chapter 3: starstruck

478 62 52
                                    

İlham kazanmak için oy ve yorumlarınız gerekiyor.




"Yemekler.. Hepsi... Harika." Nick geldiğinden beri yemeklere gömülmüştü, ve her 2-3 lokmada bir ne kadar lezzetli olduklarından bahsediyordu.

"Afiyet olsun." dedi Elina. Her şeyi o hazırlamıştı, gastronomi okuduğu için bu konularda oldukça yetenekliydi. Fakat Nick'e yemek hazırlamak kendi isteğiyle yaptığı bir şey değildi, masada tam yanında oturan kızın ısrarlarının getirdiği bir zorunluluktu.

"Ah, çay demlenmiş olmalı!" Lea ayağa fırladı. "Yemekleri Eli hazırladığına göre çayı ben hazırlamalıydım, değil mi?" kıkırdadı.

"Her zamanki gibi çok hamaratsın." Elina burun kıvırdı. Lea birazdan masaya çay dolu fincanları yerleştirdiği tepsiyi bıraktı.

"Aman Tanrım." Nick yaklaştı ve fincanlara daha dikkatli baktı, beyaz, porselen fincanlar "Minnie Mouse" desenliydi.

Lea Nick'in neye baktığı fark ettiğinde açıkladı, "Eli Minnie Mouse'u çok sever. Taşınırken onun için almıştık."

Nick bir kahkaha atarken, kendisine inanamadığını düşündü. Bu iki kızın evinde, çiçekli masa örtüsünün üstünde yemek yiyor, Minnie Mouse desenli bardaktan çay içiyordu. Tüm bunlar ten rengi hariç tamamen siyahlara bürünmüş olan görüntüsüne oldukça zıttı, gerçekten komik görünüyordu.

"İşin nasıl gidiyor?" Lea bu tuhaf misafir ile bir sohbet açmak için sordu. Elina'nın bunu yapmayacağından zaten emindi.
"Çok kişi dövme yaptırıyor mu?"

Evet, Nick kızlara bir dövmeci olduğunu söylemişti. Konuşmak için dudaklarını araladığında, kendini gülmemek için sıktı. "İyi gidiyor. Yoğunluk da... Her zamanki gibi."

"Aslında Lea da bir zamanlar dövme yaptırmak istiyordu, değil mi Lea?"

"Evet," genç kız en yakın arkadaşını onayladı. "Koluma veya omuzuma küçük bir şey yaptırmak istiyordum."

"Ha... Demek öyle." Nick gözlerini kaçırdı.

"Hey, sana bir uğrarım belki?" Lea başını yana yatırdı. "Yetenekli olduğundan eminim. Hem de tanıdık birinin yapması daha iyi olur."

"Aslında bu doğru," Elina başıyla onayladı. "Hatta belki ben de bir tane yaptırırım. Hımm... Annenin baş harfini yaptırmak güzel olurdu."

"Kızlar, kızlar." Nick siyah gözlerini önce Elina'ya, sonra Lea'ya çevirdi.
"Bunları dişünmeyin. Çünkü... Bence dövme yaptırmak istemezsiniz."

"Neden?" Elina kaşlarını çatmıştı.

"Nedeni..." Nick yutkundu. "Gerçekten çok acıtıyor olması."

"Ne olmuş? Biraz acıya katlanabiliriz." Lea omuz silkti.

"Imm, peki tam olarak ne kadar acıtıyor?" Elina tereddüt etmişti.

"Çok, çok fazla." Nick düşünmeden yanıtladı.

"Saçmalama Elina, ne olacak?" Lea arkadaşına dönmüştü, ama Elina hemen vazgeçmiş gibi görünüyordu.

"Bilemedim ki şimdi," mırıldandı. "Gerek de yok aslında..."

Lea sinir olmuş bir bakış attı. "Bence güzel olabilirdi."

"Derinin üzerine dikiş dikilmesi gibi," Nick Lea'ya baktı. "Canının bu kadar yanmasını istemezsin, kimse istemez."

"Öyle mi?" Lea ani bir hareketle uzandı, Nick'in üzeri dövmeyle kaplı olan eline dokundu.
"Bu Tinkerbell'in sihirli tozuyla mı oldu?"

manipulative Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin