"Bir dudak ölüm istiyorum, dudaklarından."
-Anonim-
Etrafımdaki insanları sevmeye çalışma duygusundan kaçtım hep. Bir ortamda yada sınıfta kendimi soyutlama yoluna gittim. Ayak uyduramadığımdan değil. İnsanların çıkarcı davranışları bunu bana yaptırmayı öğretmişti. 5. Okul senemde artık mezun olacağıma seviniyordum, evet aylar vardı ama sona yaklaşmıştım.
Şöyle bir geriye baktığımda 5 yılın getirilerine ve götürdüklerine baktım. Benden çaldığı şey gerçekten çok fazlaydı. Bu yılında son ayına girmiştik artık. Yeni bir yıl hep umut getirsin istedim, ama her yıl daha bir umutsuzluk bindirdi bedenime.
Sen vardın. İyice kanıma karışmaya başlayan alkol gibi, sarhoş oluyordum beni kırıp döküşlerinle. Kafamı, düşüncelerimi meşgul eden sen vardın artık. Korkuyordum, her hareketinden çekiniyordum, beni bu hale sen getirmiştin. Tam anlamıyla barıştığımız dan beri aynı evi paylaşan bir çift haline gelmiştik, evime uğruyor eşyalarımı toparlıyor tekrar sana geliyordum. Ama bu bize yaramayacaktı, seni özlemeye fırsatım kalmıyordu.
Bu fırsatı en yakın dostum, çocukluk arkadaşım Sare "Seni 1 haftalığına rahatsız etmeye geliyorum" dediğinde yaratmıştım. 1 haftalık izindi bu, sensizlik izni.
Sare'nin gelişi neşe getirmişti. Olan biteni biliyordu dedikodu malzememiz oldukça çoktu. Bir fikir öne sürmüştü, Sen konusunda nekadar tedirgin olduğumu biliyordu. Kendisinin kullandığı sahte bir hesabı vardı. Ama inanılacak şekilde gerçek duran.
Resimler oldukça olağan, doğal, yabancı Portekiz bir kıza aitti. Kız fotoğraflarının kullanıldığını bilse sevinirmiydi yoksa bize dava mı açardı bilemiyorum. Sare bu hesaptan seninle konuşabileceğimi söylemişti. Anlaman mümkün değildi zaten. Kabul etmiştim, hiç yapmayacağım birşeydi ama beni buna sen itmiştin.Sana takip gönderdim hiç tereddütsüz. Bunu bekliyormuş gibiydin anında kıza yazdın. Sinirimden neredeyse kuduracaktım. Merhabalar, yaş sormalar, memleketler derken kızla tanışmak istedin hemde yüzyüze. Onu buraya davet ettin. Ben kalacak yer mevzusunu dillendirdim, sende kalabileceğini söyledin. Hay şerefsiz! Evet kızla konuşuyordun ama kendin hakkında söylediğin hiçbirşey gerçek değildi. Okuduğun bölüm, yaşın, karakterin. Kızın hesabından mesaj atıyorken bende sana kendim olarak mesaj atıyordum. Ne yapıyorsun, nerdesin. Bana doğruları söylediğine şükrediyordum. Kıza ballandıra ballandıra güzel yerlerde olduğunu söylüyordun. Evet bana doğruyu söylemen seni gözümde düştüğün yerden kaldırmıyordu. Birkaç gün sohbeti sürdürdüm seninle, tüm fotoğraflarını beğendin inandın da.
Bu süre zarfı içinde seninlede görüştük tabikide, Sare ile tanıştın, akşam yemeklerinde, kahvaltılarda buluştuk. Bana davranışların hala aynıydı. Koluma sarılıyor, omzuma yaslanıyor, durduk yere öpüp duruyordun. Sen hareket ettikçe burnuma vuran kokunla sersemliyordum. Kahretsin! Kokun olmasa diye düşündüm beni sana bağlayan ne vardı başka.
Ah vardı bana ilgin, beni sahiplenişin, bana mırıldandığın aşk cümleleri. Bunlarla kandırıyordun ya beni.Yanındayken düşüncelerimi durduramıyordum, sinirliydim o kızla konuştuğun için. Elimde olsa vereceğin tepkiden korkmasam "O konuştuğun benim Barın, sen ne ayaksın ya" derdim herhalde. Ama diyemedim. Diyemezdim. Sinirliydin, beni oracıkta döver miydin, söver miydin belli olmazdı.
Yine birgün konuşurken sevgili konusuna geldi konuşma. Ben aldatıldığımı anlattım sana. Çok tepki vermedin. İçtiğini ve çok sinirli olduğunu söyledin. Ben zorladım sevgili konusunda. Bana çıkışmıştın ve ben oldukça şaşırmıştım. "Ya sen ne diyorsun, seninle burdan konuşuyorum diye sevgilimi olucam kızım. Uzaktan uzağa sevgilimi olunur. Seni tanımıyorum, bu işler yan yana tanıdıkça olacak şeyler bunlar boş işler. Hadi eyvallah" yazmıştın. Gülsem mi ağlasam mı bilemedim o an.
Konuşmayı kesmiştin. Bende seni takipten çıkardım. Acaba herkesle böyle konuşuyor muydun merak ediyordum. Senin yanındayken mesaj gelmiyordu telefonuna, belkide benim yokluğumdan yararlanıyordun.
Ah sevgilim, ah. Ne yapıcaz böyle. Tüm çabaların bunlarla geride kalıyor. Sana yakınlaştığım kadar uzaklaşıyorumda.
Hiç değişmeyeceksin biliyorum...
-
Merhaba arkadaşlar yine yeni bir bölüm beğeni ve yorumlarınızı bekliyorum :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Senin İçin
RomanceBende bıraktığın "Sen" için, sadece sevdiğin, Hayran olduğun kadın... "Ben" için. Umay ve Barın. Hikayelerine güzel başlamamışlardı zaten, güzelde bitmedi. Bu peri masalı değildi, bu bir umudun sönen ışığıydı. Aslında hiç yanmamıştı, sadece inandı...