Lütfen oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayınız 🌺
•Roséanne'den•
Yaşadığım bunca zorluğa ve aldığım yaralara rağmen hâlâ ayakta olmak beni daha da güçlendirdiğini hissediyordum. Sonuçta öldürmeyen acı güçlendirirdi öyle değil mi? Hiçbirşeyin eskisi gibi olmayacağını biliyordum, üzülüyordum fakat bir o kadar da özgür olmanın verdiği sevinçle hâlâ hayatta olduğum için şükretmeli miydim, emin değildim. Ama elbette ki bunu Yoongi'ye borçluydum. Eğer o, olmasaydı ve kaderim Jungkook denilen adi krala kalmış olsaydı, çoktan toprakta çürümeye başlamış olacaktım. Neyse ki, böyle bir ağabeye sahip olduğum için şanslıydım.
Beni getirdikleri bu yeri tam olarak bilemesem de, önemli değildi. Saraydan daha az hengameli ve oldukça sessiz olan burası, dağların arasındaydı. Bulunduğumuz ev, tamamen gizli saklı bir yerde değildi. Aksine evlerin sık olduğu bir bölgedeydi. Çünkü; Yoongi eğer böyle bir yerde kalırsak, dikkat çekmeyeceğini ve burada yakalanamayacağımızı düşünüyordu. Birkaç kez Yoongi'nin uzun çabaları sayesinde dışarı çıktığımda bulunduğumuz mahalle de gördüğüm çocuk ve yaşlıların giyinişi dikkatimi çekmişti. Pek zengin olmadıkları her hallerinden belli olan bu insanlara yardım etmek, birşeyler yapmak istesem de şu an hâlâ kendi başıma yürüyemiyor olmanın hissettirdiği acıyla bir kez daha hatırlamama sebebiyet vermişti. Günler geçmesine rağmen taze olan yaralarım yüzünden çok iyi bir şekilde acıyı hissediyor ve bacaklarımı tam anlamıyla kullanamıyordum. İyileştiğimde burada yaşayanlar için birşeyler yapma sözü verdiğimde; aklımı meşgul etmeye çalışıyordum. Zira diğer türlü üzüntü ve yaşadıklarım yüzünden beynimi de kaybedecek olmaktan korkuyordum.
Bana en iyi gelecek şey, ülkeden kaçamayacak olsak da olanları ve Joseon hanedanlığında barınan sivri sineği bile hafızamdan atmak olacaktı. Böylelikle sağlıklı, özgür ve uzun bir yaşam sürebileceğimi düşünmüştüm. Hatırlamak değil de, zor olandı hatırlamamaya çalışmak. Yok etmeye zorlamaktı kalbini, her bir atışında haykırırken sevdiğini. Yaşadığın her güzel anının üzerine sünger çekmek ve nefes almaya devam etmekti.
Burada olmak bile tedirginliğimi katlarken, yakalanma korkusu bütün benliğimi ele geçirmeye devam ediyordu. Hatıralarım da canlanan ve biliyordum ki canlanmaya devam edecek olan kâbuslarım yüzünden bir daha gülemeyecektim. Korkunun ecele faydası yoktu belki fakat tek çarem bulunmamayı dilemekti. Çünkü; eğer burada yakalanırsam bunun geri dönüşü olmazdı. Benim içinde Yoongi içinde...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Joseon Dynasty ♛ RoséKook ✓
Historical Fiction[Tamamlandı] Avustralya prensesi Roséanne ve Joseon Hanedanlığı'nın yegâne kralı Jungkook'un büyüleyici aşk hikâyesi... ♛RoséKook♛ THE PIRATE PRINCESS Kitabının II.kitabıdır. 🥇#1- Chaegguk '06.20223' 🥇#1- Rosekook '05.2...