en uzun bölüm bu oldu herhalde.keyifli okumalar=)
TANEM
Saat gece üçte biricik görümcem ve arkadaşım ile birlikte sevgilimin iş arkadaşının dedikodusunu yapıyorduk.bu işte bir gariplik var gibi geliyo bana ama hiç sesimi çıkarmayarak konuşmaları dinlemeye devam ediyordum.senem son on dakikada birasından on yudum almıştı ve büyük bir değişim geçirmişti.uysal ve güler yüzlü kız gitmiş yerine dedikoduya kendini kaptırarak arada sırada İngilizceye geçen ama küfür kısımlarını itinayla Türkçe seçen bir kız gelmişti.değişiminden ziyade anlattıkları başımızı döndürmüştü.
"ya bu ahmet abi iki sene önce nişanlıydı nasıl haberiniz olmaz sizin?"diye sorarak konuya olan ilgimizi had safhaya çıkarmıştı.mine hemen atılarak
"niye ayrıldılar?"diye sordu.senemin yüzü acıyla kasılırken sanki çok kötü bişey hatırlamış gibi dudaklarını dişleyerek
"öldü"dedi.ben bi anlamakta zorluk çektim ama minenin hiç öyle bi hali yoktu ki hemen atıldı.
"neden kazamı geçiridi?" senem aşırı sakin bir sesle
"intihar etti"dedi.o an aklıma ilk olarak senemin annesinin ölümüyle ilgili ne bildiği geldi.mine seslice nefesini çekerken ben mantıkla yaklaşmaya çalıştım.
"neden ahmeti semiyormuymuş?"senem koyverdim der gibi elini salladı sonra başladı konuşmaya
"ya bu ahmet abi çok seviyodu kızı,kızda onu tabi.nişanlanmışlardı deniz ablanın yaşının dolmasını bekliyorlardı evlenmek için"ekşın beklentim beni bile aşıyordu şu an
"eee"diyerek senemi teşvik ettik.
"eesi ahmet abi bir ihaleye yolsuzluk karıştırıldığını fark etmiş ve ihbar etmiş adam da ihaleden atılmış işde ahmet abiye verilmiş."mine inanamayarak
"bu yüzden mi kız intihar etmiş?"diye sordu.senem olumsuzca başını sallayıp şişesini dudaklarına götürüp uzun bir yudum çekti.şişeyi indirdiğinde gözleri bulutlanmıştı.
"ihaleden atılan adam deniz ablayı kaçırdı ve adamlarına verdi"bu fazlaydı.hakkaten fazlaydı ama...
"verdi derken nasıl verdi?"ay mine bazen çok salak oluyorsun diye bağırmak istedim ama susup senemin açıklamasını izledim.
"deniz ablaya o adamın adamlarından her biri tecavüz etti ve görüntüleri ahmet abiye yolladılar.o zaman 14 yaşlarında falandım ama onların aşkı gibi bir aşk istiyordum.öyle çok seviyorlardı ki birbirlerini.bakmayın ahmet abinin sert olduğuna tuzlu kahve içtiğinde sırf deniz abla mutlu olsun diye ikinci fincanı istemişti." Ben ahmetin bir kızla mutlu halini düşünüp gülümserken minenin gözleri dolmuştu.kendisine sürtük muamelesi yapan bir adamın sevdiği kız üzülmesin diye iki fincan tuzlu kahve içtiğini kendine yediremiyor gibiydi.sonra kendini toparlayarak
"kurtaramadı mı ahmet kızı?"diye sordu.senem yine başını salladı.
"hayır ama adamlar işleri bitince kapısının önüne atmıştılar zaten.o günkü ahmet abinin sesi kulaklarımdan hiç gitmiyor.gözlerinde öyle bir acı vardı ki.zaten abim bu olaydan sonra beni amerikaya yolladı.bu hisseli işlerde çok düşmanı oluyomuş insanın öyle dedi"he senem he..asıl düşman baban haberin yok.
"sonra ne oldu?"
"üç ay psikolojik destek aldı deniz abla,ahmet abi hiç birinde yalnız bırakmadı ama bir gün banyoda küvette bileklerini diklemesine kesmiş buldular onu.bulunduğunda bütün kan küvetin içinde birikmişti.su açmamış sadece ölmek istemiş gibi ayrıntılara takılmamış.ahmet abi onu bulduğunda eğer bileklerini dikine değil de yanlamasına kesseymiş kurtulabileceğini söylemişti ama deniz abla sağlık meslek öğrencisiydi işini bilerek yapmış"küvete dolmuş kan görüntüsü midemin kalkmasına sebep olurken bir kızın başına gelebilecek en kötü şeyleri yaşadığı için hemcinsim adına üzülmüştüm.biz bir kişiye verene kadar neler çekiyoruz kız orda istemediği halde kaç kişi tarafından kullanılmış!düşüncesi bile kanımı dondururken minenin sorusuyla dikkatimi konuya çevirdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞKIN PİYASASI (düzenleniyor)
Romance-devam et! diye bağırdım gözlerinin içine bakarak, bir an şaşırır gibi oldu ama hemen sonra gözleri öfkeyle kısıldı ve elini bacağıma atıp sıkmaya başladı..dudaklarını boynuma gömüp o hep çok sevdiğini söylediği köprücük kemiğimin üzerini sertçe ısı...
