Senden Giderken

1.3K 105 15
                                    

Sana artık dön demeyeceğim çünkü giden bendim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Sana artık dön demeyeceğim çünkü giden bendim... Sessiz, acılı ve derinden...

-

İçinde bulunduğum karmaşık duygulara bir isim veremiyordum. Adına aşk dediğimiz bu saplantı hali beni ne ara bu içinden çıkılmaz karmaşık, çıkmaz yollara sokmuştu? İçimden bir his sevdiğin kadar sevilmedin ki zaten derken neden ısrarla O diye diretiyordum?

Gözlerimdeki yaşları elimin tersiyle alelade sildim, uzun ve bastıran sisin kasvetine bulanmış dar sokağın kırık dökük kaldırımında ilerledim. Senden kilometrelerce uzağa gitmek istiyordum. Dünya üzerinde senden başka kaçabileceğim bir yer olabilir miydi acaba? Yüreğimde taşıdığım senden nasıl uzaklaşabilirdim ki... İçimdeki sızıyı sana anlatsam gülerdin büyük ihtimal. Bana yalanlarını saklayarak bakan o gözlerin aşk sızını göremeyecek kadar körken, anlatsam da duymayacak kulakların gibi duyarsızdı artık...

Şimdi sensiz ama seninle dopdolu bir zamana yürüyorum... Sert adımlarım dizlerimden yukarı sızlatsa da bu tempomu durdurmuyor. Bu şehirden senden, benden, bizden, hatıralarımızdan uzağa gidiyorum. Her an gitmeye hazır valizim ise sanki bugünün geleceğini biliyormuş gibi, sıradan bir yolculuğun isyankarlığı ve karmaşıklığı içerisinde bana eşlik ediyor...

Aslında "Neden?" diye bağırmak istiyorum sevgilim. "Söylesene neden sevgilim?" Neden sandığım gibi bir olamadık. Sebebi yeterince sevmeyi bilmediğimizden miydi? Ya da senin naifliğine tutkun olduğum yalancı taş kalbin miydi sebep? Biliyor musun seni tutkuyla severken bile bu tutkudan ve sebep olacaklarından hep ürktüm. Hep bir darbe bekledim belki de inanamadım muhteşemliğine. Ne muhteşemdik değil mi sevgilim? Sen beni başka sevmiştin herkesten başka. Herkes giderdi ya hani sen gitmezdin benden, şimdi sende herkes mi oldun sevgilim?

Bu bitmeyen yol sanki beni çıkmaz sokaklara götürürmüş gibi... Senden sonra her yer çıkılmaz, boş ve anlamsız olsa da gitmeliyim. Karanlığın sinsice sakladığı acıtan duyguların kol gezdiği gece saatlerindeyim. Niye bir taksi durdurmadığımı sorgulamadan sergüzeşt yürüyorum bitmeyen bu uzun yolu. Halbuki biz seninle ne çabuk giderdik terminale. Ellerim ellerindeyken zaman geçer giderdi, yol bile biterdi. Bitmeyen bu yol ellerinin yokluğundan mı sevgilim? Ah içime, tenime işleyişin neden bu kadar acı veriyor? Gitmeden özleyişim ve gerçekleri unutmak isteyişim neden? Hissetmek duymak kadar acı değildi belki de... kulaklarımın işittiği alçak ihanetin inanılmaz ve kahredici doğası, içimdeki aşkını aldı ve yerine nefreti koydu.

Hiçbir şeyi açıklamanı istemedim. Neyi açıklayacaktın ki? Hangi birini... ilişkimizde hangi zamanlar gerçekti ya da biz sadece ikimize ait bir ilişki yaşadık mı? Aklından neler geçiyordu beni sevdiğini söylerken? O düne kadar hayran olduğum beyninde kim ya da kimler vardı?

İşte etrafta insanlar, ellerinde valizler şarmaş dolaş ayrılık vaktini bekleyen sevgililer. Aman ne hoş ne güzel. Terminal ve onun hüzün kokan havası da mı seni hatırlatmalı illa. Çalmayan telefonum geliyor aklıma birden, annemi aramadığımın yeni farkına varıyorum. Kapattığım telefonu açıyorum. Bir sürü bildirim geliyor ardı ardına... Cevapsız çağrılar ve sayısı belirsiz sesli, yazılı mesaj... hah... yüzümde acı bir tebessüm beliriyor. Birkaç saat önce bende seni aramıştım ve ulaşamamıştım. Nasılda telaşlanmıştım sana bir şey olmasından ve evet sana bir şey olmuştu sevgilim. Telefonum çalmaya başlıyor ve tabi ki de sen arıyorsun. Aramanı reddederek annemi arıyorum. Uzun bir çalıştan sonra tam kapatacakken açıyor annem telefonu.

Senin İçinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin