chapter 21: Dead man in the room

300 38 87
                                    



Şimdiden mutlu yıllar my babies! 🎊♥️

+15 oy sınırı devam ediyor.

Ayrıca yorum da yapın ♥️

Bu gördüklerimi hayatım boyunca unutamayacaktım, daima benimle kalacaklardı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Bu gördüklerimi hayatım boyunca unutamayacaktım, daima benimle kalacaklardı.

Kurşunla birlikte bir yığın kan daha etrafa saçıldığında, sonunda sesimin kontrolünü geri kazandım ve çığlığı bastım.

Tüm bunlar gerçek miydi? Kâbus mu görüyordum?

Tom silahını atıp hızlı adımlarla yanıma ulaştı, geri gidip koşarak oradan uzaklaşmak istedim ama gözlerim kırmızıya boyalı cesede takılıp kalmıştı.

"Sevgilim." fısıldadı, kanlı eli elimi bulduğunda tüm olanların şoku ile titriyordum.

"Onu öldürdüm, çünkü ölmeyi hakediyordu," sakin bir sesle açıkladı.
"Senden hoşlanıyordu, evli olmasına rağmen. Ayrıca bir oğlu olduğunu biliyor muydun?" şimdi güçlü bir öfkenin kalıntıları ile kaşları çatılmıştı.

"Ölmeyi haketti o, geç bile kalmıştım."

"Tom..." duyduğum ve gördüğüm hiçbir şeye, karşımdaki bu adamın Tom olduğuna inanamıyordum.

"Korktuğunu biliyorum," yüzümü elleri arasına aldığında sıcak kanın yanaklarıma bulaştığını hissettim.

"Ama bunu yapmalıydım...Onu senin için öldürdüm, aşkım." dediği cümleyle korku ve hissettiğim tüm dehşetin karışımıyla ağlamaya başladım. Benim yüzümden... Benim yüzümden biri ölmüştü?

"Şşhh, dur, sakin ol Lea." yeniden beni tuttu, kanlı parmakları ile gözyaşlarımı siliyordu.

"Neden ağlıyorsun? Dünya bir pislikten temizlendi."

"Sen... Sen iyi değilsin," sonunda düzgün bir cümle kurabilmiştim, ve bu şu an düşündüğüm tek şeydi.
"Bunu nasıl yaparsın? Bir katil... Katil oldun, bir insanı öldürdü-"

"Dünyayı sapık bir pislikten temizledim," düzelten bir sesle sözümü kesti.

"O sapığın tekiydi diyorum Lea, anlamıyor musun?" yeniden kaşları çatıldı.
"Sen de ondan mı hoşlanıyordun yoksa? Ama, nasıl?" iki elini saçlarına daldırdı, benden uzaklaştı ve telaşla yürüdü. Genişlemiş gözlerinde gözbebekleri çok hızlı hareket ediyordu.

"Nasıl? Hem ondan hoşlanıp, hem Nick'ten mi hoşlanıyorsun?"

"Nick?" az önce dediği şeyi gerçekten demiş olamazdı, değil mi? Onunla olan şeyi bilemezdi?

"Bilmediğimi düşünüyorsun." ellerini saçlarından indirdi, gözleri sağlıksız bir parıltı ile parladı.

"Beni aldattığını, bilmediğimi düşünüyorsun."

manipulative Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin