14.BÖLÜM

92.6K 2.8K 569
                                    

Bu bölümde sövmek serbesttir 😂 Bol bol yorum yapmayı, fikirlerinizi aktarmayı ve oy kullanmayı unutmayın. Umarım beğenirsiniz bölümü keyifli okumalar ❤️

Asmin sabah erken kalkmış duşunu almış ve dildar hanımın getirdiği kıyafeti giyiyordu. Bugün bebek için mevlit okunacaktı. Aradan geçen üç günde azad onun yanına uyumamıştı. İlk iki gün gelip ihtiyacını sormuştu ama dün yanına hiç gelmemişti. Asmin ise her gün gece saatlerce bebeğiyle konuşuyordu. Yalnızlığını bebeğiyle  noktalamıştı. Gün içinde ne olup bittiğini gece bebeğine tek tek anlatıyordu. İlk defa içini tam olarak açıp dıştan söylüyordu ve söyledikçe  içindeki kırgınlıklar, öfke dışarıya vuruyordu. Beyaz kıyafetini giyip üstüne beyaz tülbent örtmüş ve gözlerine simsiyah kalem çekmişti. Hazır olunca yavaşça aşağıya indi. Odalar o kadar kalabalıktı ki asmin bu kalabalıktan ürkmüştü. 

Dildar korkmuş gelinini görünce hemen yanına gidip 'Gel buke,  seni tanıtayım herkese' diyerek onu Heja yadenin önüne getirdi. 'Jimom, asmini getirdim sana ' diyerek geri çekildi. Asmin önünde yaşlı ama bir o kadar da sağlam duran kadının elini öperek 'Hoş geldin yade' diyerek çekildi. 'Allah bebeğinizi hayırlı evlat eylesin sizlere bağışlasın' diyen yadeye amin diyerek tek tek herkesin elini öpmüştü. Azadın  üç halası, iki teyzesi , dört yengesi hepsiyle tek tek tanıştı. Halalarından sadece havin halasını beğenmemişti teyzelerinden de jiyan teyzesini sevmemişti. Tam da diclenin anlattığı gibilerdi . Asmin sessizce odadan çıktı. Dicleyi görünce yanına ilerledi. 

'Dicle çok kalabalıkk ' diyerek yakındı. Dicle gülerek 'Dayan az kaldı gerçi bazıları burada kalacakmış ama ' diyerek gözlerini devirdi. 'Hem gördün mü berfinin kardeşi gelmiş bu ne yüzsüzlükse' diyen dicleye baktı. Gerçekten berfin neden bunu  yapmıştı ki sonuçta kumasının bebeğinin mevlidiydi. Asmin bir şey demeyerek odaya ilerledi. Odaya girmesiyle gördüğü suretle olduğu yerde kaldı. Bu yengesi ve kuzeniydi ne işi vardı ki burada,  acaba kaynanası mı çağırmıştı.

'Asmincim canım hayırlı olsun ' diye kendisini öpen yengesine tepki vermedi. O kadar kişi kendilerine bakarken ters bir şey yapamazdı. Yengesinin sarılırken 'Aferin kız kapağı iyi attın' demesiyle sinirlendi ve yengesini hafif itti. Kuzeni de sarıldıktan sonra mevlitler okundu ikramlıklar dağıtılırken yengesi asmini odaya çekmişti.

'Kız vallahi helal olsun sana kuma geldin ama sanki konağın hanımısın bir hizmetler bir hizmetler ayrıca berfini bile yola getirmişsin nasılda ortada dönüyor. Senin , ananın kızı olduğunu biliyordum. Annen de naptı etti babanı tavladı adam onunla evlenmek kaçırdı düşün tabi annen babana ne verdiyse babam vazgeçemedi ' demesiyle asminin gözü dönmüştü annesi ve  babasına laf söyleyemezdi.

'Sen ne kadar kötü kalpli birisin ya onların sevdasına nasıl dil uzatırsın onları mezarında bile bırakmıyorsunuz. Evet annem babama bir şey verdi ama senin dediğin türden değil o babama tertemiz yüreğini verdi sizde olmayan şeyi. ' diyerek yengesinin kolunu tuttu. Birşah hanımsa afalladı bu kızın demek ki dili uzamıştı bebekten sonra.

'Noldu kız yengene mi döveceksin kimden güç alırsın. Ayrıca anan babana ne verdiği bellidir hiç dilini yorma babam anan kaçırdığında evlenmek zorundayız diye not yazmıştı düşün bakalım ne vermiş anan '

'Ağzını toplayacaksın birşah hanım ve bu evden defolup gideceksin anneme iftiraların , sözlerin yetti artık bir daha karşıma çıkma siz nasıl olsa beni silmiştiniz ya bende sizi sildim hem de beş yaşındayken şimdi bir daha gelmeyeceksin bu eve çık git' diyerek kolundan tutup savurdu. Annesine ne zaman laf söylenirse o kadar sinirlenirdi ki gözü bir şey görmezdi bu küçükken de böyleydi dayağı göze alarak yengesine cevabını verirdi. 

TÖRE (KUMA)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin