TÖRE (KUMA)

39.BÖLÜM

Selamm yeni bölümle geldim umarım beğenirsiniz. Arkadaşlar benden sürekli bölüm istiyorsunuz bende elimden geldiğince hızlı hızlı yazıp yüklüyorum. Bende sizden yorum istiyorum eğer yorumlar yükselmezse bölümler daha geç gelecektir bilginize. Yorum yapmayı ve oy kullanmayı unutmayın lütfen.❤️ (Hayalet okuyucu istemiyorum arkadaşlar herkes yorum yaparsa sevinirim)

Bu bölümde +18 kısımlar vardır bilginize. Bu bölümü de @herrypoterr'a ithafen yayınlıyorum🤭

Dildar hanım eve geldiğinde iki kızını da hemen odaya çekti. 'Ben böyle rezillik görmedim nasıl bunu yapabildiler azada' dedi. Dicle ve zelal yan yana otururken dildar hanım bir o yana bir bu yana yürüyordu. Zelal sinirle 'Dicle yoksa sen biliyor muydun bunu ?!' dedi. Dildar hanım da dicleye dönerek 'Bunu yapmadım de, kendi ailemi bu şekilde rezil olmasına göz yummadım de!' dedi. Dicle sakince 'Siz ne dediğiniz farkında mısınız ben böyle bir şey yapmadım. Bende şaşırdım onu orada görünce en son zelal beni dövdüğünde konuşmuştum sonra konuşmadım ben onunla' dedi. Zelal önüne dönerek 'İnşallah dediğin gibidir' dedi. Dildar hanım iki kızının karşısına geçip 'Bu olayı bilmiyor gibi yapacağız sorarlarsa gelini görmedik çok oturamadık diyeceğiz, asla azad duymayacak yoksa ikiniz de benim elimde kalırsınız ona göre' dedi. Zelal 'Neden söylemiyoruz söyleyelim gitsin işte ' dedi. Dildar  hanım 'Zelal sen ne yapmayı çalışıyorsun, azad şu sıralar asmin diye tuttururken nasıl diyelim 'asmini ortağının koynunda bulabilirsin' diye ?!' dedi. Dildar hanım onları bir güzel tehdit ederek asla duyurmamalarını söylemiş ve odadan çıkmıştı. 

'Şu asmine bak ne kadar da doyumsuzmuş. Azad yetmemiş demek ona ki gözünü daha yükseklere dikmiş ' diye sinirle söylenen zelal ayağa kalkmıştı. Dicle gülerek 'Demek ki miran ağa taze genç seviyormuş zelal üzülme sende bulursun birini ' dedi. Zelal 'Hele sen görmedin bunlar mutfakta bir cilveleşiyor görmeliydin. Asmin buradayken hiç öyle hareketler yapmıyordu yapsaydı azadı kaybetmezdi.' dedi. Dicle 'Off senin aşk acını dinleyemem ben kocamın yanına gidiyorum' dedi. Zelal arkasından 'Ama ne koca doğru dürüst beraber bile yatmıyorsunuz hala koca diyor' diye söylendi. 

Asmin üstündeki ağırlıktan dolayı nefes alamazken gözlerini açtı. Üstüne baktığında miran kafasını göğsüne koymuş ve kollarıyla da beline sarılmış bir şekilde uyuyordu. Asmin onu dürterek 'Miran uyan nefesim kesildi be adam' dedi. Miran yerinden sıçrayarak 'Ne oldu asmin' dedi uykulu uykulu. Asmin onu kaldırdığı için üzüldü ama nefes alamıyordu. 'Nefes alamadım iyice sarılmışsın ' dedi. Miran yastığa kafasını koyarak tekrar gözlerini kapatırken 'Ben her şekilde nefesini kesmesini bilirim' diyerek uykuya dalmıştı. Asmin bu duruma gülmeden edemedi. Adam uykulu uykulu bile bel atlı vuruyordu. Bu sefer asmin ona yaklaşarak kafasını göğsüne koydu bu pozisyon daha rahattı. Bir süre sonra uyuyamayan asmin saate baktı. Sabah 04.00 civarıydı. En son miranın kucağındaydı ve çok erken bir saatti akşam yemeğine bile uyanmamıştı. Şuan ise uykusunu almıştı çünkü uyuyamıyordu. 

Ellerini miranın çıplak göğsünde ki hafifi tüylerde gezdirdi. Sonra mirana baktı çok yakışıklıydı ama kalbi yüzünden daha güzeldi. Ellerinin yeni yeri ise miranın yüzü olmuştu yavaşça okşadı ve parmağını pembe dudaklara getirdi. Dudaklarını okşarken miran bir anda ağzını açıp parmağını emmişti. Asmin korkarak miranın gözüne baktı. Miran onun dokunuşlarıyla uyanmıştı ve şimdi parmağını emiyordu. 'Miran ne yapıyorsun ya' diye güldü. Miranda gülerek 'Asıl sen ne yapıyorsun sabahın köründe' dedi. Asmin oflayarak 'Çok uyumuşum kaldırmamışsın da beni şimdi uyuyamıyorum' dedi. Miran 'Çok güzel uyuyordun kaldıramadım' dedi. Asmin bu adamı gerçekten seviyordu ve şuan onunla başka şeyler yapmak istiyordu. İlk adımı kendi atmak istedi ve mirana yaklaştı. Miran öylece tavana bakıyordu. Asmin ellerini onun göğsüne koydu. Oradan da aşağıya inerek şortun üstünden sönük aletini avuçladı. Miranın gözleri büyürken asmine döndü.