8.BÖLÜM

106K 3K 447
                                    

Bu bölümü @BraEkici753 ithafen yazmak istedim... Okuyan herkese teşekkürlerimi iletiyorum. Umarım beğenirsiniz bölümü  ❤️

Sabah kahvaltılar edildikten sonra erkekler işlerine gitmiş kadınlar ise ev işlerine başlamışlardı. Berfin dün gece geç saate kadar azadı beklemişti gelmeyeceğini anlayınca sinirle uyumuştu. O kadın ne yaptıysa yanında uyumuştu. Sabah kalktığında azad  hala gelmemişti buna sinirlenerek aşağıya indiğinde asmini mutfakta mutlu şekilde görmüş ve üstüne masada azadın da mutlu olduğunu görmüştü . Üstelik azad giderken berfine seslenmemişti bile, tüm bunlar berfine kocasını kaybetmeye başladığının göstergesiydi hemen buna dur demeliydi bu kadın çünkü bu kadın sessiz ama bir o kadar sinsiydi. Bunların niye bu kadar mutlu olduğunu anlamamıştı halbuki  azadın o kadının odasına sinirle girdiğini görmüştü. 

Akşam yemekler yenildikten sonra asmin ve berfin mutfakta çayları demliyordu. Berfin 'Dün gece kocamı nasıl ayarttıysan gelmedi yanıma aferin kız, küçük filansın ama iş var demek ki sende vallahi . kocam düne kadar senden nefret ediyordu ne yaptıysan artık' diyerek gülmeye başladı. Asmin ise duyduğu laflar sinirlenerek 'Ben hiç bir şey yapmadım kocama ağzından çıkanları kulağın duysun yaptığın ithamlar hiç hoş değil  o senin ne kadar kocansa benimde kocam berfin abla ' diyerek yüzüne baktı. Berfin ise istediğini almıştı bu kadının aslında sessiz olmadığını biliyordu damarına basınca nasıl öttüğünü görüyordu. 

'Yok ya hemen de kabullenmişsin kocam diye noldu sümüklü güzel, kocam sana mutlu bir gece yaşattı diye hemen sahiplenmişsin unutma sen ikinci kadınsın her zaman arka planda kalan kişisin hem çocuk doğduktan sonra senin yüzüne bile bakmayacak bunlardan haberim yok mu sanırsın ' diyerek damarına bastı. 

'Bunun geceyle alakası yok ilk günden belli o benim kocam zaten allah katında evlendik biz. Hem anlıyorum seni sinirlisin ama bana değil bunları azad ağama söyleyeceksin ben kimseyi zorla odaya kapatmadım' diyerek çayları aldığı gibi avluya çıktı. 

Azad avluda oturmuş sinirli sinirli gelen asmini süzdü. Kimsenin yüzüne bakmadan çayları dağıtıp 'Jimom izin verirsen odama çıkmak istiyorum' diyen asmine anası izin vermişti. Yine aynı sinir ve hızla avludan çıkmıştı. Azad da çayını içip berfine bakmadan hızlıca asminin odasına gitti. Odadan girdiğinde yatakta oturan karısının yanına ilerledi. 

'Ne oldu asmin niye sinirlesin sen '

'Bir şey yok ağam sinirli değilim ' diyerek pikenin altına girdi. Azad konuşmayacağını anlayınca bu gece berfinin yanında olması gerektiği için karısına 'Bu konuyu burda kapatmadım asmin şimdi sana iyi geceler ' diyerek odadan çıktı. Berfinle olan odasına girdiğinde berfinin ağladığını görünce gerçekten iki kadınla başı dertteydi .

'Ne oldu berfinim neden ağlıyorsun' 

'Yok bir şey azadım' diye sessizce söylenen karısıyla sinirlenmeye başlamıştı lan bu karılar ne diye ilk soruşta cevap vermezdi ki...

'Berfin sinirlendirme beni hadi anlat kim  ne yaptı sana '

'Azad sen bana verdiğin sözü tutmuyorsun resmen yavaş yavaş benden gidiyorsun. Dün gece sabaha kadar seni bekledim gelmedin . Biliyorum ona dokunmak zorundasın çocuk için ama onun yanında uyuman gerekmiyor. Zaten annelik hasretiyle yanıyorum birde sevdam için yakma beni ' diyerek ağlamaya devam etti. Azad gerçekten ne yapacağını bilmiyordu. Annesi iki gün önce onu azarlamıştı. Asminin de karısı olduğunu ve odalarında sırayla kalması gerektiğini söylemişti. O da ona göre davranıyordu ama berfinin dediklerinden sonra ona da hak verdi. Sonuçta kocası çocuk için başkalarının koynuna giriyordu bu ağır bir yüktü. Dayanamayarak berfine sarıldı.

'Berfinim ben senden gitmem bunu söylemiştim hala arkasındayım. Ama o da artık benim karım mecburdum orda kalmaya anam uyarmıştı bana da mantıklı gelmişti ama madem istemiyorsun kalmam bundan sonra onun odasında olur mu ? şimdi kapat o gözlerini uyuyalım' diyerek gözlerini kapattı. Berfin de aldığı sözle huzurla gözlerini kapattı . 

Asmin giden adamın arkasından gözlerinde ki yaşları tutamamıştı. Ne bekliyordu ki bir gece yaşadılar diye her gece yanında kalacağını tamam böyle düşünerek haksızlık yapıyordu berfinin de yanına gitmesi gerekti ama yine de üzülmeden duramıyordu. Hem neden sinirlendiğini de ağzının içinde göstermelik sormuştu irdelememişti bile. Sinirlendikçe gözlerinden yaşlar akmaya devam etti eni sonunda uykuya daldı.

Güne yine hızlı başlayan asmin sabah tandır ekmek yapmış sofraları hazırlamıştı. Çalışanların onun küçük bedenine nazaran yaptığı işlere hayran kalıyordu. Koskoca konağı çekip çevirecek  güçte ve bilgideydi. Azad ağanın davranışlarını hak etmiyordu ama kader işte kimse önüne geçemezdi. Yine çayları dolduran asmin, sessizce dağıtıp usulca afiyet olsun deyip mutfağa ilerledi. Çalışanlara da dağıttıktan sonra usulca yemeğini yemeye başladı. Asla karnını tam doyurmuyordu utanıyordu kendini sığıntı,  fazlalık olarak hissediyordu. Zaten alışmıştı da, o hiç bir zaman tam karnını doyuramazdı hatta bazen yengesi ona yemek verilmemesini emrettiği zamanlar  açlıktan bayıldığı olurdu. Aklına gelen yengesiyle  onu nasıl evden kovdukları gelmişti. Evlendikten sonra ilk hafta el öpmeye diye zorla dedesine gönderildiğinde kapıdaki koruma dedesinin kesin emri olduğunu ve o eve giremeyeceğini söylemişti. İşte o vakitten sonra asmin bu hayatta tek başına olduğunu anlamıştı. Bu evden başka da gidecek yeri yoktu işte bundandır ki kendini sığıntı gibi hissediyordu.

Yemekten sonra tüm odaların temizliği asmine kalmıştı. Çalışanlar mutfağı hallediyordu, iki görümcesi bir haftadır nenesinin yanına gitmişlerdi, berfin ve azad da dışarıya çıkmıştı geriye sadece asmin kalmıştı. O da zaten boş durmaktansa yediği yemeğin hakkını temizlik yaparak vermek istiyordu. Tek tek tüm odaları indirip kaldırmıştı. Son odayı da bitirip hemen mutfağa ilerledi çalışanlara da yardım etmek istiyordu. Mutfağa girdiğinde alev ve arife teyzenin gülerek çay içtiğini gördü. Gerçekten bu dünyada ona acıyan bir canlı yoktu. Mutfağın dolaplarını temizleyeceğiz, sende odaları temizle diyerek onu göndermiş ve tüm temizliği ona yaptırmışlardı. Asmin de salak gibi çabuk bitirip onlara yardım için koşmuştu. 

'Şeeyy asmin gel canım bizde çay içiyorduk şey oldu arife abla dolapların içini sabah erkenden boşaltıp yıkayalım dedi hem saat geç oldu ya ondan işte' diyen aleve tebessüm ederek 'Sağ olasın alev sorun değil ben yemeğe başlayayım ' diyerek kilere ilerdi. İlerlerken gözünden bir yaş akmıştı. Saf salak sanıyorlardı onu , halbuki asmin her şeyin farkındaydı sadece mecburdu işte bunun için sesini çıkarmıyordu. Sen neler gördün ki asmin bu onların yanında hiç bir şey diyerek yemeğe başladı.

Asmin o kadar yorgundu ki elindeki tepsiyi sıkı sıkı tutuyordu. Her an yere yığılacak gibiydi. Son tepsiyi alıp masaya ilerlediğinde azad ve berfinin geldiğini görmüştü. Berfinin ellerinde poşet vardı demek ki alışveriş yapmışlardı asmin bunu düşünmeyerek elinde ki yemekleri düzmeye başladı. 'Ana size afiyet olsun biz dışarıda yedik' diyerek berfinle odasına giden azad, asmine yan gözle baktığında yüzündeki yorgun ifadeyi görmüştü. Asmin acı acı gülerek mutfağa girdi.

Bulaşıklar yıkanırken berfinin girmesiyle asmin gerilmişti. 'Alev bana ve azad ağana çay ve yanına bir şeyler  koy odamızda içeceğiz bugün çook yorulduk da' diyerek sandalyeye oturdu. 

'Hemen hazırlarım hanım ağam' diyen alev tepsiyi alarak çay koymaya başlamıştı. Berfin durmayarak 'Bir ara gel de alev, sana giymediğim kıyafetleri vereyim. O kadar çok ki dolaba sığmıyor artık!  Napayım alma dedikçe azad bana yakışan tüm elbiseleri alıyor. ' diyerek güldü. Bu duruma alev sevinerek 'Tabi  uğrarım, tepsiyi ben götüreyim hanım ağam sen yorulmuşsundur ' diyerek tepsiyi berfinin odasına götürdü. Asmin kendi kendine sen kimsin ki, bak o hanım ağa sana davrandıkları gibi mi davranıyorlar diye düşünerek yaptığı işleri bitirerek odasına girdi.

Pencere kenarına oturarak gökyüzüne baktı. Anne ve babasını düşündü eğer onlar yaşasaydı asmin bu durumlara düşmeyecekti. Konumunu bugün çok net şekilde anlamıştı. Asla kıskanmıyordu sadece kendisine insan gibi davranılmasını istiyordu. Berfinin yerinde gözü yoktu olmazdı da sadece artık ezilmekten sıkılmıştı. Daha genç yaşında kendinden on iki yaş büyük birine kuma verilmişti bu yükün altında ezilirken tüm insanlarında ona yaptığı muameleyi kaldıramıyordu işte. Biraz ağlayarak yatağına girdi ve gözlerini kapattı.


TÖRE (KUMA)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin