Ben geldimmmmm. Dayanamadım. Bugünün 2. Bölümü. Önce 10. Bölümü okuyun lütfen.
Bol sövmeli bir bölüm oldu. Önce istiğfar çekin sonra başlayın.
Bölüm şarkısı : Tuğçe Kandemir Gördüğüme Sevindim
Şarkıyı aşırı fazla dinlemiyorum ama sözleri, yansıttığı duygu çok içten.
Haydi satır aralarınaaa
İnsan şükürsüz bir varlıktır. Yaradan bir şey verse gözü hep diğerindedir. Birini elde etse onun değerini bilmez. Diğeri neden yok bende der. Oysa elindekinin kıymetini bilse diğerine sahip olduğunda oluşan mutluluktan daha da çok mutlu olacaktır. Ama öyle bir varlıktır ki insan ; Elindekinin kıymetini kaybetmeden anlayamaz.
Oysa ki ben hiç diğerini istememiştim. Ben hep Bera'yı beklemiş, hep o olsun yanımda istemiştim. Arkadaşım da, sevgilim de o olsun istemiştim. Ama biz seneler önce ayrılmış ve bir daha eskisi gibi olamamıştık.
Ama yine de şükrederim Rabbime. Uzakta da olsa orada bir yerde olduğunu bildiğim için şükrediyorum.
Onun nefes alması bile bana mutluluk verirken ben nasıl şükretmezdim?
En son baklava götürdüğüm günden beri görmediğim Umut'u özlesem de elimden birşey gelmiyordu.
Kalkıp gitmişti.
Umut'un çıkmasının ardından Emre ve diğer tim üyeleriyle aramızda geçen konuşmadan sonra pek birşey konuşulmamıştı. Timdekiler konuyu değiştirse de ben içimde değiştirememiştim.
İncinen gururum ve kırılan kalbimle abimi beklemeden eve gelmiş ve yatağa gömülüp gözyaşlarımı serbest bırakmıştım.
Belli etmesem de yorulmuştum. Hem fiziken hem de ruhen yorgun bedenim tabiri caizse bok çuvalı gibi yayılmıştı.
Bazen insan ağlamaya ihtiyaç duyuyordu. Rahatlamak için, içindeki duyguları duşa dökmek için ağlıyordu insan.
Ağlamak bana göre güçsüzlük olmamıştı hiçbir zaman. Zaten aşırı duygusal biriyseniz benim gibi ağlamadan duramazsınız.
Ağlamak aslında düşünüldüğü gibi güçsüz düşüren yada yapılmaması gereken birşey değil. İnsan içindekileri döktükçe daha da güçlenir bana göre.
Hatta ağlamak sağlık açısından yararlıdır. Öyle ki üzüldüğünde ağlayan kişilerin kalp damarları açılır. Gözyaşı döktüğümüzde kalp daha az sıkışır ve kalp hastalıkları riski azalır.
Düşüncelerimi bölen Aras'ı kucağıma alıp dizlerime oturttum.
"Hayacım?" daha her kelimeyi söyleyemeyen Aras'ın yanağını öptüm.
"Efendim bebeğim?" dediğimde bir dudağı titremeye başladı.
"Beyim kaydeşim oycak ya. O jaman da beyi şeyey mişin?" çoğu kelimesini tam söyleyemeyen Aras'la gülümsedim.
"Seni her zaman seveceğim Aras'ım. Sen benim küçük bebeğimsin." dediğimde gözlerini kocaman açarak heyecanla konuşmaya başladı.
"Haya hayıy ben kojaman oldum." diyerek ellerimi havaya kaldırıp açtı. "Abi de oydum. Babam dedi ki abiler hey jaman kaydeşlerini koyuymuş." dediğinde yüzümde buruk bir gülümseme oluştu.
Abim benim herşeyimdi. En büyük destekçim, sığınağımdı. Bazen baba, bazen anne, bazense başıma bela bir kardeş oluyordu. Bana hiç abi olmamıştı. Herkes abisinden çekinirken benim yakınımda olan tek arkadaşım abimdi. Gizem de vardı ama uzaktaydı. Yusuf'la da yakındık ama abim çok başkaydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaybolmuş Kalpler (TAMAMLANDI)
Romance"Hala büyümemişsin Zeynep. Büyü. Büyüt kendini." dediğinde durulmuştum. Sözleri canımı acıtıyordu. Ne daha deminki gibi bir gülümseme nede alay vardı yüzümde. "Belkide sadece beraber büyümek istemişimdir." Sesim güçsüz de olsa ona ulaşmıştı. Adem...