49.BÖLÜM

56.7K 2.2K 254
                                    

Yine keyfim  yerindeydi ve hemen bölümü yazdım canım okurlarım keyifli okumalar. YORUM yapmayı ve oy kullanmayı unutmayın! Bir de beni takip ederseniz çok mutlu olurum :)

Bu bölümü @Melodisev1'e ithafen yayınlıyorum. Kendisi zengindir ve koca arıyor bilginize.

Asmin gözlerinde ki yaşları silerek ayağa kalktı. Odasına çıktığında derin nefes alarak kapıyı açıp içeri girdi. Miran yatağın üzerinde uyuya kalmıştı. Beşiğin yanına gittiğinde berzanın uyanık olduğunu gördü. Onu kucağına alarak koltuğa oturdu. Gözlerinden tekrar yaşlar gelirken oğluna sıkıca sarıldı. Bu öğrendiği bilgilerin altından nasıl kalkacaktı? Asmin evlendiğinden belli asla kimseden duymak istememişti çünkü ölen bir kadını kıskanmak çok deli saçmasıydı ama işte insan oğlu duygularına kolay kolay hükmedemiyordu. Keşke hiç duymasaydı ayrıca şilanın kendi hakkında dedikleri aklına gelince daha da ağladı. Ona çocukça tepki verdiğini söylemişti. Doğru değil miydi sebepsiz boş yere kıskançlık yapıp duruyordu. Küçük bir kız çocuğundan farkı yoktu. Miran olgun bir adamdı oturmasını kalkmasını bilen bir adamdı ama kendisi öyle değildi bir evde hapis büyütülmüş ve çocukluğunu asla yaşayamamış bir kızdı. Miranın ilgisiyle bu çocukluk hisleri gün yüzüne çıkıyordu sanki, böyle olmak istemiyordu. Mirana layık bir eş ve berzana iyi bir anne olmak istiyordu. 

Berzanın da kendisiyle beraber ağlamasıyla hemen emzirmeye başladı. Miran ise karısının neden bu kadar ağladığına anlam veremedi. Yatakta kalkarak asminin yanına oturdu. 'Güzelim neden ağlıyorsun?' dedi. Asmin onun sesiyle daha da ağlamaya devam etti. 'Asmin, neden ağladın, biri bir şey mi dedi sana' diyerek asminin çenesinden tutup kendisine çevirdi. Asmin miranın gözlerine bakarken 'Hayır demedi ben berzanı sağ salim kucağımıza aldığımız için bir an öyle ağladım' dedi. Miran bu cevaba pek inanmasa da kafasını salladı. 'Karıcım daha ilk çocukta kendini yıpratma daha bir sürü çocuğumuz olacak değil mi?' dedi. Asmin hiç havasında değildi bu yüzden 'Kısmet ' diye mırıldandı.  Miran asminin çıkışmasını beklemişti bu şekilde uysal uysal cevap vermesi hiç hayra alamet değildi. Ama lohusa olduğu için üstüne gitmek istemedi. Şilanı kıskanmış olabilirdi bu aralar daha çok dikkatli davransa iyi olurdu.

Asmin, berzanın gazını çıkararak beşiğine bıraktı. Mirana dönerek 'Ben biraz uyusam iyi olacak' diyerek yatağa uzandı. Normalde olsa şuan asmin onun kucağına oturup nazlanması gerekirdi ama yüzüne bile zorla bakıp hemen yatağa girmişti. Sinirlenerek ayağa kalktı. Odadan çıkarak mutfağa girdi. 'Asmine kim ne dedi hemen söylesin !' diyerek bağırdı. Ezo ve dilan 'Ağam bir şey demedik ne oldu?' diye söylendi. Şilanmda keyiflice 'Ağam asmine kim ne diyebilir ki bir şey mi oldu?' dedi. Miran şilana bakmadan ezoyu tutup çekti. 'Asmin odaya çıktığında ağladı sonrada yüzüme bakmadan yattı . Bir şey olmuş olmalı burada' dedi. Ezo 'Ağam lohusa ya duyguları çok dengesiz olur yani biz bir şey demedik' dedi. Miran kafasını sallayarak mutfaktan çıktı.

Odaya girdiğinde direk asminin arkasına uzandı. Düzensiz nefeslerinden uyumadığını biliyordu. Belinden tutup kendine çekti. Kafasını boynuna gömerken 'Benim güzel karım neye üzüldü böyle ' diye fısıldadı. Asmin ise kendisine sarılan adama yaslanarak gözlerini sımsıkı kapattı. Onun bir suçu yoktu miran hep anlatabileceğini söylerdi demek ki saklamıyordu ama asmin ister istemez üzülmüştü aklına acaba onu daha çok mu sevdi diye düşündüğü için kendinden utanıyordu. Miran asminin karnını yavaş yavaş okşarken 'Ben seni kıracak bir şey mi yaptım asmin? Artık konuş lütfen' diye yalvardı. Asmin ona dönerek sımsıkı sarıldı. 'Seni çok seviyorum miran' diye fısıldadı. Miran da ona sarılırken 'Ben daha çok seviyorum seni' diyerek güldü. Asmin miranın boynuna yüzünü gömerek konuşmaktan kaçtı.

Aradan geçen beş günde asmin sürekli berzanla ilgilenmişti. Mirana çok az cevap veriyor ama geceleri ona sımsıkı sarılıyordu. Böyle davranmasının sebebi miran değildi o suçu kendinde buluyordu. Yaptığı hataydı bir ölüyü kıskanıyordu. Sürekli acaba  miran, bunu da ona yaptı mı diye düşünmeden edemiyordu. Miranın en büyük yarası navindi ve bu konu üzerinden ona sinirlenmezdi. Miran beş gün boyunca sürekli asminin peşinden dolanmıştı ama  karısı kendi içinde savaşıyordu resmen. Doktorla konuştuğunda bazı lohusa annelerin böyle içine kapanabileceğini çocuğuna iyi bir anne olabilecek miyim korkusuna kapılmış olabileceğini söylemişti. Miran da sürekli ona iyi bir anne olduğunu hatırlatıyordu ama karısı ona bile cevap vermiyordu. Şimdi bir toplantıya gitmesi gerekti. 'Delalamın benim şirkete gitmem lazım gelirken istediğin bir şey varsa alayım hm?' diye asmine sarıldı. Asminin aklına her gün navine gül getirmesi geldi içi kıskançlıkla doldu ona sadece bir kere getirmişti o da papatyaydı. 

TÖRE (KUMA)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin