Çatlamış, temeli oynamış bir binayı yeniden boyasan ne fayda. Bir sarsıntıda yeniden çatlıyor.
Uğraşta veriyor oysa ki yıkılmamak için, çürüse dahi yıkılmayacağım diyor.
Yıkılmıyor, çatlıyor, üstüne binen yüke rağmen asla yıkılmıyor.-
Gözde abla beni arayıp akşam yemeğine gelmem için ısrarda bulununca, hazırlanıp babamın evine geçtim. Aslında böyle şeyleri çok sık yapmazdı ama sanırım bugün iyi günündeydi. Eve doğru yürürken yağmur sonrası oluşan havanın o güzel kokusunu içime çektim. Kendimi biran olsun çok dingin hissettim.
Babamın evinin bulunduğu bu site gerçekten çok güzel ve sakindi ama benim için kötü bir anı barındırıyordu. Babam buraya taşınırken, tamda şuan karşımdaki köşede aldatıldığıma şahit olmuştum. 1 yıllık ilişkim yıkılmış ve paramparça olmuştu. Erkek arkadaşımın beni aldattığı kız ne tesadüf ki burada oturuyordu, tamda biz evi taşırken onlarında burada olacağı tutmuştu. İlla ki öğrenecektim ama onları öpüp koklaşırken görmek benim için büyük bir yıkımdı.
Babamın arabayla yanıma yaklaşarak aniden kornaya basıp beni korkutması gerçek dünyaya dönmemi sağladı. Arabayı parkedip, yanıma gelerek kocaman sarıldı saçlarımdan öptü. Baba sıcaklığı, baba şefkati. Bunlar her an yanımızda olabilse keşke. Her canımız yandığında, her ihtiyaç duyduğumuzda koşarak sarılabilsek.
Birlikte kapıya geldiğimizde Gözde abla gözlerinin içi gülerek karşıladı bizi. Üzerindeki hava bugün çok farklıydı.
Evin içi güzel yemek kokularıyla dolmuş, masa özenle hazırlanmıştı. Çözemediğim birşey vardı. Ya da şuan kafamda çakan şimşekler. Olmasını istermiydim, ya da istemezmiydim. Belkide yoktu öyle birşey, nasıl olsa bizi neden biraraya getirdiğini anlatacaktı.
Babam Gözde ablayı öperek üstüne rahat birşeyler giymeye gitti. İkimiz başbaşa kalmıştık. Ben ona gülümsedim o da bana gülümsedi. Gerçekten güzel bir kadındı. Kumral dalgalı saçları, ela gözleri, alımlı gülüşü dikkat çekiciydi. Annemden kişilik yada görünüş olarak fazlası var mıydı orası muamma ama kendi çapında onunda iyi yanları vardı."Çok güzelsin. Aynı annene benziyorsun. Büyürken hep babanmışsın ama şu son 1 yıldır aynı annen gibi bakıyorsun. Sanki karşımda Arzumu görüyorum" iyi mi yoksa kötü birşey mi söylemek istediğini anlayamadım. Evet anneme benziyordum ve buna aynaya baktığım heran şahit oluyordum. Onun gibi net görüşlü dik yıkılmayan bir kadın olabilmeyide fazlasıyla istiyordum.
"Teşekkür ederim, bunu senden duymak gerçekten güzel. Ona benzeyebilmek, benzetilmek her yönden benim için önemli birşey. Umarım seninde, sana benzeyen güzel çocukların olur" bunu söylediğime inanamıyordum, içimden geçenler dışıma vuruyordu. Kocaman gülümsedi "İnşallah" dedi.Babamda gelince hep beraber masaya geçtik. Gözde abla birbirinden güzel şeyler hazırlamıştı, tabiki çoğunu yardımcıları yapmış olsada ellerine sağlıktı. Babam karısına bugün olan işlerin özetini geçip ona düşen dosyaların içeriğini anlatıyordu. Ben pek yabancıydım konuya işletme işleri pek dikkatimi çekmiyordu.
"Ee küçük hanım anlat bakalım, sen ne yapıyorsun? Ne zaman dönüyorsun ve biz mezuniyetine ne zaman geliyoruz?"
"Ohoo baba ne yaptın, daha mezuniyete kaç ay var ve öbür hafta dönüyorum sanırım"
"Hmm alttan ders falan yok yani. Geçen dönem yaz okuluna kalman biraz üzdü beni, tatilindende birşey anlayamadın"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Senin İçin
RomanceBende bıraktığın "Sen" için, sadece sevdiğin, Hayran olduğun kadın... "Ben" için. Umay ve Barın. Hikayelerine güzel başlamamışlardı zaten, güzelde bitmedi. Bu peri masalı değildi, bu bir umudun sönen ışığıydı. Aslında hiç yanmamıştı, sadece inandı...