Bu bölümü de @BraAkpnar167 'a ithafen yazıyorum. Umarım beğenirsiniz yorum yapmayı ve oy kullanmayı unutmayın şimdiden hepinize teşekkürler...❤️
Asmin yine erkenden güne gözlerini açmıştı. Usulca yataktan kalkarak üstüne zümrüt yeşili elbisesini giyerek aşağıya indi. O geceden sonra ikinci haftaya girmişlerdi. Azad hiç yanına uğramamıştı. Asminle çok az diyaloğa girmişti. Genç kız bu durumun böyle olacağını biliyordu. Berfin haklıydı sözlerinde çocuk için gelmişti o gün yanına başka anlamlar yüklememeliydi. Bu iki haftada dicleyle iyi anlaşıyorlardı. Ona arkadaş olmuştu, bazen geceleri yatakta uzun uzun sohbet ederlerdi. Bazen gece geç saatlere kadar terasta otururlardı. Asminin tek mutluluğu bu olmuştu. Konuşabileceği bir arkadaşı vardı artık tabi asmin ona kendini tam olarak açamamıştı kimseye güvenemiyordu. Onu en yakınları sırtından vurmamış mıydı sonuçta.
Yine kahvaltı hazırlanmaya başlanmıştı. Dicle hazırlarken asmin de avluya götürüyordu. Mutfağa dönerken merdivenlerden inen çiftle kafasını eğip mutfağa dönmüştü. İki haftadır böyleydi tam sofralar açıldıktan sonra iniyorlardı. Berfin asminin arkasından mutfağa girerek 'Rojbaş hanımlarr sofra hazır mıdır?' diye sormuştu. Hanım ağa olduğunu herkese göstermeye çalışıyordu. ' Hazır hanım ağam' diyen aleve baktı, geçen sürede alevin berfine olan hayranlığını anlamıştı. 'Tamam o halde size de afiyet olsun' diyerek asmine baktı. Altında ki iğnelemeyi anlamıştı senin konumun burası demişti alttan alttan ama bilmiyordu ki asmin en başından belli konumunun farkındaydı.
Asmin bir süre yaptığı işlere ara vererek dicleyle beraber avluda sedirlere oturmuş çaylarını yudumluyordu.
'Zelal de tam bir yılan, tüm işlerden kurtulmak için gelmedi resmen nenemin yanından '
'Öyle deme dicle o senin kardeşin. Hem ne varmış işlerde ben yaparım hepsini hiç sorun yok sende yorulma, zelal de belli ki kafa dinlemek için kalıyor'
'Jınbıram niye sen yapıyormuşsun canım ben işlerden kaçsaydım zelal gibi gelmezdim sorun yok seninle iş yapmak çok eğlenceli ' diyerek hüzünle güldü. Biliyordu dicle, tüm işlere koşturuyordu asmin, eve olan minnetini bu şekilde ödemek istiyordu bunu net şeklide anlamıştı. Hep dicleye buyrulan işlere ondan önce yapmaya çalışırdı. Bu küçücük bedeniyle o kadar büyük yüreğe sahipti ki o abisinin salaklığına tükürmek istedi bu kadar iyi bir insana yaptığı eziyetler için.
'Olsun dicle sorun değil ev işi yapmak güzel kafamı dağıtıyorum' diye kafasını eğdi asmin.
'Hem o berfin şeytanı da abimi yanına çekti neymiş hanım ağaymış iş yapamazmış hah tüküreyim ben böyle hanım ağaya'
'Dicle sus biri duyarsa fena olur. Hem abin haklı o hanım ağa iş paylaşımı yapar iş yapamaz '
'Jınbıram sen neden bu kadar iyisin ya o cadı kadın abimin kafasına girmiş yoksa abim ne karışır ev işlerine . Hem baksana kaç gündür iş çıkarıyor yok halıları yıkayın yok yünleri çırpın başımızda nefes aldırmıyor özellikle de sana !' diye sinirle soludu. O berfin cadısı iş paylaşımı yapmaya başladığında resmen asmini eziyordu her şeyi ona emrediyordu. Kızın akşama kadar kolunu kaldıracak hali kalmıyordu.
'Dicle sorun değil dedim ya ben takılmam öyle şeylere istediğini yapabilir'
'Jınbıram ben senin güzel kalbinden öperim .Sana yapmadığını bırakmadı ama sen arkasında tek kötü söz etmedin daha onu haklı çıkarıyorsun. Dilerim rabbimden bu güzel kalbinin karşılığını verir bir gün sana ' diyerek genç kadına sarıldı. Asminin gözleri dolarken gözlerini yukarıya dikti akmaması için.
'Neyse hadi ben kilimleri çırpmaya gidiyorum sen dinlen biraz ' diyerek terasa çıktı. Yukarı çıkarken bir iki damla akmıştı gözlerinden hemen silerek işinin başına geçti. Kilimleri tek tek çırpmaya başladı. Küçük bedeniyle kilimleri tek tek kaldırıp çırpıyordu. Dildar hanım gördüğü manzarayla artık bu kadarı fazla dedi. İki gün önce uyarmıştı, asmine bu kadar yüklenmemesi için ama o dinlememiş daha da ağır işler veriyordu. Oğluna söylediğinde aldığı cevapla daha da yıkılmıştı. Oğluna, asmine eziyet ettiğini ağır işler verdiğini ve onu uyarması gerektiğini söylediğinde oğlu 'ana bırak da berfin sinirini alsın yoksa başka şekilde patlıyor ' diyerek susturmuştu. Ogün anlamıştı aslında berfin asminden sinirini alsın diye oğlu, ' berfin artık temizlik yapmayacak evdeki tüm işleri o paylaştıracak 'demişti. Bunlara laf anlatılmayacağını anlamıştı çünkü kalpleri katran karası olmuştu artık.
Berfin sinirle bakıyordu asmine resmen ne iş verirse hepsini bir şekilde yapıyordu. Bunda bir hafta önce asminin evdekilerle iyi geçindiğini görünce sinirlenerek odasına çıktı. Kendini zorlayarak ağlamaya çalıştı azad gelene ağlayarak gözlerinin şişmesini sağlamıştı. Azad gelmeye yakın etrafı dağıtarak yere oturdu sonra elleriyle dizlerini sararak hıçkırarak ağlamaya devam etti. Azad ise kapıda duyduğu seslerle hızlıca odaya girdiğinde duvar dibinde oturup sallanan kadını gördü. Hemen yanına koşarak ' Berfinim ne oldu? berfinn kendine gell!' diyerek bağırdı.
'A-azad b-b-ben d-dayanamıyorum a-artık' diyerek daha çok ağladı.
'Dur önce bir sakin ol gel elini yüzü yıkayalım' diyerek elini yüzünü yıkayıp yatağa oturttu. 'Şimdi söyle bakalım neden bu haldesin '
'Ben bugün anamlara gittiydim. Komşularda geldiğimi duyunca hepsi toplandı. Bana kumamla ilgili sorular sordular sonra bana hanım ağa olamadığımı çocuğu doğurunca kumamın benim yerime geçeceğini söylediler ben hiç bir şey diyemedim azad '
'Berfin sen niye takıyorsun herkesi sen bana baksana bak ben senin yanından ayrılıyor muyum çocuğumuz yok belki ama sevdamız var'
'Azad sen benimsin bunu biliyorum ama üzüldüm işte üstüne ve gelince dildar ana beni azarladı neymiş asmin ev işi yapıyormuş ben gezmelere gidiyormuşum. Kimse beni saymıyor bu evde kimseye emir veremiyorum' diyerek ağlamaya devam etti.
'Tamam berfin ben konuşacağım onlarla bundan sonra sen ne dersen onu yapacaklar tamam mı böyle sinirin üzüntün geçecek mi?' diye sorarak o günden sonra berfinin ellerine ipleri vermişti. Farkındaydı berfinin bunu neden istediğini, biraz sakinleşmesi için yapmıştı zaten.
Asmin işlerini bitirip mutfağa girdi. 'Dicle ben odaya çıksam olur mu ? Yemek de yemiycem kusuruma bakma sana bırakmış olacağım ama biraz dinlensem ' diyerek kafasını eğdi. Dicle bu kadına gerçekten kıyamıyordu bu saat olmuş hala kilim çırpmaya devam etmiş ve her tarafı toz olan kadın hala kendini düşünüyordu.
'Jınbıram sen git odana ben hallederim tamam mı ' diyen dicleyle hemen kafasını sallayarak odasına ilerledi. Sıcak bir duşu bile zorla alarak yatağına girdi. Uzanırken ağzından ufak bir inleme çıktı. Beli çok ağrıyordu ve kasıklarında da ağrı vardı acaba adet mi olacağım diye düşündü ama daha vakti vardı buna takılmadan uyumak istedi o kadar yorgundu ki...
Azad sofra kurulurken her zamanki oturup asmini beklemişti ama sofrayı dicle kurmuştu. İlerleyen zamanda asminin odasına çıktığını anlamıştı. Buna takılmayarak çayını içmeye devam etti. Berfin ise tepsiye yemek hazırlamış asminin odasına girmişti. Yatakta uzanan bedeni görünce sessizce yanına yaklaştığında çoktan uyuduğunu anlamıştı. Tepsiyi de alarak odadan çıktı o berfin yılanı o kadar acımasızdı ki iki gündür çok ağır işler yaptırmıştı. Dün halılar, bugün ağır kilimler, asmin resmen zor atıyordu odaya bedenini, kendisi de yardım etmeye gittiğine ona hemen başka işler veriyordu. Sinirle odasına çekildi.
Asmin gece kasıklarına giren krampla iki büklüm olarak uyandı. Bu ağrı neyin nesiydi ki Acaba erken mi adet olacağım derken bacaklarından akan kanla adet olduğunu düşündü . Hemen yataktan kalkmaya çalıştı ama hareket ettiğinde ağzından acı bir inleme döküldü ayağa kalkamıyordu bu adet ağrısı değildi anlamıştı . Bacaklarından durmadan akan kanla gözyaşları akmaya başladı ne oluyordu durduk yere neydi bu kan? Yataktan zar zor doğrularak kapıya ilerledi her hareketinde canından can kopuyormuş gibi hissediyordu. Yan odada yatan diclenin kapısına vardığında kapıyı direk açarak 'Dicleee' diye bağırmasıyla kapının önüne yığılması bir olmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TÖRE (KUMA)
ChickLitAsmin küçük yaşında annesini ve babasını kaybetmesiyle hayatındaki kötü süreç başlamış olur. Dedesi ve amcasının elinde kalan kızın hayatı burnunda gelmektedir. Genç kızın hayatı hiç de yolunda gitmediği halde bir de azad ağaya kuma verilmişti. Onu...