Yüksek müsaadenizle ben biraz dayanamayıp bölüm atmaya geldim.
Bölüm şarkısı; Kubilay Karça- Yaban Gülüm
"Bahtımızı sikeyim. Dağımı, taşımı özledim olum ben. Yatakta yatmak ne? Ben kaya üzerinde üç saniye uyumayı özledim. Hay amına koyayım böyle işin." diyen Emre'yle Ferit de hızla elindeki son raporu masaya savurdu.
"Bende sikeyim abi." Furkan da isyana başlamıştı.
"Laga luga yapmayın. Eliniz çalışsın."
"Cemal abi elimiz çalışıyor da götümüz uyuştu. Bu ne böyle. Biz bayır insanıyız. Taş devrindekiler bizden daha şehirlidir. Bize şehir yaramıyor." diyen Ferit'le herkes ona baktı.
"Lan geldiğimizden beri pavyondasın. Sen misin lan dağ bayır insanı?" Emre'nin dediğiyle Ferit'in yüzü düşse de herkes kahkaha atmaya başladı.
"Olum burda ki kızlar fıs. Ben bebeğimi özledim. Kelle uçururken verdiği zevki özledim. Her vurduğunda çıkan inleme sesini özledim amına koyayım."
"Ferit ben seni inletmeden sen sesini kes."diyen tim komutanlarıyla hepsi sustu. Üsteğmen Karahan verdiği emirle sus pus olan timine baktı.
Yaşça Cemal abi dışında hepsinden büyüktü.
"Karahan yine regl döneminde bence." diye Furkan'ın kulağına fısıldadı Ferit.
"Sus lan. Duyarsa seni menopoza bile sokar."
"Olum ben sıcak sevmem lan. Nenem de menopozdayken durmadan evin duvarlarında yuvarlanıyordu amına koyayım. Bir yanıyordu bir donuyordu. Delirmişti karı lan. Sırf bunun için bile evlenmem ben." Ferit aklına gelen nenesinin halleriyle yüzünü buruşturdu.
"Kalkın eğitim başlayacak." diye emir verip önce kendi kalktı Karahan komutan.
"Ne zaman bitecek Umut bu siktiğimin cezası." diyen Emre'yle olduğu yerde durup arkasına baktı.
O da memnun değildi durumdan. Aklı zaten bulanıkken buraya gelen kadın daha da bulandırıyordu aklını.
"Bilmiyorum ama çözüm yolu bulmaya çalışıyorum. Dilekçe gönderdim ama siktiğimin albayı onay vermedi." diyerek İbrahim albayın nefretiyle dişlerini hızla birbirine bastırdı.
"Birşey yapmamız lazım farkındasın değil mi? İki hafta olacak ve biz her çıktığımız operasyonda deşifre olmamızın sebebini bulamıyoruz. Üstelik Ankara'dan sürgün edildik. Siktiğimin eğitimine geldik buraya." diyen Emre de sinirini kusarken Umut, Emre'ye doğru yaklaştı.
"Biliyorum teğmenim ama elimden birşey gelmiyor. Uğraşıyorum." konuşan Karahan komutanın yüzüne bakıp yüzünü buruşturdu Emre.
"Belli uğraşıyorsun. Ama bizim sürgünümüzle değil." diyip o da komutanına bir adım yaklaştı.
Yüzüne yaptığı şeyleri anlamlandıramazcasına bakıp ses tonunu alçattı Emre. "Çok sevgili albayımız İbrahim Beyin kızının gönlünü yapmakla uğraşıyorsunuz komutanım. " Emre kızdan bahsederken sesindeki nefreti ve iğrenmeyi gizleme gereği duymazken komutanım derken de özellikle vurgu yapmıştı.
En yakın arkadaşı, abisi yerine koyduğu adamı tanıyamıyordu.
Normalde yüzüne bile bakmadığı kıza Zonguldak'a geldiklerinden beri bir ilgiyle yaklaşıyordu. Umut Bera Karahan bu kişi değildi.
"Kiminle konuştuğuna ve kimden bahsettiğine dikkat et Teğmen!"diyen sert sesiyle hızla elini rastgele salladı Umut'un yüzüne. Çenesine gelen yumrukla Umut yerinden bir santim bile kımıldamazken Emre hıncını alamamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaybolmuş Kalpler (TAMAMLANDI)
Storie d'amore"Hala büyümemişsin Zeynep. Büyü. Büyüt kendini." dediğinde durulmuştum. Sözleri canımı acıtıyordu. Ne daha deminki gibi bir gülümseme nede alay vardı yüzümde. "Belkide sadece beraber büyümek istemişimdir." Sesim güçsüz de olsa ona ulaşmıştı. Adem...