bölüm-11(sabahlar)

8.7K 297 2
                                    



geç oldu biraz ksusra bakmayın..multide imran ve mert var..keyifli okumalar...

TANEM

Uyandığımda kendi yatağımda olmadığımı anlamam çok kolay olmamıştı.kaç saattir uyuyordum bilmiyorum ama hava kararmıştı ve yanımda kuzey yoktu.uyku sersemi yataktan çıkarken son zamanlarda gerçekten çok fazla uyuduğumu düşünüyordum. Sallanarak salona indiğimde kuzeyi sehpanın önünde yere oturmuş ve dosyalara boğulmuş bir halde buldum. Üstü çıplaktı ve saçları dağılmıştı.hemen yanına gidip yere çöktüm.dosyalardan başını kaldırıp bana gülerek bakınca dayanamayıp yanağına ufak bir öpücük kondurdum ve

"napıyorsun hayatım" diye sordum.yüzünde ki gülümseme büyürken sırtını arkamızda bulunan koltuğun önüne yaslayarak beni kucağına çekti.ufak bir çığlık atarak kucağına düştüğümde kollarını belime sararak beni kendisine yasladı ve

Çok öpülesi görünüyosun" dedi.o görüntü nasıl oluyor en ufak bir fikrim yoktu ama kuzey söyleyince iltifatmış gibi geldi ve sırıtıp sırtımı göğsüne yaslayarak cilveli bir sesle

"nasıl oluyor öyle görünmek" diye sordu. bir elini belimden çekerek penyemin açıkta bıraktığı boynum ve omuzum arasında gezdirerek "dudakların şişmiş,gözlerin parlıyor ve yüzün kızarık inanılmaz görünüyorsun" dedi.tam cevap verecekken elini penyemin boğazından sokarak hafifçe aşağı çekti ve omzumun büyük kısmını açıkta bıraktı.ben daha ne olduğunu anlayamadan da "siktir böyle giderse evlenemeden sakat kalıcan" dedi.ne olduğunu görmek için arkaya dönmeye çalıştım ama çenesini başımın üstüne yaslayarak beni engelledi bende göremediğim için merakla

"ne olmuş ki" diye sordum.baş parmağını omzumda nazikçe gezdirerek

"çok bişey yok kızarmış sadece" dedi.hala ne demek istediğini anlamamıştım ama çok bişey yok dediği için üstünde durmadım.öyle biraz oturduktan sonra eğilip omzumun üstüne hafif bir buse bıraktı ve "sen tv falan izle benim dosyalarla bir iki şeyi halletmem gerek" diyerek beni kucağından kaldırdı.çok rahattım ama ben.fazla uzaklaşmak istemediğim içim sehpanın üstünden telefonumu aldım ve önüne oturduğumuz koltuğa uzanıp kuzeyi izlemeye başladım.sehpaya doğru eğilmiş dosyalara gömülmüştü yine. Biraz sonra sıkılarak telefonumla oynamaya başladım.tam okeyde elimi 205 le açacakken telefonum çalmaya başladı. Normalde meşgule alır oynamaya devam ederdim ama uzun zamandır konuşmayı ihmal ettiğim sultanım arıyordu ki dünya yansa o telefon açılacak arkadaş başka yolu yok! Hemen telefonu açıp kulağıma götürdüm ve "aşkımmm" diye bağırdım.ben aşkım diyince kuzey üstüne alınıp "söyle güzelim" dedi.bu söylediğine kıkırdarken elimi kaldırarak telefonu gösterdim ve sus işareti yaptım.şimdi annemi kalpten götürmenin bi alemi yok demi?

Kaşlarını çatarak bana baktıktan sonra dosyalarına geri döndü bende gülümseyerek telefonu kulağıma geri götürdüm.

"nerdesin sen hayırsız" dedi annem.alınmış gibi yapmaya çalışarak

"ne hayırsızlığımı gördün sultanım aşk olsun" dedim.annem hafifçe kıkırdadıktan sonra

"kaç gün sürdü atağın?" diyerek direk konuya daldı.içimi çekip konuya başka bir giriş yapmaya çalıştım.

"bende seni özledim anne" dedim.karşılığı ise "bana cevap ver. Süreleri uzamaya başladı o yüzden saklıyorsun dimi?" diyerek kendime bile itiraf edemediğim gerçekleri ona itiraf etmemi istedi. Seslice içimi çekip

"üç gün" dedim. Önce bir anlamadı sonra telefonu kulağımdan uzaklaştırmamı gerektirecek şekilde bağırdı "üç mü?!" şu an içinde bulunduğum durumdan o kadar nefret ediyordum ki konuyu değiştirebilmek için umutsuzca bir girişimde daha bulundum.

AŞKIN PİYASASI (düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin