26 | İkilem

11.9K 1.3K 1.8K
                                    

Hellöööö! Nasılsınız?

Bölüm uzun mu kısa mı bilmem ama ben bir şeylere doydum bu bölüm ihihihihih

Zaten yüz bin kelimelik bölüm olsa yine kısa dersiniz siz hııııhh

✨Satır aralarına yorumlarınızı bırakmayı ve yıldızı parlatmayı lütfen unutmayın✨

VEYL

BÖLÜM 26

İKİLEM

Avuç içlerimin terlediğini, midemin bulandığını, soğuk terlerin sırtımdan kayıp formamın içine aktığını hissedebiliyordum.

Herkesin hayatta bir amacı olmalıydı. Eğer bir yere sıkı sıkıya tutunmazsanız bodoslama aşağıya düşerdiniz. Şehirdeki savaşıma devam etmem için öncelikle yasıma son vermem gerekiyordu ama bunun içinse annemin katilini bulmam.

Zihnimde çakan şimşeklerle kendimi evin dışında buldum. Kunter'in karanlık malikanesine ilerlerken gözümü daha önce hiç bu kadar karartmadığımı fark ettim.

Bir katildi, Siyah bölgede yaşam sürüyor olmalıydı. Genç demişlerdi, yaş aralığı bu şehirde olması için uygundu. Bunca zaman annemin katiliyle aynı kaldırımdan geçip, aynı havayı solumuş olabilirdim.

Şehirden çıkmadan önce daha önce yeltenmediğim o şeyi yapacaktım. Annemin katiliyle tanışacak, o gün olanları bir de ondan dinleyecektim.

Kunter'in malikanesinin kapısının önüne geldiğimde birkaç ışığın açık olduğunu gördüm ama onun içeride olduğunu sanmıyordum. Yeni yardımcısı ya da adamlarından birileri olabilirdi. O diğer evdeydi, henüz şehre indiğini de sanmıyordum.

İçeri girerken oldukça rahattım. Merdivenleri çıkarken etrafıma birçok kez bakındım ama etrafta ne kimseyi gördüm ne de ses işittim.

Merdivenleri çıkıp Kunter'in çalışma odasının önünde durdum. Uzun zamandır burada olmadığımı düşünürsek kapıyı kilitlememiş olabilirdi.

Kapının kulpunu indirdiğimde gözlerimi devirdim. Kilitliydi.

İç çekerek elimin tekini belime yerleştirdim. Anahtarı evde bir yere koymazdı, muhtemelen üzerindeydi. Odaya girip dosyalara bakmak için anahtarı bizzat ondan almalıydım yani.

Ona söylesem direkt verir miydi? Sanmıyorum.

O halde onu kandırmam gerekiyordu.

"Gri Hanım." Sağımdan gelen sesle irkilerek oraya doğru döndüm. Kunter, odasının kapısının pervazına yaslanmış kısık gözlerle beni izliyordu. "Bu ziyaretini neye borçluyum?"

"Burası benim de evimdi hani?" diye sorarak ona doğru yürümeye başladığımda kaşları hayretle havalandı. "Bunu reddeden sendin."

"Manasız bir red olmuş." Yanına vardığımda omzumu duvara yasladım. "Bu gece burada kalacağım ama odamda kalamıyorum, malum. Benim yerime sen orada kalsan fena olmaz."

"İçinde birilerinin öldüğü odalarda kalamıyorum, fobim var." Sırıttı. "Ama beraber yatabiliriz, daha önce yapmadığımız şey değil."

"Evde başka odalar da var."

"Evet ama başka yatakta yatınca kâbus görüyorum."

"O halde ben yatarım." diyerek üst kata yöneldiğimde beni kolumdan yakaladı. "Tamam, sen burada yat. Ben başka odada kalırım."

VEYL: KÖTÜLERİN ŞEHRİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin