⏳️
İNSİZ ŞEH'R
BÖLÜM ALTI🥀
"İkiz gibi olduk." Dedi ses tonuna bir hayranlık ekleyerek. Onun üzerinde kırmızı bir elbise vardı, benim üzerimde ise siyah. Bu zıtlığa rağmen birbirimize o kadar benziyorduk ki sanki ikimizin içinde tek bir ruh vardı ve içimizde ikiye bölünmüştü.
Sesimi sadece zihnimde yankılandırdım. "İkiz gibi olduk." Dedim içimden. Dış görünüşümüzden çok benzeyen kayıp ruhlarımıza bir fısıltıydı bu.
Güzeller güzeli yüzüne baktım. İçime ılık bir şey boşaldı. Sevgi miydi bu? Sevmek böyle bir şey miydi? İçimde gezinen damlalar beni ölecek olsam hayatta tutacaktı sanki. Susuzluktan dilim damağım kurusa içimden avuçlayıp dilimi damağımı ıslatabilecekmişim gibiydi.
Güzel saçlarını sıkıca toplamış, tek bir saç telinin kaçmasına izin vermeden topuz yapmıştı. Açıkta kalan boynunu ısırmak istiyordum. Zihnimden geçen düşünceyle dudağımın kenarını yukarıya doğru kıvırdım. Yana doğru bir adım atarak arkasına geçtim. Dudaklarımı araladım ve hiç beklemediği bir anda dişlerimi boynuna sapladım.
Ufak bir çığlık attı. "Gölge!" dedi çığlığının arasından. Benden kurtulmaya çalışırken gülerek geri çekildim. Çattığı kaşlarını öfkeyle bana çevirdi. Elini ısırdığım yere, boynuna yaslamıştı.
"Ne yapıyorsun?" dedi, sitem vardı sesinde. Omuz silktim. Kaşları daha fazla çatıldı. "Ben de seni ısıracağım!" diyerek üzerime doğru atıldığında kıvrak bir hareketle geri çekildim. Aynı zamanda gülüyordum. Beni yakalayamadığı için alt dudağını asmıştı.
"Ama haksızlık yapıyorsun!" dedi sert bir nefes vererek. Sırıtarak yüzüne bakmaya devam ettim. "Ben de karate öğreneceğim, görürsün sen o zaman gününü!"
Onun sinirini biraz daha bozmak istediğimden sordum. "Bu yaşta mı öğreneceksin karateyi?"
Gözlerini büyüttü. "Ne varmış yaşımda?!" sesinin diğer odalara gittiğinden emindim. Sert bir nefes vererek boy aynasına döndü. Yüzünü aynaya yaklaştırdı. "Kırışıklıklarım mı çıkmış?" Kendine cevap verdi. "Yoo... gayet güzelim. Çok güzelim!" heyecanla bana döndü. "Güzelim değil mi?" diye sorduğunda içtenlikle gülümsedim.
Yanına doğru ilerleyip, arkasından ona sıkıca sarıldım. "Çok güzelsin." Dedim. Bunu benden duymak onu rahatlatmıştı. Derin bir nefes aldı. Aynada bütünleşmiş mavi gözlerimizin içi gülüyordu.
İçim gülüyordu.
Benden büyüktü. Tam 6 yaş. Yaşına rağmen bazen bir çocuktan farksız oluyordu. Bazen kız kardeşim oluyordu. Bazen annem oluyordu. Bir annenin çocuğuna nasıl hissettirdiğini bilmiyordum ama o bana annemin eksikliğiydi.
Anneme bir sürü kez anne demiştim fakat hiç böyle hissetmemiştim. O bana annemden çok daha fazlasıydı. Bir anneden çok daha fazlasıydı.
"Daldı yine gözlerin, ne düşünüyorsun?"
Ona baktım. Ellerini ellerimin üzerine yerleştirdi. Ellerimi sıkıca tuttu. Parmaklarının parmaklarıma dokunduğu yerlerde çiçekler büyüyordu. Derin bir nefes alarak benzersiz kokusunu içime çektim. Sıcacık bir gülümseyiş sundum. "Hiçbir şey."
İnanmadığını biliyordum. Yalan söylediğim zaman anlardı. Kimse anlamıyordu ama o beni anlıyordu. Çok hoşuma gidiyordu fakat bazen yalan söylediğimi anlamasın diye kaçacak yer arıyordum. Gözlerimi gözlerinden kaçırarak konuştum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İNSİZ ŞEH'R +18
ChickLitDerin bir nefes aldı. Söylediklerim onu şaşırtmamıştı, o zaten en başından beri beni anlamıştı. "Bazen sonları değiştiren tek şey sondan önceki kelimedir, Gölge." Gözlerine baktım. "Sondan önceki kelimeni bilemezsin. Sondan önceyi tahmin edemezsin...