"Kalbini sevdim. satırlarını sevdim. sigarayı içişini, dumanını içine çekişini sevdim. ruhunu sevdim ben senin. kalbimde duruşunu sevdim."
-Anonim-
İnsan geceleri kendi ile başbaşa kaldığında düşünürmüş her şeyi, düşünceleri geceleri anlam bulurmuş. Bende böyle bir gecedeydim. Geçmişi hatırlamayı huy edinmiştim geceleri. Tek geçmişim tek düşündüğüm sadece sen olmuyordun Barın. Sana gelirken bende bir sürü engelden geçmiş, tepetaklak olmuştum. Pişmanlıklarım, hatalarım hala uğraşıyordu benimle. Senden önceki 1 yıllık ilişkimde aldatılmıştım. Uğruna her şeyi verdiğim, her şeyden vazgeçtiğim adam tarafından.
Yıkık dökük bir binanın parçaları gibiydim. O anda sen sarıldın acılarıma. Şehir dışına yaptığım bir gezide tanışmıştık, aynı okulda ama farklı kampüs binalarında olduğumuz için tanımıyorduk birbirimizi. Kısa sürede baya kaynaşmıştık, meğer oldukça yakın oturuyormuşuz, birbirimizi görmememiz aslında imkansızmış. Ama şans işte.
Yaz okulu dönemine seninle başlamıştım. Sana tüm geçmişimi anlatmıştım yalansız bir ben olarak gelmiştim. Çabucak girmiştin aklıma. Geziden döndüğümüz gün lütfen bana gel demiştin. Gelmiştim. 6 katlı bir apartmanın çatı katında oturuyordun. Evinin 2 odası mutfağa açılan bir salonu vardı. Kendi başına bu koca evde nasıl yaşıyordun bilmiyorum. Salonda bir şöminen vardı, birbirinden bağımsız renklerde koltukların. Şöminenin yanında kahverengi koltuğu seçtim oturmak için. Çekingen bir tavra bürünmüştüm. Sense kahvelerimizi yapıyordun. Elinde sevgililere özel yapılmış 2 kahve bardağı ile geldin "Bardak almaya gittim, bunu çok beğenmiştim, adam bunun çiftide var sevgilinle kullanırsın al dedi, bense yok, ama alayım bari dedim, bak sanaymış" diye gülümseyerek bardağı bana uzatmıştın. Kocaman gülümsememe neden olmuştun.
Yanımdaki koltukta oturmuş anlatıp duruyordun aileni, derslerini. Ben sessizce seni dinliyordum sadece. Sorduklarına cevap veriyordum, sıkıldığım zamansa duvardaki tablolara bakıyordum. Bunu farketmiştin "Biliyor musun, sıkıldığın zaman ortalığa göz gezdirmeye başlıyorsun, bu arada tabloları kendim seçtim seviyorum böyle farklı şeyleri" demiştin.
Saatlerce konuşmuştuk, saat neredeyse gecenin 3ü olmuştu, "Sana sarılarak uyumak istiyorum" dedin. Reddetmedim. Bi sevgiye, sarmalanmaya ihtiyac duyuyordum. Odana gittik, çift kişilik bir yatağın özenle serilmiş yatak örtün, bez bir dolabın vardı. Giymem için siyah tişörtünü verdin altımda taytım vardı zaten. Komidinin üstünde küçük mumların vardı. Onları yakıp ışığı kapattın. Yatağı yerleşebileceğim şekilde açmıştın çok tedirgindim. Yatağa girdim sende yanıma uzandın. Sanırım ölecektim. Heyecandan mı tedirginlikten mi bilmiyorum. Sana dönmüştüm, beni çoktan geniş kollarınla sarmalamıştın. Kokunda boğulacaktım neredeyse, beni gerçekten sana çekiyordu. Bu parfüm değildi, bu sadece senin kokundu ve bana özeldi hissediyordum. Gözlerimi kapadım, bana bir şeyler fısıldıyordun ilk anlamadım. Sonra gözlerimi açıp sana baktım, gökyüzünü yansıtan gözlerin aydınlık bir gün gibi parıldıyordu. Beni öpmeni diledim. Neden bilmiyordum. Sanki içimi okumuş gibi öpmüştün. İşte o gün sevdim ben seni.
Bu 1 ayda sana geldim, bana kahvaltılar hazırlıyordun bende sana akşam yemekleri yapıyordum. Öyle çok kafelerde gezmiyorduk. Bende sevmiyordum, gezmediğimizin nedeninide sorgulamıyordum. Kimsenin çok gitmediği bir kafeye gidiyorduk seninle, yine Furkan, Furkanın yeni kız arkadaşı, sen, ben, o kafeye gitmiştik. Telefonun masanın üzerinde duruyordu. İlk önce ananem aradı deyip kalktın masadan. Sonra geldin, ekranın son aramalarda kalmışken masanın üzerine koydun telefonu evet ananem vardı ama sevgilimde vardı. Ben olduğumu düşündüm çünkü benide aramıştın. Sorgulamadım. Akşam eve gittim, facebook fotoğraflarına bakarken siyah uzun saçlı bir kızla 2 resminize rastladım. Aklıma takıldı sana sordum "Ne oldu ki" diye tepki verdin sonra hemen açıklamanı ekledin. "Yakın aile dostumuzun kızı, o da burda okuyor, seni tanıştırırım şuanda burada değil" dedin. Aklıma çok takılmıştı. Ev arkadaşıma gösterdim evet bu kızı görmüştüm onunla ama çok önceden dedi. Kötü düşünmemeye çalıştım ama bugün gördüğüm sevgilim ve resim beni tedirgin etmeye yetmişti. Ertesi gün sana sevgilimi gördüğümü çaktırmak istedim. Ne diye kayıtlıyım dedim. Şaşalamıştın "Sürpriz olsun bitanem" dedin. Sonra saatler geçtiğinde aniden telefonu bana döndürmüş, ne diye kaydettiğini göstermiştin. "sevgilimmmm" numarada benim numaramdı. Ama bu durumda bi gariplik vardı.
Akşam eve gitmiştim yorgundum, bütün bir gün gezmiştik. Hemen yatağımla buluştum. Eve geldiğim an aramıştın nasılsın diye sorgulamıştın. Şaşırtıcıydı. Önemsemedim, uyumak istiyordum. Ama uyuyamadım ard arda 2mesaj gelmişti senden. O beni yıkan mesajlar. Tahmin ettiğimi farketmiştin söylemek istemiştin. O gece kendimi çok kötü hissettim, topladığım parçalarım yeniden dağılmıştı ortalığa. Bende aldatılmıştım ve şuan bir aldatılma malzemesiydim. Düşündüğüm şeyler arasına şimdi o kız da girmişti. Haberi yoktu yada vardı bu durum kötüydü ve sen kendimi çok suçlu hissetmeme neden olmuştun.
Ondan sonra yinede vazgeçmedin hiç benden ve şuan bunu sorguluyorum Barın. Hep senin için vazgeçilmez olabilecek miyim gerçekten? Geceleri düşünmelerime bir son verebilecek miyim?
Yüreğinde, yüreğimi bulduğum an her şey son bulacak sevdiğim, o an geldiği zaman her şey şenin için olacak.
-
Merhaba arkadaşlar. Hikayeyle aranızı soğutmak istemiyorum. Sık sık bölüm yayınlamaya çalışıcam. Ama lütfen beğenilerinizi görüşlerinizi benimle paylaşın. :))
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Senin İçin
RomanceBende bıraktığın "Sen" için, sadece sevdiğin, Hayran olduğun kadın... "Ben" için. Umay ve Barın. Hikayelerine güzel başlamamışlardı zaten, güzelde bitmedi. Bu peri masalı değildi, bu bir umudun sönen ışığıydı. Aslında hiç yanmamıştı, sadece inandı...