⚜1

918 105 12
                                    

🌺İyi Okumalar🌺

🌺İyi Okumalar🌺

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

☘

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

9 Kasım 1770;

Evlilik törenimizin gerçekleşmesinin ardından yanlızca iki gün geçmişti. Jungkook fazla vakit kaybetmeden ait olduğumuz yere gitmemiz gerektiğini söyleyip, babam ve annemden izin aldıktan kısa bir süre sonra yola koyulmuştuk. Elbette ki Jungkook, gideceğimiz yeri söylemediğinden ve ben dahil kimse bunu bilmediğinden ötürü en azından orman yolunu geçene kadar; Henry, Hoseok, Yoongi ve kraliyet askerleri babamın emriyle bize eşlik etmişlerdi. Neden gizli olduğu konusunu henüz konuşmasakta aklım en çok yaşayacağımız yerde ama daha doğrusu hazırladığı sürprizdeydi.

Ormanın bitiminde, dağlık yamaçların başladığı kısımda duygusal bir vedalaşmadan sonra eşyalarımızın bulunduğu çantaları sırtımıza yüklendik. Bir kısmının içinde benim eşyalarım vardı fakat onunkilerinde ne olduğunu henüz bilmiyordum. Bana taşıtmak istemese de çok fazla çanta bulunduğundan ötürü en azından hafif olanları almış olduğum için sevinmeli miydim, emin değildim. Ama yine de bütün yükü üstlenmesini istememiştim.

Dağların yamacına doğru yürürken ister istemez de olsa, nefes nefese kalıyor ve yoruluyorduk. Yolumuzun uzun olduğunu az çok tahmin edebiliyordum ama nereye kadar yürüyeceğimizi kestiremiyordum. Jungkook da yol boyunca sadece gerçekleştirmek istediği şeylerden bahsediyor ve sanırım beni oyalamayı hedefliyordu.

Güneş batıncaya kadar yürüdüğümüz dağın tepesine ulaştığımızda; artık tek bir adım atacak halimin kalmadığı her halimden belli oluyordu ki önce elimdeki çantaları ardından da kendimi yere atmıştım. Derin nefesler alırken gözlerimi kapattım ve biraz da olsa dinlenmeye çalıştım. Nefesim düzene girdiğinde ve sessizliğin beni rahatsız etmesiyle gözlerimi açtım fakat Jungkook'u etrafta göremeyince hızlıca ayaklandım.

"Jungkook?!" diye seslenerek etrafa bakınıp yürümeyi sürdürdüm.

"Buradayım, prensesim" diyerek yükseklikten doğru eğilip bana gülümsediğinde; rahat bir nefes verdim.

The Joseon Dynasty ♛ RoséKook ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin