Derin bir nefes aldı. Söylediklerim onu şaşırtmamıştı, o zaten en başından beri beni anlamıştı. "Bazen sonları değiştiren tek şey sondan önceki kelimedir, Gölge." Gözlerine baktım. "Sondan önceki kelimeni bilemezsin. Sondan önceyi tahmin edemezsin...
Kurgunun geçtiği tarih 2019'dur. Tarihleri buna göre hesaplamalısınız.
Ayrıca hatırlarsanız, Gölge'nin uçaktan ilk indiği tarih 11 Ekim'di. Bu tarihi değiştiriyorum. Gölge'yi ilk tanıdığınız tarih artık 11 Eylül.
⏳️
❤️🩹KEYİFLİ OKUMALAR❤️🩹
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
İNSİZ ŞEH'R BÖLÜM OTUZ ÜÇ
🥀
Hava soğuktu. Gökyüzü bulutlarla kaplıydı ama yağmur yağmıyordu. Nereye gittiğimiz hakkında hiçbir fikrim yoktu. Normalde bilinmezlikler beni huzursuz ederdi ama huzursuz değildim aksine biraz heyecanlıydım. Arabaya yerleştiğimizde ceketimi çıkartmış arka koltuğa bırakmıştım. Kemerimi bağlarken sormadan edemedim.
"Bu araba senin mi?"
Normalde onu jeepiyle görmeye alışkındım şimdi farklı bir arabanın içinde olmak garip hissettirmişti. Arabayı çalıştırırken beni cevaplamayı ihmal etmedi. "Onur'un arabası bu." Dedi. Kaşlarım kavislendi.
"Senin araban nerede?"
"Bir farklılık yapayım dedim," dedi güler gibi. Kaşlarımı çattım. Gerçek cevabı duymam çok zaman almadı.
"Mahzen'e girmiştim o arabayla, plakayı falan değiştirmeye vaktim olmadı."
Aklımdan tamamen çıkarttığım zaman dilimi zihnime aniden saplandığında gözlerim istemsizce kısılmıştı. "Zengin galiba," diye mırıldandım arabanın iç dekoruna göz atarken. "Onur yani,"
Efruz, bana yandan bir bakış attı. "Pek sayılmaz." Dedi. Kaşlarımı kavislendirdim. "Nasıl sayılmaz? Bu arabayı nasıl almış o zaman? Çok pahalıdır."
"Bu araba onun göz nurudur. Yılların birikimiyle, borçla krediyle anca aldı. Yaşlanana kadar öder kredisini herhalde."
"E normal bir araba alsaymış ya," dedim kendime engel olamadan.
"Bu modeli seviyor, hayaliydi."
"O da arabalara tutkun galiba Poyraz gibi?"
"Arabalara değil, arabasına tutkun. Zaten izin alarak almadım, bir bakıma çaldım."
Gülmeden edemedim. "Çaldın mı?" diye sordum hayretler içinde. Omuz silkti. "Onun diliyle uğraşamazdım, yokluğunu kısa süre içinde fark eder ama." Şeytanca sırıttı. Çok fenaydı.
"Sen seviyor musun? Arabaları yani," evet, üç saattir olayı buraya getirmeye çalışıyordum. Çünkü onun hakkında bir şeyler öğrenmek istiyordum. "Jeepimi seviyordum. Hurdaya çıktı ama çok takılmadım. İşimi görsün yeter, özel bir ilgim yok." Dağ evinden dönerken saldırdıkları an aklıma geldi, patlamıştı arabası. Usulca kafamı salladım.
