Sadece kötülerin var olduğu bir şehirde hayatta kalabilir misin?
Yekta kendini bir cesedin başında, elleri kanlı bir halde bulduğunda kötülük onun yakalarına yapışmıştı. Bir katil iyi insanların arasında yaşamını sürdürüp onların hayat kalitesini ma...
Yıldızı parlatmayı ve yorumlarınızı benimle paylaşmayı unutmayın❣
VEYL
BÖLÜM 30
BÖLÜM SONU CANAVARI
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Ne zamandan beri?" diye sorarken nefesimi tuttuğumu fark ettim. Kunter, özünde iyi bir adamdı ama hiç kimse onu öldürmeye kalkan insanları cezasız bırakmazdı. Özü iyi olsa bile yaşanmışlıklardan ders çıkaran ve tekrarlanmaması için büyük adımlar atmayı göze alabilecek biriydi.
İsterse en kötü olabilir, isterse iyi kalabilirdi ve ben onun bu durumda iyi kalmak isteyeceğini düşünmüyordum.
Sorum, ona yeni bir sigara yaktırırken gözlerini de kaçırmasına neden olmuştu. Ne zaman bir sorunun cevabından hoşnut olmayacağımı bile gözlerini kaçırır, susardı.
"Hedefin sen olduğunu ve bunu onların yaptığını ne zamandan beri biliyordun?" diye sordum daha net olmak adına. Bu konu hem onu hem de beni fazlasıyla germişti.
Devin'in kulağıma fısıldadığı ilk andan beri bunu onların yaptığını biliyordum ama ortaklarının kim olduğunu sonradan, tepedeki evde ağaçta otururken anlamıştım.
Devin ve Asil'in ima dolu cümleleri bana gerçeği sunmuştu.
Daha önce Devin ve Rüzgar'a bunun imasını yapmıştım ama direkt bildiğimden hiç bahsetmemiştim çünkü bu yanlışlık için ne kadar kötü hissettiklerinin farkındaydım.
Niyetleri Kunter'di ve o zamanlar Kunter için negatif hislerle yüklüydüm fakat pozitif olanlara yeni alışmaya başlıyordum. Ona bu kadar değer vermiyordum, değer verdiklerim Devinlerdi.
Devin, Asil ile birlik olarak bir hata yapmıştı ama onu tanıdığım için suçlayamıyordum. Buraya gerçekten kötü olduğuna inandıklarını öldürmeye gelmişti ve Kunter en kötü olarak anılıyordu. Bir de benim için çıkardığı zorlukları, Koray adına ettiği tehdidi hatırlayınca aslında Devin'in bu kararı alması çok da beklenmedik değildi.
Devin, koruma içgüdüsüyle dolup taşan bir kadındı ve beklemek lügatında yoktu.
Peki ya Asil?
Asil'in gerçek yüzünü her seferinde gördüğümü sanıyordum ama her seferinde bambaşka bir tarafıyla karşılaşıyordum. Beni Kunter'in en kötü olduğuna o kadar iyi inandırmıştı ki bunca zaman gerçek kötünün, planlarla dolu olanın o olduğunu anlayamamıştım.
Kunter'i, dostum dediği kişiyi ikinci kez öldürmeye çalışmıştı ve ilk seferde amacı Öncü olup onun yerine geçmekti.
İkinci seferde ne düşünüyordu da öldürmek istemişti?
