrin, büyünün diyarında olsaydık buranın krallığım olacağını söyledin." Hemen ardından beni baştan aşağı süzdü, sinir etmek ister gibi. "Ama endişelenme, öyle bir şey olsaydı seni yine yanımdan ayırmazdım."

Bıkkın bir iç çekerek ardıma yaslandım. "Seni ne zaman uzun süren bir ciddiyetin içinde göreceğim acaba?" Cık cıklayarak kafamı iki yana salladım ve ekleme yaptım. "Ayrıca şu bir hafta boyunca istediğimi yiyebileceğim teklifine gelirsek. Zaten hep benim istediklerim pişiyor ve yiyorduk. Her gün, yemekler yapılmadan önce Sarah'ı yanıma gönderen sen değilmişsin gibi konuşma."

VEYL: KÖTÜLERİN ŞEHRİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin