⚜18

187 47 26
                                    

🌺İyi Okumalar 🌺

🌺İyi Okumalar 🌺

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Jungkook'dan•

Uzun bir seferin ardından ülkeme ve sarayıma dönmenin bana ilk başta huzur vereceğini düşünmüştüm. Tabi en büyük mutluluğumda kraliçe Roséanne ile tekrar bir araya gelecek olmamdı. Fakat işler umduğum gibi gitmemişti. Yorgunluğumu bir kenara bırakıp, heyecanla gözlerim kraliçemi aradığında kısa süre içerisinde sarayda olmadığını fark etmek bana tuhaf gelmişti. Sarayda meşguliyetlerinin ve sorumluluklarının epeyce fazla olduğundan ötürü hiç dışarıya çıkmadığını biliyordum. Bu yüzden nereye gittiğini ve neden akşam saatlerine kadar dönmediğini merak etmiştim.

Daireme çekilmeden hemen önce benim için düzenlenmiş olan ziyafetin tadını çıkarmak istesem de bu pek mümkün olmamıştı. Aklım, neredeyse gece yarısı olmak üzereyken; hâlâ saraya dönmemiş olan güzel kraliçemdeydi. Başına birşey gelmesinden korktuğum için Seokjin'e birkaç muhafız ile birlikte onu aramaya çıkmalarını emretmiştim ki ana kraliçenin beni engellemesi içime bir kuşku daha düşürmüştü.

Ana kraliçe beni dairesine davet edip, birşeyler konuşmak istediğini söylediğinde her ne kadar gönüllü olmasam da, konunun sevgili kraliçem Roséanne olabileceğini düşündüm. Ben yokken neler olduğunu da çok merak ediyordum. Acaba neler söyleyip, onu üzmüş ve kötü davranmıştı. Belki de herşey benim en son bıraktığım gibiydi. Yani ilginç bir şekilde normal.

"Otur oğlum" diyerek karşısında ki minderi işaret ettiğinde sözünü ikiletmedim.

"Biliyorum, uzun yoldan geldin. Oldukça yorgun ve bitkinsin. Büyük bir zaferle döndüğün için seni kutluyorum ve gurur duyuyorum. Sayende halkımız bize daha çok güveniyor ve sana dua ediyor. Ülkeyi büyük bir beladan kurtarman beni onurlandırdı" gülümsediğini gördüğüm an saygıyla başımı eğdim. Onun böyle hoşnut konuşması bana iyi hissettirmişti.

"Fakat.." başımı kaldırıp yüzüne baktım. "eşin için aynı şeyleri söyleyemeyeceğim" dediğinde kalbimin atış hızı birden arttı.

"Bu bahsi ağzıma almak bile istemiyorum ama bilmen gerekiyor ki eşin Roséanne, âlim Eunwoo ile yakın bir münasebet içinde" duyduğum şey az önce hızlanan kalbime bir bıçağın saplanma hisssiyle yer değiştirmişti.

"Anlayamadım, neden bahsediyorsunuz? Eunwoo'ya kraliçeme ilim öğretmesi konusunda bizzat ben rica ettim. Bunu, bambaşka bir şeymiş gibi çirkin bir ifadeyle anlatmaya nasıl cürret edersiniz? Annem olsanız dahi, böyle bir ithamı söz konusu etmenize dahi izin vermem!" hızla ayağa kalktığımda kapının açılması bir oldu.

"Gel, Jisoo. Şöyle otur ve majestelerine gerçekleri bir bir anlat. Zira bana inanmayacak gibi duruyor" kendinden emin bir şekilde konuşması sertçe yutkunmama sebep oldu.

The Joseon Dynasty ♛ RoséKook ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin