[Tamamlandı] Avustralya prensesi Roséanne ve Joseon Hanedanlığı'nın yegâne kralı Jungkook'un büyüleyici aşk hikâyesi...
♛RoséKook♛
THE PIRATE PRINCESS Kitabının II.kitabıdır.
🥇#1- Chaegguk '06.20223'
🥇#1- Rosekook '05.2...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
☘
Bütün gecemi kraliçe Roséanne'in yanında geçirmekten büyük bir mutluluk duymuştum. Birbirimizi özlemiş olmanın ve kavuşmanın verdiği aşkla geçen gecemiz uzun zamandır hissetmediğim kadar mutlu olmamı sağlamıştı. Şu an vücudumun sıcak su içerisinde rahatlaması da üzerimde ki kötü enerjiyi de atmamı kolaylaştırmıştı. Sanki yeniden doğmuşum gibi huzur ve mutluluğun kaplandığını hissettiğim hücrelerime şükrettim.
Geçen uzun bir sürenin ardından suyun içinden çıkmış ve kurulandıktan sonra temiz ve özenle dikilmiş kıyafetlerimin üzerime geçirilmesine izin vermiştim. Neredeyse aylardır sıcak su yüzü görmeyen bedenim kendine gelmişti. Hemen ülke işlerinin başına geçmek istemediğimden ötürü kendime bir süre dinlenmeye almanın iyi olacağını düşündüm. En azından birkaç gün sevdiğim kadınla birlikte rahat bir nefes almaya hakkım olabileceğine inanıyordum. Bunun için odamdan dışarı bile çıkmayı düşünmüyor, kraliçeme doyasıya sarılıp, uyumak ve onunla yanyana olmak istiyordum.
"Seokjin, söyle Roséanne daireme gelsin. Ya da dur şu an nerede? Ben gidip göreyim hangi işlerle meşgul olduğunu" kaftanımı giydikten sonra kemerimi takmasına izin verdim.
"Şu anda kız kardeşlerinize saray mutfağında yemek dersi veriyor, majesteleri" gülümsedim ve ardından hamamdan çıkarak olduğu yere doğru yürümeye başladım. Tabi muhafız ve nedimelerimle birlikte.
Bahçenin arka kısmında bulunan saray mutfağı, benimde biraz yürüyüş yapmama yardımcı olmuş ve sarayımın temiz havasının ciğerlerime dolmasına neden olmuştu. Tekrardan burada olmanın bana huzur vereceğini aklımın ucundan bile geçirmezdim. Eskiden zulüm gibi gelen bu yerde bulunmak bana dayanılmaz gelirdi fakat; şimdi ise sevdiğim kadınla birlikte yaşanılabilir kılınıyordu.
"Majesteleri, bakanlar bugün sizinle toplantı yapmak istiyor. Görüşmek istedikleri önemli konular var gibi görünüyor" Seokjin'in bahsettiği şeyler huzurumu bir anda kaçırınca oflayarak bakışlarımı ona çevirdim.
"Üç gün izinlisin, Seokjin. Onlara da benim kafa izni yapmak istediğimi ve keyfim ne zaman isterse o zaman toplantı düzenleyeceğimi bildir. İtiraz yok, bu bir emirdir" dedikten sonra yürümeye devam ettim.
"Başüstüne majesteleri" dese bile peşimden gelmeye devam etmişti. En iyisi bir süre odama kapanmaktı. Böylelikle herkes bir nefes alabilir ve dinlenecek fırsat bulabilirlerdi.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
