[Tamamlandı] Avustralya prensesi Roséanne ve Joseon Hanedanlığı'nın yegâne kralı Jungkook'un büyüleyici aşk hikâyesi...
♛RoséKook♛
THE PIRATE PRINCESS Kitabının II.kitabıdır.
🥇#1- Chaegguk '06.20223'
🥇#1- Rosekook '05.2...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
☘
"Günlerdir birşey yemediniz. Lütfen birşeyler yiyin, yoksa hasta olacaksınız" başımı hızla salladım.
"Canım istemiyor, Jimin" dedim bitkinlikle.
"Ama Kraliçem, sizin için çok endişeleniyorum" elime aldığım su bardağını dudaklarımın arasına götürdüm ve bir yudum aldım.
"Endişelenme, sende gidip dinlen artık. Günlerdir beni yanlız bırakmamakta ısrar ettin" konuşmak bile gücümü tüketiyordu.
"Sizi yanlız bırakamam. Zaten eminim ki şu an fırsat kolluyorlardır" sesinden bile ne kadar endişelendiğini anlayabiliyordum.
"Umrumda mı sanıyorsun?" omuz silktim.
"Üzgünüm ama bizim umrumuzda, majesteleri. Yoongi'ye verdiğim sözü de tutmalıyım ayrıca" kaşlarım çatıldı.
"Ne sözü? Ayrıca o nerede? Neden gelmiyor yanıma?" bakışlarımı yukarı kaldırıp onun yüzüne baktım.
"Size göz kulak olacağıma ve yanınızdan ayrılmayacağıma dair söz verdim. Yoongi hyung, şu an ana kraliçeyle ilgili bir konu hakkında ilgilendiğinden çok meşgul" derin bir nefes verdim.
"Kral Jungkook ile birlikte" diye eklediğinde sesi epey kısık çıkmıştı.
"Neden onunla? Bana yaptığı ihanet karşısında bunu onunla birlikte iş yaparak mı cezasını veriyor?" sinirlerime engel olamamaya başlıyordum.
"Bilmediğiniz şeyler var. Bu ihanet sandığınız gibi birşey değil. Ama yine de detaylarını tam olarak çözemiyorum" yüzünde ki ifade dikkatimi çekse de bahsettiği şey umrumda değildi, gerçekten.
"Bana çay getirebilir misin? Sizin köyünüzde hazırlıdığından" gülümseye çalıştım.
Önce biraz düşünse de dışarı çıkmayacağımdan emin olduğu için "Pekâlâ, ama siz bir yere ayrılmayın. Ben hemen döneceğim" dedi ve yerinden kalkıp, odadan çıktı.
Bende ardından ayağa kalkıp, gittiğine emin olduktan sonra dairemden çıkmak için harekete geçtim. Her ne kadar halim olmasa da gerçeklerle yüzleşmeye ihtiyacım vardı. Bu yüzden Jungkook'un yanına gitmeye karar vermiştim. Herkes bilmediğim şeylerin olduğunu söylüyordu ve ben onun sözüne belki de son kez inanıp, tüm olup biteni Jungkook'un ağzından duymak istiyordum. Eğer ki tüm bu olanlar doğru ise; beni özgür bırakmasını ve kendi için güzelleştirdiği hayatından beni azad etmesini isteyecektim. Böylelikle daha fazla acı çekmeyeceğimi düşünüyordum.
