"Dua, ibadetin ta kendisidir."
~Muhammed ﷺ
.....* * *
Ece, dedesiyle konuşduktan sonra biraz düşünmüş, ardından derslerinin başına geçmişdi. Bu gün derse gidememişdi hasta olduğu için, onun dışında hafta da beş gün ders görüyordu. Son günlerde derslerinden fazlasıyla geri kalmışdı. Oysa bu mesleği eline alabilmek için çok ama çok çalışması gerekiyordu. Bu yüzden akşama kadar çalışdı. Daha sonra sofraya oturdu. İştahı yoktu, bu yüzden sadece sofrada biraz muhabbet etti. Tekrar yukarı çıkdı. Kitabını okumaya devam edecekti. Şalını taktı, sarkan kısmı da omzuna attı. Sonra sandalyeye oturdu, kaldığı sayfayı açdı.
Yirmi yedinci sayfada en son bir ayet okumuşdu, ve kitabı kapatmıştı. Hatırlamak için sayfayı başdan okudu, o ayete geldi tekrar.
""İnsanlar hala şu gerçeği bilmezler mi: kim Allah ve Resulü ile sınır mücadelesi yaparsa, onun içinde ebedi olarak kalacağı Cehennem vardır. İşte en büyük rüsvaylık budur."(Tevbe suresi, 63)
Bu ayette Rabbimiz kendisi ile sınır mücadelesi yapan, ortaya koyduğu hükümlerine rağmen hükümler koyarak kendisi ile karşı karşıya gelen kimselerin ebedi cehenneme gideceğini bildirmektedir.
Acaba ebedi cehenneme kim gider? Elbette ki kafirler değil mi?
İşte Allah'ın çizdiği sınırın yanına yeniden sınır çizmek, Allah'ın belirlediği hududun yanına yeniden hudud koymak bu kadar tehlikelidir. Allah, kendi kitabında bir sınır çizmiş ve bu sınırda içkiyi, kumarı, zinayı, faizi ve benzeri günahları haram kılmıştır. Şimdi sen çıkar da bu sınırın yanına bir sınır daha çizer ve bu sınırda içki serbesttir, kumar serbesttir, zina serbesttir, faiz serbesttir, dersen Allah ile karşı karşıya gelmiş ve Oʼnunla sınır mücadelesine girişmiş olursun. Böyle yaptığında gideceğin yer ayetin net hükmü ile ebedi cehennemdir.
Yine aynı şekilde Allah kur'an'ında bir sınır çizmiş ve bu sınırda tesettürü, birden fazla evliliği ve cihadı emretmiş veya serbest bırakmıştır. Şimdi sen çıkar da bu sınırın yanına bir sınır daha çizer ve bu sınırda tesettürü, birden fazla evliliği veya cihadı yasaklarsan, bunları yapanlara ceza verirsen bu durumda Allah ile karşı karşıya gelmiş ve Oʼnunla sınır mücadelesine girişmiş olursun. Böyle yaptığında da gideceğin yer ayetin kesin ifadesi ile ebedi cehennemdir.
İşte mesele bu kadar tehlikeli ve dikkat edilmeye değerdir. Bu nedenle üzerinde iyi düşünmek ve iki konu arasındaki ayırımı, Yani Allah'ın hükmü olmayan bir meselede Kur'an'la çelişmeyen kural koymak ile Allah'ın kesin kanunu olan bir meselede ona aykırı kuralı koymanın arasındaki farkı iyi tespit etmek gerekir. Aksi halde her an dinimizi kaybederek şirke düşmüş olabiliriz.
Şimdi sana benim cümlelerime benzer cümlelerle meseleyi izah eden bir alemin sözlerini nakledeyim:
"Lâ ilâhe illallâh diyen, namaz kılan ve oruç tutan bir kimse Allah'ın kanunlarının dışında başka kanunlar koyduğu veya o kanunlarla hükmettiği zaman onun kafir olacağı konusunda endişe eden zihinlere şu misali veririz: Akşam namazı dört rekattır, diyen bir kimsenin hükmü nedir? Şüphesiz bu kimse kafirdir ve İslam dininden çıkmıştır. Herhangi bir müslüman bu kimsenin küfründe şüphe eder mi? İşte 'Akşam namazı dört rekattırʼ diyen kimse ile 'Hırsızın cezası iki ay hapistirʼ diyen kimse arasında hiçbir fark yoktur. Çünkü her iki Emir de Yüce Rab tarafından buyrulmuştur ve bu Yüce Allah'ın indirdiği hükümleri değiştirmektedir."²
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ℝ𝕒𝕪𝕚𝕙𝕒
Teen Fiction(3 Bin okunma için teşekkürler. Hayalimdi.) "Ne düşünüyorsun?" İç çekdi. "Ben, o, Tevhid, herşeye rağmen eninde sonunda bağlanan kalbim..." *** #roman