[Tamamlandı] Avustralya prensesi Roséanne ve Joseon Hanedanlığı'nın yegâne kralı Jungkook'un büyüleyici aşk hikâyesi...
♛RoséKook♛
THE PIRATE PRINCESS Kitabının II.kitabıdır.
🥇#1- Chaegguk '06.20223'
🥇#1- Rosekook '05.2...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
☘
Dışarıdan gelen gürültüler ve davul sesleriyle yerinden sıçrayarak uyanan minik prenses ağlamaya başlayınca onu kucağıma alıp, sakinleştirmeye çalıştım. Jisoo vefat edeli sadece üç gün olmuştu ve yasımızı yaşamamıza bile müsade etmeden neyi böyle kutluyor olabilirlerdi ki?!
"Han teyze ona göz kulak olur musun? Ne olup bittiğine bakıp, bu saygısızlığa son verdikten sonra hemen döneceğim" Jiwoo'yu onun kucağına bıraktıktan sonra ayakkabılarımı giydim ve dairemden hızla çıktım.
Ortalığın kalabalık olması beni iyice gererken; tanıdık birilerini görmek için etrafta göz attım. O sıra bana doğru yaklaşmakta olan Jungkook, Yoongi ve baş muhafız Seokjin'i gördüğümde biraz da olsa içim rahatlamıştı.
"Kraliçem, iyisin değil mi?" başımı salladığımda; Jungkook rahat bir nefes aldı.
"Neyin kutlaması bu? Daha Jisoo vefat ede-" sözümü kesen Yoongi'ye bakışlarımı çevirdim. "Veliaht prenses için ana Kraliçenin uydurduğu bişey olmalı" etrafta tedirgince bakarken neden bu dediğine kendinin bile inanmadığını hissediyordum?
"Roséanne, dairene geri dön ve sakın oradan çıkma" Jungkook elimden tutup yürümeye başladığında onu durdurdum.
"Neler oluyor? Biri anlatsın bana lütfen" bakışlarımı Yoongi ve Seokjin'e çevirdiğimde ikisi de tuhafça bana bakmayı sürdürdü.
"Birşey yok Rosé, sadece bu hangamenin içinde olmanı istemiyorum" Jungkook gülümseyerek elimi tuttuğunda omuz silktim ve bende gülümsedim. Sanırım fazla tedirgin davranmış ve olayları abartmıştım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Pekâlâ, işleriniz bittiğinde görüşelim o zaman. Yoongi, sende gel lütfen" dedim ve arkamı dönerek daireme doğru ilerledim.
Duyduğum ses kaşlarımın çatılmasına ve adımlarımın durmasına sebep olduğunda sertçe yutkundum. Hızla arkamı döndüğümde Jungkook'un sırtından çıkan ok'dan damlayan kanların o bir iki adım geri attığında; yere düştüğünü görünce ağzımdan kaçan çığlığa engel olamadım. Kalbim yerinden çıkacakmış gibi atarken; onun yanına koştum.
