chapter 24: a single Bullet

232 34 63
                                    


Hepimize çok ama çok geçmiş olsun. 🖤

Yıldıza dokunmayı unutmayın.



(Tom's POV)

Hiçbir zaman sevmemiştim bu kızı.

Konuşup duracağını bizi duyduğunu gördüğümüz ilk anda anlamıştım; ondan kurtulamamış olmam berbat bir şeydi. Şimdi çoktan ölmüş olabilirdi, ama hayır, bunun yerine bir yolunu bulup hayatta kalmış, ve yine bir şekilde de Matthew'i öldürdüğümü öğrenmişti.

"Hadi Lea." sevgilimi pansiyonun kapısında kendine doğru çekti.

Haftasonu bitmişti ve herkes kapıya çağırdığımız taksilerle dağılıyordu, Lea'nın ailesi havaalanına geçerken, Lea ve Elina da evlerine dönüyorlardı.

"Aşkım." Lea'yı en yakın arkadaşının kolundan ayırarak kendime yaklaştırdım, Elina'nın hoşnutsuz bakışları üzerimizde geziniyordu.

"Ne zaman göreceğim seni? Yarın çalışıyor musun?"

"Evet, çalışıyorum." duraksadı, gözleri kararsızca etrafımda dolaştı.
"Bilmiyorum, sonra konuşuruz."

Aramıza giren bu mesafeden nefret ediyordum, bunun nedeni olan Elina'dan nefret ediyordum.

Ailesiyle tanışmıştım ve şimdi her şey mükemmel olabilirdi. İlişkimizde bir üst seviyeye geçmiş olabilirdik. Ama hayır, bunun yerine, gözlerini benden kaçırıyordu sevgilim... Benimle buluşmak için net bir gün bile veremiyordu.

Tüm bunların sorumlusu ise o aptal kızdı.

Yine de eğilip saçlarının mis kokusunu içime çektim derince. Sonra dudaklarına kısa bir öpücük bıraktım, karşılık vermeyeceğini bildiğim için uzatmadan geri çekildim.

"Görüşürüz sevgilim."

"Görüşürüz." hızlı hareketle benden uzaklaşıp Elina ile pansiyondan çıktı. Arkasından bakarken yüzümde zorla tuttuğum gülümsemeyi yok ettim.

Sorun şimdi Elina'ydı, ama her zaman Elina olmayacaktı.

Başka biri, herkes olabilirdi aramıza giren. Hayatında bunca kişi olduğu sürece herkes onu benden uzaklaştırabilir, aramıza mesafeler koymasına neden olabilirdi.
Buna izin veremezdim.


***

Öğlen bir toplantım vardı.
Sabah pansiyondan ayrıldıktan sonra spora gitmiştim, şimdi ise eve dönüp hızlı bir duşun ardından toplantıya yetişmem gerekiyordu. Lea'ya sabah mesaj atmıştım, ama hala dönmemişti. Toplantıdan sonra Bookish'e uğramaya karar verdim, bugün akşam vardiyasında çalışacağını biliyordum.

Evden çıktığımda bahçeye park etmiş araba gözüme çarptı, kaşlarımı kaldırdığımda çok geçmeden aklımdaki soru cevaplandı.

"Tom!"

"Zawe?" topuklu ayakkabılarının zeminde çıkardığı ses hızlandı, yanıma ulaştığında durdu.

"Sonunda," dedi öfkeli bir sesle.
"Haftalardır sana ulaşmaya çalışıyorum, ne halt ettiğini sanıyorsun?"

"Konuşmamızın doğru olacağını düşünmüyorum." dedim neredeyse ona bakmayarak.
"Ciddi bir ilişkim var, kız arkadaşımın bundan hoşlanacağını sanmıyorum."

"Hah." rahatsız edici bir ukalalıkla güldü.
"Kız arkadaşın mı? Bu yüzden mi telefonlarımı açmıyorsun?"

Cevap vermeden gözlerimi ondan daha da uzaklaştırdığımda, bana biraz daha yaklaştı.

manipulative Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin