ELLİ BİRİNCİ BÖLÜM

150 13 75
                                    


KEYİFLİ OKUMALAR♥️

⏳️

BÖLÜM ELLİ BİR

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

BÖLÜM ELLİ BİR

ÇABA

Yokluğun nasıl bir şey olduğunu biliyordum. Aklım kesmeye başladığı günden beri yokluk içinde yaşatılıyordum. Öncelikle içimde sevgi yoktu. Küçükken öğrenemediğim en ıstıraplı duyguydu. İçimde güven yoktu. Güveni öğrenmiştim ve onu yok eden ben olmuştum. Çünkü onu yok etmediğim takdirde benliğimin yok olacağını biliyordum.

Ruhumu iyileştirecek tüm duygular yokluk demekti bende.

Varlığın nasıl bir şey olduğunu da biliyordum. Aklım kesmeye başladığı günden beri varlık içinde yaşatılıyordum. Öncelikle içimde nefret vardı. Küçükken öğrendiğim en sarsıcı duyguydu. İçimde kötülük vardı. Kötülüğü görmüştüm ve onu içimde var etmiştim. Çünkü o sadece dışarıda olduğu zaman benliğimin yıkılacağını biliyordum.

Ruhumu kıvrandıracak tüm duygular varlık demekti bende.

Tüm benliğimi sorgulamamı sağlayacak kelimelerini hatırladığımda kalbim ıstırapla çarptı. Ben Efruz’a ne bir aile ne de bir çocuk vadedebilirdim. Hiçbir şey söylememiştim ı da zaten benden bir cevap beklememişti. Cevap vermek zorunda değilsin, demişti. Cevabımı istediğim zaman verebileceğimi söylemişti. Onu seviyordum. Bana sevmeyi öyle güzel öğretmişti ki düşünmek bile gözlerimi dolmasına neden oluyordu.

Çok seviyordum. Her şeyimi ona verebilirdim. Kalbimi, zihnimi, ruhumu, bedenimi… her şeyimi. Ama ben bir cevap vermeye hazır değildim. Efruz’la kısa zamanda çok şey yaşamıştık. 3 ay olmuştu neredeyse tanışalı. Hiçbir günümüz boş geçmemişti. Her gün bir şeyin sınavını vermiş, yeni şeyler öğrenmiş, birbirimize sığınmıştık fakat bu durumun onun için yeterli olduğunu düşünmüyordum.

Ben, iyi olmadığımın farkındaydım. Hayatının devamını benim gibi biriyle geçirebilir miydi? Bunu ona sorsam sorduğum için kızardı. Onun sezgisinden hiçbir zaman şüphe etmemiştim ama katlanılmaz biri olduğumu biliyordum. Belki de hasta.

Biraz daha zamana ihtiyacımız vardı. Beni biraz daha tanıması gerekiyordu. Eğer benim gibi birini göze alabiliyorsa ben ona evet derdim. Ama önce kendimden emin olmalıydım.

Oldukça derin bir nefes aldım. Burnumdaki o benzersiz kokunun hissettirdikleri tüm geçmişimi unutturabilirdi bana. Elimi kaldırdım. Saatlerdir yaptığım gibi avucumun içini sakallarının üzerine yerleştirdim ve parmaklarımı sakallarına gömdüm.

Onu sevdim. Yüzümden silinmeyen gülümseme yüzüme yabancıydı. Bana yabancıydı. Öyle garip bir şeydi ki, tüm varlıklarımla yokluklarımın yerini değiştiriyordu. Ruhum yıllar sonra huzurlu hissediyordu.

İNSİZ ŞEH'R +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin