⚜29

202 41 18
                                    

Lütfen oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın 🌺

❤️İyi Okumalar ❤️

❤️İyi Okumalar ❤️

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Roséanne'den

Beni çekiştirerek bir eve getiren kadının amacının ne olduğunu anlayamamış ve korkuyla ne yapacağımı da şaşırmıştım. İlk önce ana kraliçe'nin adamlarından olduğunu düşünsem de; beni bırakıp hızlıca ortadan kaybolduğunda anlamıştım alakası olmadığını. Yoksa beni özgür bırakmazdı öyle değil mi?

Nefes nefese saklandığım yerde kapıyı ardımdan hızla kapattığımda; derin bir iç çektim. Nefesimi düzene sokmaya çalışırken kalbimi durdurmak istermişcesine elimi göğsümün üzerine koydum ve gözlerimi sıkıca kapattım. Onunla asla burada görmeyi planlamasam da her önlemi almış kendimi kamufle etmiştim fakat yine de yakalanmıştım. Sonuçta beni her halimde en iyi tanıyan oydu buna şaşırmıyordum da zaten. Asıl benim şaşırmamı sağlayan şey; onu aylar sonra görmüş olmamdı. Koştuşturduğumdan ötürü sandığım kalp atışlarım hâlâ sakinleşmemesinin nedenini asıl şimdi anlayabilmiştim. Ona karşı duyduğum tek şeyin kin olduğunu düşünürken;  yanıldığımın farkına şimdi varmak beni aptallaştırmıştı. Onu görmediğim zamanlarda herşey yani ona karşı tüm hislerim olumsuzken nasıl bir anda içim bu kadar kıpır kıpır olmuştu? Onu unutmaya çalışırken neden bir anda karşıma çıkıvermişti? Neden ondan vazgeçmeyi denemeye bile zorlandığım zamanda buraya kadar gelmişti?

"Merhaba?" gözlerim duyduğum ses karşısında hızla açılırken, korkuyla yerimden sıçramıştım.

Karşımda gördüğüm genç adam bana doğru yaklaşırken tedirginlikle başımla verdiğim selamın ardından yaslandığım kapıya geri döndüm. Getirildiğim bu ev başıma bela olmadan hızla çıkmak istedim. Tam kapıyı açacakken; kolumun tutulması karşısında gözlerim şaşkınlıkla açılmış ve sertçe yutkunmama neden olmuştu. Yavaş bir şekilde kolumu tutan kişiye döndüğümde; karşımda az önceki adamın normal bir şekilde gülümsediğini görmek beni biraz da olsun iyi hissettirmişti.

"Ben isteyerek , yani şey birisi ben-" gülümseyerek başını salladı.

"Buraya isteyerek gelmediğinizi biliyorum. Kız kardeşim haber verdi. Belli ki bir derdiniz var. Sizi burada misafir etmekten onur duyarız, efendim" bu kadar naif bir konuşma karşısında bütün kötü düşüncelerim buharlaşmaya başlamıştı. Üstelik, üzerimde ki bu kıyafetlerle bana bu denli kibar konuşması ve soylu biriymişim gibi davranması  garip gelmişti.

"Şöyle, bu taraftan buyurun efendim" eliyle gösterdiği yere doğru ilerlerken gülümsemeye çalıştım ve yürümeye başladığımda etrafı gözlemlemeye dikkat ettim. Gitme gibi bir düşüncem vardı elbette fakat tekrar Jungkook'la karşılalmak istemiyordum. O yüzden bu kibar adama güvenip, peşinden gitmeyi tercih ettim.

The Joseon Dynasty ♛ RoséKook ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin