yeni bölüm için sınırımız +20 oy ♡
Nick göğsünün altındaki kanlı elini bir süre için kaldırdı, işaret ve baş parmaklarını kaldırarak tabanca şekli yaptı.
"Hadi, bang bang!"
Lea bir elindeki silaha, bir de Nick'in kanlı parmakları ile yaptığı tabanca şekline baktı, düşündü.
O zaten Bay Ronald tarafından vurulmuştu, ama ölmemişti; ve ondan kurtulmak gerçekten çok işine yarayabilirdi. Evet, tek bir kurşunla belki de gelecekte olabilecek birçok problemden kurtulabilirdi.
Ama... Bunu yaparsa ondan ne farkı kalacaktı?
Bu kişi için bir insan hayatını sonlandırmış olmanın sorumluluğunu almaya değer miydi?
Tom'un birini öldürmesine şahit olmak yeterince hasar bırakmıştı zaten genç kızda. Bunu kendisi yapamazdı, yapmayacaktı.
"Daha ne kadar bekleyeceksin?"
Kendisine alaylı bakan siyah gözlere döndü.
"Sen... Sen o kadar berbat birisin ki," yüzünde tiksinen bir ifade belirdi.
"Şimdi bu iğrenç hayatını bitirseydim sana iyilik yapmış olurdum. Ama hayır, buna değmezsin. Kendimi bir dakika için bile suçlu hissetmeme değmezsin."
Silahı attı ve çıktı. Toplanan kalabalık kıza irileşmiş gözlerle bakarken, hızla otobüs durağına kadar koştu.
________________________
Kamera kayıtları sona erdiğinde mavi gözler ekrana gülerek bakıyordu.
"O mükemmel... Kelimenin tam anlamıyla, mükemmel."
"Duydunuz mu, iğrenç bir hayatım varmış." Nick kıkırdadı, gülmek aslında kurşun yarasını acıtıyordu ama bu umrunda bile değildi. Olaydan itibaren 1 hafta geçmişti ve artık hastaneden çıkmıştı, şimdi Tom'a hesap verme zamanıydı.
"Kız senin canını bağışlamış." dedi Emma, fincanındaki çayı içiyordu.
"Yerinde olsam buna odaklanırdım."
"Benim canımı bağışlamış?" Nick tek kaşını havaya kaldırdı.
"Ben onun yaşamasına izin verdiğim her gün, onun canını bağışlıyorum."
"Shhh." Tom kumandayı aldı.
"Konuştuğu sahneyi tekrar izlemek istiyorum. Yanında bir ceset yatıyor, o kadar dehşet içinde... Ama o kadar da cesur..."
"Bu bir film değil Tom, kız sahneyi oynamıyor."
"Biliyorum, kardeşim." Tom güldü. "Bu ona hayran olmama engel değil."
"Ona ne engel olabilir ki zaten?" Nick alay etti. Tom ise aldırmadan videoyu geriye sardı.
________________________
"Anlamıyorum kızım. Neden işi bırakmak istiyorsun?"
Bayan Margeret kafası karışmış şekilde, karşısındaki solgun, nispeten zayıflamış genç kıza bakıyordu.
"Devam edemeyeceğim," dedi kısık bir sesle. "Üzgünüm."
"Böyle olmaz." kadın kızın omuzunu tuttu. "Bana ne olduğunu anlat. Bir şey olmuş, sen hiç iyi görünmüyorsun."
Lea'nın ağlama refleksi ile kaşları çatıldı, dudağını ısırdı. O kadar yıpranmıştı ki...
Evine kalmaya gittikleri Anna ve Henry büyük ihtimalle ölmüşlerdi, Elina ise Tom'un evinde tutsaktı. Kendisine yardım etmeyi kabul eden ilk polis memuru, gözlerinin önünde vurularak öldürülmüştü.
Yalnızdı, ve aslında çok korkuyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
manipulative
FanfictionGözlerin gözlerimle uzun süre temas etmekten çekiniyor. Saçlarını kulağının arkasına sıkıştırırken alt dudağını kemiriyorsun, oturduğun yerde bir türlü rahat edemiyormuşçasına kıpırdanıyorsun. Düşüncelerini dev bir bilboard'ta yazıyor gibi net bir ş...
