bölüm-5(atak)

11.3K 506 35
                                    

selam gençler...multimedia da imran ve mert var. voteli okumalar...nerde benim okuyucularım gençler ne ediyonuz göremedim sizi:)





Bülent Ersoy un sesiyle gözlerimi araladığımda hava kararmış gibiydi ve evde hiç ışık yanmıyordu.he neden mi Bülent Ersoy? Kadının bir parçası var korrrr diye bir bağırması var sırf duymamak için hemen cevaplarım aramayı ve şu an azgın yangınlar kısmına gelmişti, galiba üzerimdeki etkisini yitirmeye başladı.gözlerimi sımsıkı kapatıp arayan her kimse ısrarcı olmaması için dua etmeye başladım ama yemedi en son sorr diye bağırmaya başladığında dayanamadım ve yerdeki telefonu gözlerimi sıkarak alıp kulağıma götürdüm buraya kadar normal ama telefonu kulağıma götürürken sövmeseydim iyiydi.

"ağzına tükürdüğüm kimsin lan gecenin bu vaktinde?! Açmıyorum dimi işim var belki uyuyorum belki ne diye ısrarla arıyosun dingil?"

Ben böyle sıralamaya devam ederken arayan kişinin hiç konuşmadığını fark edip telefonu kulağımdan uzaklaştırdım ve ekrana baktım. Allahım at bi kukari çek al beni yukari.böyle hayatın ben.... Neyse sonra kendime saydırmaya devam edicem önce sıçtığımı temizliym...telefonu daha sakin bir şekilde kulağıma koyarak

"aaaa kuzey senmisin?" diyerek az önce ki lafların hiçbirini ben söylememiş gibi yüzsüzce konuşmaya başladım.bir süre karşı tarafın konuşmasını bekledim ama konuşmayınca "alo kuzey?" diye sordum gene cevap yok. Allahım adamı şoka mı soktum o beni ev kızı uslu ağır bilirken birazcık sövdüm diye terk mi etti ki acaba beni oyyy ben nerelere gideyim ey allammm...tam ben böyle ağıt yakmaya başlicaktim ki kuzey aşırı sakin bir sesle konuştu

"sen az önce bana küfür mü ettin?" ahanda sıçtık.çevir kazı yanmasın

"yok canım nerden çıkardın?" en masum sesimi kullanmıştım umarım yer diye düşünürken kuzey yemediğini kanıtladı.

"çevir kazı yanmasın maviş" neyse bana maviş demişti bu bir sevgi sözcüğü olduğu için biraz rahatladım ve konuşmasını bekledim. Bir süre sonra

"uyandın mı artık?" diye sordu.

"uyandım uyandım. Napıyosun?" diye sordum azcık cilveli sesimle. O fark etmişti cilveli konuştuğumu ki konuştuğunda sesine yansıyan gülümseyi daha buradan fark etmiştim.

"kalk yemeğe gidelim dicektim"dedi.

"hmmm nereye gidicez?"diye sordum tabi ben böyle romantik laflar beklerkene o

"çıkınca bakarız.götü başı açık bişey giyme bir saate ordayım" dedi ve kapattı.kapattı derken bildiğiniz yüzüme telefon kapattı e şimdi misilleme yapmiym da napıym ben?heme kalkıp üzerime bi kot onun üstüne de bol dekolteli bir sıfır kollu gömlek geçirdim,saçlarima da su dalgası yapıp makyaja geçtim.o bir türlü beceremediğim aylaynırı uzun süren uğraşlarım sonucu yüzüme gözüme bulaştırmadan çaktim.aslında kırmızı ruj sürmeyi düşündüm ama çok ağır kaçacağı için pembe sürdüm ve evet hazırım. Kızları uyandırmamak için sessizce mutfağa geçip buzdolabının üstüne not yapıştırdım ve konverslerimi ayağıma geçirip çıktım.üzerime sadece ince siyah bir hırka almıştım ve daha dışarı çıkar çıkmaz pişman oldum.o yazdan kalma ılık havalar gitmiş yerine kışın geldiğini haber veren rüzgarlar gelmişti.her zaman rüzgarin özgürlük olduğunu düşündüğüm için sorun etmedim ama soğuk esmeseydi iyiydi.bir beş dakka kapıda bekledim tam soğuktan nasibimi alıp eve girecekken kuzey gelip önümde durdu. Kendimi hemen arabaya attım ve ultra yeni sevgilime baktım ve bu adam türkmü ya diye düşünmeden edemedim.birbirimize azda olsa uyumlu giyinmiştik oda benim gibi alttan kot pantolon üstten de mavi gömlek giyinmişti.kaslarını ortaya seren gömleğini süzerken gerçekten çok yakışıklı olduğunu fark ettim.bana eğildi tam öpecekken önce bir gözlerime baktı sonra dudaklarıma.ardından beni öpmeden geri çekilip cinayi potansiyeli baya yüksek bakışlar atmaya başladı.şimdiden pişman olmaya başlamıştım ama ölmek var ama dönmek yok diye düşündüm.kuzey beni tek kaşı kalkık biraz daha süzdükten sonra torpidoya eğilip içinden bir paket ıslak mendil çıkarıp kucağıma attı. Ben anlamsız bakışlarla pakete bakarken

AŞKIN PİYASASI (düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin