Gözler şahididir mühürlenmiş sessizliğin.
-
İşte tüm büyük zehirleri içinde bulunduran bu şehre geri gelmiştim. Zehirden kastım insanlar... bugüne kadar asla bu şehirden nefret etmedim, edemezdim de fakat hani bir söz vardır "Bir şehri güzelleştiren içindeki insanlardır" diye, işte bu aralarda burayı güzel görmeme tek neden sadece sana olan sevgim.
Otogara inmiştim, indiğim anda ise gözlerim seni bulmak istemişti ama gelememiştin, çalışıyordun yani öyle söylemiştin. Hava ise yağmurlu, iç karartıcı olmakta fazla ısrar ediyordu. Bulduğum ilk taksiye atladım ve evime geçtim ev arkadaşım ise benden 1 saat önce gelmişti, tatiller her zaman birbirimizi özlememize neden oluyordu, mezun olunca ne yapacağımızı düşünüp duruyorduk ikimizde. 4 yıldır aynı evi paylaşıyor, yeri geliyor birbirimizin anne babası oluyorduk. Arada ufak tefek tatsızlıklar olsa bile bir şekilde düzeltiyorduk. Beni kapıda görünce sıkı sıkı sarıldı, eşyalarımı içeri taşımama yardım etti. Valizindeki eşyaları dolabına yerleştirmeye başlamıştı, bir yandan da aldığı parfümleri deniyordu, ortalık birazcık savaş alanı gibiydi.
"Oooo ölüyorum galiba Buse, bu odaya ne yaptın sen ?"
"Parfümcüde biraz kararsız kalmış olabilirim bebeğim, şu gördüğün 4 parfümü aldım denedim fakat hala kararsızım"
"Şuan hiçbiri bana güzel gelmiyor biliyor musun?"
"Evet, bana da gelmiyor galiba kullanmayacağım"
"Sanırım fazlasıyla alışveriş yapıp dönmüşsün, bunların dolaba sığacağına emin misin, resmen bir dolap dolusu kıyafet almışsın"
"Dayanamıyorum biliyorsun, onu al, bunu al, şunu al derken dolabımı yenilediğimim farkına varamıyorum"
"Biliyorum, çok şükür ben atlattım mutluyum, bu gece senin için dua edeceğim dostum"
"Delisin sen Umay"
"Deli diyorlar bana desinler değişemem, desinler değişemem..."
"Delirtenler utansın beybi"
"Delirten utanmamakta ısrarcı Busem ama yinede seviyoruz ne yapalım"
"Seviyorsun evet ama Umay, gerçekten Rana ve çetesi çevrenizdeyken nasıl olacak böyle, resmen ben strese giriyorum, seni yanlış etkilemek asla istemiyorum ama üzülmeni de istemiyorum biliyorsun"
"Biliyorum elbette, ama sende beni biliyorsun sonuna kadar sürdürüyorum bazı şeyleri, ne olursa olsun Barının beni sevdiğini biliyorum eğer aklımızdaki gibi şeyler yapacak olursa onu o zaman düşünürüz"
"Bak sen yinede temkinli ol bu kıza karşı"
"Beni tanımıyormuş gibi konuşuyorsun Buse, ben gardını alan bir kızım"
"Haha hadi iyi bakalım, Barının yanına gidecek misin bugün?"
"Evet beni yemeğe götürecekmiş, gönül alma işleri her zamankinden"
"Oda işini biliyor"
"Bilmez mi hiç"
Buseyi yeni eşyalarıyla baş başa bırakıp, kendi odama geçtim. Valizimi yerleştirmek şuan bana fazlasıyla zor geliyordu. Akşam 7 buçukta beni alacaktın o zamana kadar dinlemek en büyük tercihimdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Senin İçin
RomanceBende bıraktığın "Sen" için, sadece sevdiğin, Hayran olduğun kadın... "Ben" için. Umay ve Barın. Hikayelerine güzel başlamamışlardı zaten, güzelde bitmedi. Bu peri masalı değildi, bu bir umudun sönen ışığıydı. Aslında hiç yanmamıştı, sadece inandı...