߷kırkiki߷

29 11 0
                                    

42-Günler sonra.

Zaman ilerledikçe Cafer'e alışıyordu Sevde. Ondan uzak durmak için özel bir çaba gösteriyordu. Hatta bir gün alarm kurmuşdu, kahvaltıda ondan önce uyanmak için. Böylece onunla beraber kahvaltı yapmak zorunda kalmazdı. Aslında Cafer Sevde'nin kendisiyle kahvaltı etmek istemediğini bilse asla zorlamaz, bu durum onun gururuna dokunurdu. Sevde alarmı kurduğu gün çok şaşırmışdı. Çünkü Cafer sabah namazından sonra uyumuyordu. Onu izlediğinde şunu fark etmişdi: Cafer namazdan sonra odasına uyumak için değil Kur'ân'ını almak için gidiyordu. Sabaha kadar Kur'ân okuyordu. Kahvaltıda kendisi özel şeyler yemiyordu lakin Sevde'ye ne istediğini soruyordu. İşlerin çoğunu o yapıyor, küçük bir kısmını Sevde yapıyordu.

İlk başlarda Cafer'i kırmak istemese de artık daha soğuk bir hal almaya başlamışdı. Belkide bu iyilik onun az da olsa şımarmasına neden olmuştu. Kahvaltı vakitleri yemeğini odasına istiyor, evdeyken hep ders çalışıyor, baş başa kalmamak için olağan üstü çabalar sarf ediyor, Cafer'in yanında yüzünü dahi açmıyordu bazen. Cafer'in morali çok bozukdu. İyi yüreğinden dolayı eziliyordu sanki. Merhametin de fazlası zarardı! Kendini sorguluyordu: Sevde'yi kıracak birşey mi yapmışdı? Hayırdı. Kötü mü kokuyordu? Hayırdı. Çirkin miydi? Hayır, çirkin olduğunu düşünmüyordu. Hem ne alakaydı? Hem de, Allah ona çirkinlik verse başı gözü üstüneydi. Peki ya, Sevde'ye yalan mı söylemiş, geçimişde onu rahatsız edecek şeyler mi yapmışdı? Hayırdı. Ona zulüm etmiş miydi? Hayırdı.

Öyleyse nedendi? Neden Sevde kendisinden böyle kaçıyordu hep? Bilmiyordu.

Araba sürmekteydi. Aynadaki yansımasına bakdı ve derin nefes alıp verdi. Kafasını arkaya yaslamış, koltuğun üstünde uyuya kalmışdı Sevde. Bu gün Sevde'nin sınavı vardı. Önceki gece durmadan ders çalışmış, uykusuz kalmışdı. Böyle düşünürken Cafer'in telefonuna aynı anda gelen bildirimler ile irkildi Sevde:

"Allahu ekber!" diyerek bağırdı. Cafer aniden telefonu eline alıp zil sesini kısdı.

"Çok pardon, uyu güzelim, rahatına bak." Sevde kendisine soğuk davranmaya başladığından beri bu 'güzelim' lafını bırakmışdı aslında, sadece bazen unutuyordu. Yine unutmuşdu. Sevde arkasına yaslanıp kafasını pencereye dayadı. Kollarını birleşdirip gözlerini kapattı. Cafer telefonuna ardarda gelen mesajlara bakdı:

Annesi: "Oğlum gelirken eve uğra."

Babası: "Eve gel lan, eşşek sıpası! Çabuk ol dedim, gerekirse dön."

Özgür: "Ağabey acil eve gelmen lazım sana bir sürprizimiz var."

Özge: "Ağabey ailecek toplandık özel birşey için seni bekliyoruz. Sana bir süprizimiz var."

Eniştesi: "Kayınço burada toplandık seni bekliyoruz gel bakim bekliyoruz."

Ablası: "Cafer, bizden habersiz evlendiğini öğrendiler sakın eve gelme! Babam sana okadar kızgın ki, sorma gitsin. Ablasının birtanesi, ben hallederim, ben konuşurum gözün arkada kalmasın sakın. Herkez hata yapar önemli olan hatadan dönmek. Şu an herkez bir şok içinde, ama sabah mutlaka gel özür dile annenlerden. Mutlaka bir açıklaman vardır eminim, ablan her zaman sana güveniyor, herzaman senin arkanda bunu unutma. O güzel yüreğinden öpüyorum, Allahʼa emanet ol. Karına da selam söyle, umarım senin kımetini biliyordur." bunu okuduğunda tebessüm etti.

ℝ𝕒𝕪𝕚𝕙𝕒  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin