⏳️
YİRMİ YEDİ KASIMYAŞ YİRMİ.
🖤
Saat sıfırı aştı. Yeni bir gün doğdu. Yeni bir yaş rakamları kalbime yazmaya başladı. Bir rüzgâr esti şimdi. Üşütmedi. Bir buzun üşümesi pek olağan değildi. Deniz dalgalanırken karanlığın yayıldığı İstanbul uğulduyordu. İstanbul'u duymak içimi öyle harap ediyordu ki cebimdeki makası alıp kulaklarıma saplayasım vardı.
Yapmadım ama. Yorgunluktan. Belki bu kadar yorgun olmasaydım o makası kulaklarıma değil kalbime saplardım. Saplamadım.
Saçlarımı kesmiştim. Bir yılın tüm biriktirdiklerini tek bir darbeyle yok etmiştim. Bunu her doğum günümde yapardım. Ben de doğum gününü böyle kutlayanlardandım. Sanıyordum ki içimde biriktirdiğim acılardan saçlarımı kestiğimde kurtulacağım. Sanıyordum ki içimde biriken her şeyin sorumlusu onlar.
Saçlarımı kesince acı kesilmiyordu ama. Hiçbir şey değişmiyordu. Zaten saçlarımı seven yoktu, o yüzden uzatmamın da bir anlamı yok gibi geliyordu.
İleri geri salladığım ayaklarımı durdurdum. Bir deniz kenarındaydım. Kenarında. Her zaman olduğu gibi. Uçurumun kenarlarında dolanıp korkudan aşağıya atlamayan ben şimdi de denizin kenarından korktuğu için atlamıyordu.
Korkmuyordum aslında. Yorgundum. Ölemeyecek kadar yorgun.
Yanıma bıraktığım defterimi elimin içine aldım. Birkaç sayfa karıştırdım. 17 yaşımda yazdığım sayfada durdum. Ezbere bildiğim kelimelerin üzerinde gezindi gözlerim. Her satırını ezbere bilsem de bilmiyormuşum gibi okumaya başladım.
🥀
Bir gün geleceksin. Biliyorum. Kolyeni senin için saklıyorum. Hiç çıkartmadım, beni bulana dek çıkartmayacağım. Gözlerine bakarak kolyeni sana vermeyi çok istiyorum. Daha önce hiçbir şeyi bu kadar çok istemedim. Bir de... Beni ne zaman bulacaksın?
Sanırım, kaybolmak üzereyim. Her şeyimle. Bana bir mezar gösterdiler. Dediler ki oraya göm her şeyi. Kardeşini bile. Yeni bir ben olacakmışım sonra. Güçlü bir ben. Güçlü olmak istemiyorum. Sadece seni istiyorum. Sen varken güçlü olmama gerek yoktu, böyle söylemiştin. Gelip tekrar söylemelisin. Sesini unutmaya başladım ama hiçbir cümleni unutmadım. Unutmam.
Arslan Atalay diye bir adam var. Beni buldu. Yeni bir kimlik verdi. Karşılığında onun için çalışacakmışım. Kardeşimi korumaya söz verdi. Özür dilerim, sanırım yine kardeşimi seçeceğim. İsmimi dünyadan sileceklermiş. Biri beni aradığında bir mezar bulacakmış. Mezarın taşında adım yazacakmış.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İNSİZ ŞEH'R +18
ChickLitDerin bir nefes aldı. Söylediklerim onu şaşırtmamıştı, o zaten en başından beri beni anlamıştı. "Bazen sonları değiştiren tek şey sondan önceki kelimedir, Gölge." Gözlerine baktım. "Sondan önceki kelimeni bilemezsin. Sondan önceyi tahmin edemezsin...