Ben birtek seni diledim.
-
Gözlerimi, günler sonra yeni bir sabaha seninle birlikte açtım. Dün gece yanında uyuyakalmıştım. Sıcaklığın yanından ayıramamıştı beni. Ama annem farketmeden kendi odama gitsem iyi olacaktı. Yanından yavaşça kalktım, o kadar güzel uyuyordun ki, uyandırmaya kıyamazdım. Ama öyle olmadı, kalktığımı hissettiğin anda kolumdan tutup beni kendine doğru çektin.
"Nereye gidiyorsun bakalım sen""Odama" dedim gülerek "Annem farketmeden gitmeliyim bence, sence?"
"Peki tamam git. Ben burda yalnız uykuma devam ederim"
"Ama aşkım farkındaysan senin evinde değiliz keyif yapma gibi bir imkanımız yok biliyorsun"
"Biliyorum tabikide sevgilim. Hadi git sen ama kocaman bir öpücük isterim"
Öpücüğümü verdikten sonra hızlıca kendi odama geçtim. Bugün güne gerçekten güzel başlamıştım. Keşke hep böyle olabilseydi ama bununda bir sonu vardı. Akşam arabasıyla tekrar yola çıkacaktın, okuduğumuz şehre. Dönmek zorundaydın, orada çalıştığın bir işin vardı ve aldığın izin sona ermişti ama olsundu bu bile bana yetmişti.
Odamın camını açıp içeriyi havalandırırken annemin dün akşam ne yaptığının merakı içerisindeydim. Acaba iyi eğlenmişmiydi keyfi nasıldı.
Ayşe abla yine günün en güzel kahvaltısını hazırlamıştı. Sende bugün gayet iyi görünüyordun. Gülüşünün ayrı bir havası vardı. Masaya doğru gelirken sanki dün gece hiç beraber uyumamışız gibi, yanağıma öpücüğünü kondurup "Günaydın" dedin.
Annem ise gayet zinde görünüyordu işi başından aşkındı. Elindeki laptopta birşeyler yazıp bir yandan kahvesini içmeye çalışıyordu.
"Çocuklar kusuruma bakmayın yazımın acilen yetişmesi gerekiyorda" iş kadını güzel bayan diye geçirdim içimden.Kahvaltımızı yaptıktan sonra akşama kadar olan baktimizi değerlendirelim dedik. Bugün malesefki arabayı alamamıştım annemin işi vardı. Heryere otobüsle gitmemiz gerekecekti. Bizde eve yakın yerlerde olmayı tercih ettik.
Havada tatlı bir esinti vardı, yavaş yavaş yağmaya başlayanda bir yağmur. Güzel şeyleri anımsatıyordu bana. Elini tuttum, işte bu benim sevgilim dercesine. Özlemiştim yanında salına salına yürümeyi, şımarmayı, saçmalamayı.
Bazen bana deli muamelesi yapıyordun "Ah ah yazık, vah vah" diyordun ama senin yanında delirmek bile ayrı bir hoştu. Lakin ben delirmiyordum sen fazlasıyla gıcıklık yapıyordun.Eve yarım saat uzak olan sahile bakan küçük tatlı kafeye oturduk. Denizin kokusu burnumuzdaydı. Tamda zihnimde canlandırdığım fotoğrafın aynısıydı bu an. İki kahve söyledik. Gözlerin beni süzüyordu, ellerinse ellerimde sıcacıktı. Herşey güzeldi, herşey mükemmeldi. Mükemmellikten korkardım aslında hep ama şuan korkmam için hiçbir neden yoktu.
"Gözlerin, hani şu içtiğim kahvenin telvesi kadar yoğun, anlamlı Umayım. Neler saklıyor bazen bilemiyorum. Bana o kadar farklı anlamlarda bakıyorsunki kayboluyorum, kaybolmak tarif edemem fazlasıyla değişik bir his. Kendimi sana büyük bir sorumlulukta hissediyorum. Kaybolduğum bu güzel gözleri kaybetmek istemiyorum"
Sorumluluk? Kendini neden bana bu kadar sorumlu hissediyordunki. Yanındayım işte hep buradayım ben zaten. Bende korkuyordum çok aşktan kaybolmamızı bende istemiyordum.
Gözlerim ise seni asla kaybetmezdi, şu hayatta en net gördüğü şey sendin çünkü. Buna herşeyden çok emin olabilirdin.Birbirimize tatlı şakalar yaparak, uzun uzun sohbet ederek geçirdik günü. Kalkıp gezemedik çünkü yağan yağmur hiç dinmek bilmedi. Eve döndüğümüzdeyse baya geç olmuştu, yağmur gelişimizi engellemişti. Annem ise valizini çoktan arabada hazır etmişti.
Seni içim biraz buruk, otogara götürdük. Bende birkaç gün sonra yanına gelecektim ama şuan seni gönderiyor olmak farklı hissetmeme neden olmuştu. Furkan senden önce gitmişti ve onun yanına gidiyor olman hoşuma gitmiyordu. Tek derdimde buydu benim evet.
Arabana az kalmıştı, kocaman sarıldım sana.
"Bak uslu dur oralarda, birkaç gün sonra bende geliyorum, sonuçları kötü olmasın""Miniğim, sonuçları kötü olacak hiçbirşey olmayacak biliyorsun"
Bilmem mi...kesin olmayacaktır.Annemde seni öperek
"Tanıştığımıza tekrar memnun oldum Barın, yine bekliyorum, bu çok kısa oldu" dedi
"Umarım Arzum hanım. Bende tanıştığıma çok memnun oldum, tekrar görüşmek üzere, kendinize çok iyi bakın"Yeniden yanağımdan beni uzunca öptün. İşte, gidiyordun, seni çeken zehire, zehiri içinde bulunduran şehire. Yapabildiğim en iyi şey ise şuan sana el sallamaktı ve herşeyin yolunda gitmesini dilemekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Senin İçin
RomanceBende bıraktığın "Sen" için, sadece sevdiğin, Hayran olduğun kadın... "Ben" için. Umay ve Barın. Hikayelerine güzel başlamamışlardı zaten, güzelde bitmedi. Bu peri masalı değildi, bu bir umudun sönen ışığıydı. Aslında hiç yanmamıştı, sadece inandı...