+15 oy sınırını hatırlatıyorum. ❤️Veee işte bölüm için yaptığım aesthetic! (Şarkıyı da dinleyin mutlaka, evet çok aesthetic bir bölüm oldu)
The Ritz, yaklaşık 120 senelik bir restorandı. Londra'nın en elit, en pahalı yerlerinden birisiydi, ve hiç şüphe yoktu ki Lea böyle bir yeri yalnızca filmlerde görmüştü."Cindirella'daki balo salonuna benziyor," mor elbiseli genç kız, aklından geçen şeyi direkt söyledi.
"Sadece... İnsanlarla dolu olmayan versiyonu."Tom eğlenerek gülümsedi. "Cindirella demek?" dudak büktü. Lea ona bakarken kaşlarını kaldırdığında, İngiliz muzip bir tavırla omuzlarını silkti.
"Ben Güzel ve Çirkin'deki balo salonu derdim."Lea çok bilmiş bir ifadeyle başını iki yana salladı. "O bir şatoydu."
"Oh, demek bir şato isterdin?"
Lea endişeyle konuştu, "Hayır, hayır öyle demek istemedim, burası çok gü-" Tom'un alaycı bakışlarını gördüğünde durdu, sahte bir öfkeyle uzun boylu adamın koluna yavaş bir yumruk attı.
"Benimle eğleniyorsun.""Görünüşe göre sen de bana vuruyorsun, Lea."
Genç kız pembeleşmiş yanaklarıyla güldü, ardından onunla birlikte masaya doğru yürüdü. Tom sandalyesini çektiğinde tatlı bir sesle teşekkür etti.
Masa donatılmaya başlandığında kahverengi gözler gittikçe irileşiyordu, bunlar ne değişik yemeklerdi. Elina'dan dolayı bazı tuhaf yemekleri duymuştu, ama buradaki tabakların bazılarını hiç görmediğinden emindi.
Geçtikleri bir ayda sık sık görüşüp zaman geçirmişlerdi ve dün birlikte kahve içerlerken Tom, kendisine birlikte akşam yemeğine çıkmayı teklif etmişti. Kabul ederken gidecekleri yerin böyle bir yer olacağını düşünmemişti, ama işte buradalardı ve oh, bu alışılmadık görünümlü yemekler son derece lezzetliydi.
"...Toplantıdan çıktıktan sonra eve gittim, Bobby'i aldım ve parkta gezmeye-"
"Ne toplantısı?" Lea sordu. Tom kendisine gününü anlatıyordu.
"Bu... Aslında yatırımlarla ilgili bir toplantı," dedi İngiliz. "Para yönetimi, fonlar ve yatırımlar. Bilirsin."
"Biliyor gibiyim," genç kız sırıttı.
"Oh, elbette. Benden daha iyi biliyorsundur."
"O kadar da değil," kız kıkırdadı. Sonuçta yüksek lisans eğitiminde gördüğü her şey teorikti; Tom'un yaptığı gibi öylesine yüksek miktarda bir parayı daha önce yönetmemişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
manipulative
FanfictionGözlerin gözlerimle uzun süre temas etmekten çekiniyor. Saçlarını kulağının arkasına sıkıştırırken alt dudağını kemiriyorsun, oturduğun yerde bir türlü rahat edemiyormuşçasına kıpırdanıyorsun. Düşüncelerini dev bir bilboard'ta yazıyor gibi net bir ş...