15.BÖLÜM

90.1K 2.9K 620
                                    

Arkadaşlar yeni bölüm sizlerle nasıl gidiyor fikirlerinizi paylaşır mısınız?  Yorum yapmayı ve oy kullanmayı unutmayın keyifli okumalar❤️

Asmin sabah erkenden gözünü açarak dicleye baktı. Sabaha kadar asmin ne zaman uyanırsa uyanıp iyi mi diye kontrol ediyordu. Asmin onun varlığına şükür etti. Arkasını döndüğünde koltukta oturduğu yerde uyuyan dildar hanıma baktı. O da asmine hep yardımcı oluyordu. Bir kaynana gibi değildi . Evet oğlunu sürekli uyarıyordu ama onu dinleyen yoktu maalesef. Asmin yavaşça yerinden doğruldu. Doğrulduğu sırada diclenin gözünü açıp 'Ne oldu asmin iyi misin ' diye sordu asmin kafa salladı. Sonra doğrularak banyoya girdi. Elini yüzünü yıkamak istedi kafasını kaldırdığında aynadan gördüğüyle gözyaşlarını tutamadı. Sağ gözü morarmış,  dudağının kenarında kabuk tutmuş  yara ve galiba azadın yüzüğünden dolayı ufacık çizilmiş yanağına baktı. Sen bunu mu hak ediyor musun asmin diye düşündü. Hak etmiyordu o bunları hak etmiyordu bir suçu yoktu ki onun,  kimseye karışmazdı  hem o laflar sinirle ağzından çıkmıştı. Berfinin söyledikleri yenilir yutulur değildi. Asmin yüzüne bakarak bir karar aldı. Artık azada boyun eğmeyecekti o nasıl davranıyorsa o da öyle davranacaktı.

Banyodan çıkıp odaya girdiğinde dildar hanım usulca ayağa kalkarak 'Kızım ben ne dediysem oğluma söz geçiremedim. Sana hep iyi davranması gerektiğini uyardım ama oğlum benim sözümü dinlemeyeli tam beş yıl oldu asmin. Berfin gelin geldikten sonra oğlum ağa olduğu için kimsenin sözünü dinlemez oldu. Onun adına ben senden öz-' lafını tamamlamadan asmin onu susturmuştu. 

'Jimom bunları siz yapmadınız onun için ben sizden özür beklemiyorum. Ben suçum olmadığı halde çok kez özür dilemiştim ne kadar aşağılayıcı bir durum olduğunu biliyorum onun için benden özür dilemeyin. İkinizi de teşekkür ederim bana yardım ettiğiniz için. Şimdi kahvaltı için  aşağıya inelim  heja yadeye ayıp olmasın' diyen gelinine minnetle baktı. O gerçekten güçlü biriydi ama gücünün farkında değildi. 

Berfin ve azad ise sabahın erken saatlerinde yola çıkmışlardı. Berfin döndüğünde çok geçmeden asmine son vuruşunu  yapacaktı. Bu iş çok uzamıştı. Ama şimdi tatilinin keyfini çıkaracaktı. 

Asmin kendisine bakan küçümseyici bakışlar altında işlere yardım ediyordu. Havin hala, sabah azad ve berfini gördüğünü ve azadın tatile gidiyoruz dediğini sırf asmin duysun diye ortalıkta söylemişti. Asmin buna üzülmek yerine mutlu olmuştu onları görmek istemiyordu. 

Olaylar üzerinden bir hafta geçmişti. Asminin yüzü eskine göre daha iyiydi. Bu akşam Bedirhan aşiretinin hayırlı olsuna gelecekti onun için avluda koşuşturma vardı. Asmin de odasına çıkarak buz mavisi elbisesini giydi ve yüzü kapansın diye biraz fazla makyaj yapmıştı. Aşağıya indiğinde misafirler daha gelmemişti. Son hazırlıklara yardım ederek gelen misafirleri karşılamaya gitti. Kafasını kaldırmadan diclenin yanında duruyordu. Gelenlerin ellerini dicleyle beraber öperek geri çekildi. Kafasını kısa bir an kaldırdığında koyu kahverengi gözlerle karşılaştı bu geçen eline dokunan adamdı hemen kafasını eğdi. 

Miran ise karşısında gördüğü bedenle eli ayağı birbirine dolaşmıştı. Bu konaktan ayrıldığından itibaren kızı aklından çıkaramıyordu. Her gece onun hayaliyle yatıp hayaliyle uyanıyordu. Bu kıza karşı ufak şeyler hissetmediğine emindi. Kızın ismini öğrenseydi adamlarına araştıracaktı ama bilmiyordu. Bu konakta çalışanların tek tek dosyasına baktı ama bu kız yoktu. Sanki sadece miran için vardı. Geçen gün babası azadın kumasının hamile olduğunu söyleyince hayırlı olsuna gelmişlerdi. Miran azadın ne ara evlenip çocuk yaptığına şaşırsa da bu kızı görmek  her şeye değerdi. Ama genç adamın aklında bir soru vardı kuma kimdi? Kafasına takılan bu soruyla gözleri etrafı taradı ama göremedi acaba sadece kadınlar bölümünde mi diye düşündü neyse bunu sonra araştıracaktı. 

Asmin adamın bakışlarını üstünde hissediyordu. Çok utanmıştı o evli bi kadındı bir erkek ona bu şekilde bakamazdı. Hemen mutfağa ilerledi son tepsileri alıp avluya çıkardı tek tek düzdükten sonra herkes yemeğine başlamıştı. Çalışanlarda kadınlarla aynı sofrada yiyordu. Çünkü Bedirhan aşireti çalışanları ayırmak istememişti. Asmin bu hareketlerinin ne kadar hoş olduğunu düşündü. Mutfakta ufak ufak bir şeyler atıştırdı . Onların yanına çıkamıyordu çünkü yüzüne dikkatle bakarlarsa anlarlardı dayak yediğini bundan utanıyordu işte.

Miran lavabodan dönerken  mutfaktan gelen tıkırtılarla orda biri olduğunu düşündü ve  bir bardak su istese hiç fena olmayacaktı. Mutfağa girdiğinde gördüğü bedenle gerçekten kaderin var olduğuna inandı. Karşısında içli köfteyi iştahla yiyen kadını görünce yüzünde tebessüm oluştu. Onu korkutmak istemeyerek ufaktan öksürdü. 

Asmin öksürme sesiyle elindeki köftenin boğazına kaçmasıyla öksürdü. Miran ise hemen yanına gelerek ufak ufak sırtına vurdu 'İyi misiniz, ben sizi korkutmak istemedim bir bardak su isteyecektim ' diyerek kadının yüzüne baktı. Asmin bu yakınlıktan geri çekilerek kurtuldu. Genç adam kızın suratını inceledikçe kapatılmaya çalışılan yaraları gördü bunu her kim yaptıysa bunu ona ödetmek istedi miran. 

'Hemen suyunuzu vereyim' diyen kadife sesle işte dedi miran ben bu kıza vuruldum, bu kızdan vazgeçmek istemiyordu. 

'Teşekkür ederim ' diyerek uzaklaşıp beklemeye başladı. İçeriye giren zelal ' Asmin bir tabak daha içli köfte koy' demesiyle genç adam mutlulukla gözleri parladı. Asmindi demek ismi, bu ismi tekrarladıkça kalbi göğüs kafesini zorlamaya başlamıştı. Adam orda dikilirken zelal mirana baktı. Çok yakışıklı bir adamdı. 'Siz neden bekliyordunuz ' diye adama yanıştı. Adam kendine yanaşan kadınla geri çekilerek 'Acele değil bir su istemiştim hah asmin hanımda verdi' diyerek suyu eline alırken yine kadının parmaklarına dokunmuştu. Adam suyu hemen kafasına dikerek asmine teşekkür etti ve hemen zelalden kaçtı. Zelal adamın kendisine hiç bakmamasıyla sinirlendi ve asminin elinden tabağı aldığı gibi terasa çıktı.

Asmin ise çok tuhaftı, adamın sesi kendisine çok yumuşak çıkmıştı ama zelalle konuştuğu ton o kadar sertti ki asmin ürkmüştü. Çok değişik bir adamdı yine parmaklarına dokunmuştu asmin rahatsızdı bu durumdan çünkü ne kadar istemese de evliydi sonuçta. 

Miran giderken asminin azadın kuması olduğunu öğrenince yıkılmıştı. Nasıl bu kızı azad daha önce görebilirdi ki hem azad ona değer vermediği belliydi , şanslı piç resmen gül gibi kızla evliydi. Miran küfürler savurarak  arabasını daha hızlı sürdü.

Asmin işler bitince odasına çıkıp yatağına girmişti. Gözlerini kapatınca aklına o yakıcı kahve gözler geliyordu bu da neyin nesiydi. Aklına ne diye o adam geliyordu ki . Asmin bunu kafasından silmeye çalışarak uyumaya çalıştı. Bebeğini düşündü onun varlığını her şeye bedeldi onun için. Bu düşünceyle huzurla gözlerini kapattı. Asmin sabahın erken saatlerinde gördüğü rüyanın etkisiyle biranda yattığından yerden fırladı. Rüyasında o adamı ve kucağında bir bebek görmüştü. Adam sürekli asmin diye sesleniyordu. Asmin allahım sen aklıma mukayyet ol diyerek yatağa tekrar uzandı. Sağa sola dönerek uyumaya çalıştı.

TÖRE (KUMA)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin