⚜31

200 40 17
                                    

🌹İyi Okumalar 🌹

🌹İyi Okumalar 🌹

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Çamaşırları astıktan sonra bahçe işlerine yardım etmek için Hoseok'un yanında biraz vakit geçirmeyi tercih ettim. Geldiğimiz günden beri hiç kimseyle pek fazla konuşmak istememiştim. Çünkü; Yoongi öfkeyle etrafa püskürdüğü için anlatacaklarımın onu daha çok sinirlendireceğinden dolayı endişe duymuştum. Bu yüzden Jimin'i de tembihleyerek neler olduğunu gizlemesini sağlamıştım. Sonuç olarak sadece onu gördüğümü biliyorlardı fakat onun beni gördüğünden ve aramızda olan konuşmalardan haberleri bile yoktu. Böylesinin çok daha iyi olacağını düşünüyordum. Zira bilselerdi, Jungkook'un bir tehtit oluşturabileceğini düşünmeye başlayacaklar ve huzurları kaçacaktı. Bunu, buraya geldiğimiz ilk zamanlarda yaşadığımız için gayet iyi biliyordum. Hoş, yaşadığım şeyleri göz önüne alırsam haksız da sayılmazlardı.

"Rosé? Duymuyor musun beni?!" irkilerek kendime geldiğimde bakışlarım bana seslenen Hoseok'u buldu.

"Efendim?" gülümsemeye çalıştım.

"Bahçe makasını uzatır mısın?" gülümsedi.

Birkaç adım uzaklıktaki makası alıp, ona doğru uzattığımda; gülümsemesi çoğaldı. Onun her zaman böylesine gülümsemesi bana iyi hissettiriyordu. Nasıl bu kadar pozitif kalabiliyordu anlayamıyordum fakat hayranlıkla onu takip ediyordum.

"Son zamanlarda fazla dalgınsın. Herşey yolunda öyle değil mi?" yutkundum fakat hızla başımı salladım. Sanırım yaşadığım huzursuzluğu o da hissetmişti.

"Ah, endişelenme. Herşey yolunda. Ben sadece okuduğum kitabın etkisine fazla kapıldım sanırım" gülümsedim.

"Hey, Jimin çayı hazırladı bile. Hadi gelin" ikimizde Yoongi'nin sesini duyduğumuzda ayaklandık.

Hoseok elinde ki makası çimenlerin üzerine bıraktıktan sonra üzerini temizledi ve bana bakmadan konuştu. "Gizlediğin birşeyler olduğundan eminim fakat seni sıkmak istemiyorum. İstediğin zaman bana anlatmaktan çekinme, tamam mı?" sözü bittiğinde bana bakıp göz kırptı ardından kolunu omzuma atıp, yürümeye başladı.

O, Yoongi'ye göre daha anlayışlı ve kibardı. Yoongi sadece ona göre biraz daha fevri ve korumacıydı. Hoseok daha sevimli ve masum görünüyordu gözüme fakat cesur oluşu kesinlikle tartışmaya kapalıydı. Sonuçta ikisi de abi olarak bana karşı nasıl davranılması gerekiyorsa öyleydi. Aynı şeyleri Taehyung için söyleyemiyordum çünkü; onun bana bir kız kardeş gözüyle bakmadığını biliyordum. Duygularını belli etmemeye çalışsa da, başarısız oluyordu ama yine de bunu dile getirmiyordu. Yani öyle sarkıntılık etme ya da aşkını ilan etme gibi bir durum içerisinde değildi. Sadece yanımda mutlu olduğunu hissediyordum bende sesimi çıkartmıyordum. Kötü bir niyeti olmadığını, saf duygulara sahip olduğuna inanıyordum.

The Joseon Dynasty ♛ RoséKook ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin