"İşte bu bir öğüttür; dileyen Rabbine bir yol tutar."
(İNSAN - 29)
.....
Okadar günlerce aramışdı, ne yani ağabeyinde miydi bunca zaman?
"Hahahaa" şeklinde güldü, donuk bakışlarının ardından.
"Ben günlerdir o kitabı arıyorum!" dedi Akşın'a bakarak.
* * *
Daha sonra kitabı ağabeyinden aldı. Daha doğrusu o daha fazla okumayarak kendisi bırakmıştı.
Kargo geldiğinde, kapıyı ağabeyi açmış meğer. Normalde hiç kapıya bakmamasına rağmen, nedense bu kitap geldiğinde bakacağı tutmuş. Ece böyle düşündü ve güldü. Aslında böyle birşey yokdu, yalandı. Neriman açmışdı, çöpe atmışdı. Fakat Bartu'ya Ece'ye böyle anlatmasını tembihlemişdi.
Odasındaydı Ece. Ara bir akan burnunu siliyor, ara bir de hapşuruyordu. Halsizliği ve boğaz ağrısı da geçmiş değildi. Sayfayı çevirdi, kitaba tekrar baştan başlamışdı. Buarada önceki kitaba ne olduğunu da hala aşırı merak ediyordu. Nasıl, nasıl öylece ortadan kaybolmuş olabilirdi? Biri almış olmalıydı, kitabın kendi kendine yok olacak hali yoktu heralde. Acaba dedesi mi almışdı? Dinî kitap okuyacak biri varsa bu evde, o da dedesi ve kendisiydi. Başkası değildi. Gerçi kendisi de pek okumuyordu, hatalıydı. Bunun için üzüldü.
Ece, yirmi ikinci sayfaya gelmişdi. "LÂ İLÂHE İLLALLÂH HUSUSUNDA HALKIMIZIN HATALARI" adlı başlığa geldiğinde burnunu sildi. Bu büyük bir eksikti! Üzüldü, fakat ağlamadı. Duygusaldı, fakat Mert kadar değildi. Eğer evlenselerdi çocuklarının nasıl olacaklarını merak ederek güldü. Devam ediyordu okumaya:
"Türk insanı genel olarak Lâ ilâhe illallah'ı ve dalalet ettiği manaları kabul etmektedir. Ama maalesef ki insanlarımızı bilgisizliği ve ilgisizliği nedeniyle hataya düştüğü birkaç nokta vardır. Bunları şu şekilde özetleyebiliriz:
Birinci Hata: Halkımızın düşmüş olduğu birinci hata Allahʼın "Kanun Koyucu" oluşunda ki hatadır. Konumuzun girişinde de vurguladığımız gibi Allah nasıl ki tek yaratıcı ise, aynı şekilde tek kanun koyucudur da. Yaratan o olduğu gibi yöneten de Oʼdur aynı zamanda. Kurʼân-ı Kerim baştan sona Allahʼın tek hâkim, tek egemen ve tek Kanun koyucu olduğundan bahseder. Üstte zikrettiğimiz ayetleri tekrar hatırlatmakta yarar vardır. Rabbmiz şöyle buyurur:
"Dikkat edin! Yaratmakta (yarattıklarına) emredip hükmetmek de sadece Allah'a aittir." (Aʼraf sûresi, 54)
"Egemenlik/hakimiyet yalnızca Allah'ındır." (Yusuf Sûresi, 40)
"O hakimiyetine hiçbir kimseyi ortak etmez!" (Kehf, 26)
Görüldüğü gibi tüm bu ayetler hakimiyetin, egemenliğin ve kanun koyma hakkının yalnızca Allah'a ait olduğunu ifade etmekte ve bu noktada çok net bir yol çizmektedir."
Bu kadar net olan ayetleri daha önce nasıl, nasıl olur da okumamış, duymamış, görmemişdi..? O kısmı baştan okudu.
"...Şunu hatırımızdan çıkarmamamız gerekmektedir ki, insanoğlu asla kendisi gibi bir insan olan hemcinsleri için hayatlarını ona göre şekillendirecekleri kanunlar yapmaz. Bu kesinlikle Allah'ın hakkıdır. Her kim Allah'ın bu hakkını bir başka merciye verirse kesinlikle Allah'a şirk koşmuş olur."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ℝ𝕒𝕪𝕚𝕙𝕒
Teen Fiction(3 Bin okunma için teşekkürler. Hayalimdi.) "Ne düşünüyorsun?" İç çekdi. "Ben, o, Tevhid, herşeye rağmen eninde sonunda bağlanan kalbim..." *** #roman