KIRK İKİNCİ BÖLÜM

383 36 158
                                    

♥️KEYİFLİ OKUMALAR♥️

⏳️

BÖLÜM KIRK İKİ

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

BÖLÜM KIRK İKİ

GEÇMİŞE KAZILAN DİKİŞ İZLERİ

🥀

Sızıyla sırılsıklam olan bir kalbim vardı. Artık göğsüme sığmıyordu.

Reva, ölmüştü. Gözlerimin önünde. İzlemiştim. İzletmiştiler.

"Gölge, sen kendine ne yaptın?"

Gözlerimi sıkıca kapattım. Kendimi, kendime asmıştım.

Göz yaşlarım gözlerimi yaktı, yanaklarıma dokundu. Bir adım geriye sendelediğimde Özkan titrek adımlarıyla üzerime geldi. Ondan uzaklaşmama izin vermeden beni göğsüne doğru çekti.

Kollarıyla beni çevreledi. Hıçkırdım. Hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım ve kendimi tutmak için uğraşmadım. Göz yaşlarım kalbini ıslatmaya başladı. "Bana niye söylemedin?" bacaklarımdaki tüm güç çekildi. Özkan'la yere çöktüğümüzde kollarını sıkılaştırdı. "Gölge," sesi titredi. Konuşamadı. Beni kendine daha çok bastırdı. "Benden niye sakladın?" O karanlık gözlerinde içi azap dolu anılar vardı. Bir kadın bir masal yazmıştı. Masaldaki herkes kendine küsmüştü.

Yanık sesiyle sordu. "Bunu kendine niye yaptın güzelim? Ne istedin kendinden?"

Ölmek istedim. En çok ben ölmeyi istedim ama Reva öldü. Reva'nın ölümü beni her hatırladığımda öldürüyordu. Ölmeyi böylesine çok isteyen biri için bile fazlaydı bu... çok fazlaydı. "Benim için de yanma istedim."

O an kıvrandık. Zaman döndü durdu içimizde. Zaman göğsümüzü deldi. Ellerimi kaldırdım ve sardım onu. Sakladığım gerçeğin yankısı kulaklarımızda çınlıyordu. Belki sağır edecekti bizi. Belki buradan eskisi gibi kalmayacaktık, belki de...

"Benden kaçtın." Dudaklarımı birbirine bastırdım. Yüzümü de göğsüne. "Benden bu yüzden uzaklaştın..."

Kalbimi ellerimin arasına alsaydım eğer bu adama verirdim. Çünkü onun kalbi yanmıştı. Yanık kalbine merhem olmazdı kalbim. Biliyordum. Onu iyileştirebilecek olan ben değildim. Ama daha çok kül olsun istemedim. Kül olmayı göze aldım ama onu kül olmaktan koruyamadım.

"Ben de sandım ki," sert bir nefes verdi. "...seni ittim diye nefret ettin benden sandım." İçindeki nefes ona yetmedi. Ne kadar nefeslense de nefesleri kalbine yetersiz gelecekti. Sırtımdaki eli saçlarımın arasına karıştı.

"Gölge sen ne yaptın?"

Bir soru değildi bu, sitemdi. Duymamasını dilerdim. Keşke duymasaydı. Keşke öğrenmeseydi. Şimdi onun için her şey daha zor olacaktı. Benden anlatmamı isteyecekti. Şimdi benim için her şey daha zor olacaktı.

İNSİZ ŞEH'R +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin