arkadaşlar geç kaldı biliyorum ama anca bu kadar oldu=(neyse siz okuyun özür bölümü gece gelecek bide hataları görmezden gelin lütfen beş dakikaya çıkmam lazım ve ben burdayım kontrol edemedim yani o yüzden şimdiden soryyy...
keyifli okumalar...
yorum yapmazsanız bölüm falan yok he...
TANEM
Osmancık dinlenme tesislerinde verdiğimiz küçük molayı kullanarak sıradan bir sohpet ortamı oluşturdum.yaklaşık olarak beş saat sonra yapacağım şey için cesaret toplamam lazımdı ve kafamı dağıtacak konuların başında bilinmeyenlerim geliyordu.
Aslında ilk uyandığımda çok sinirliydim her şeyi ince detaylarıyla birlikte öğrenmek istiyordum ama artık o kadar emin değildim.
Karşımda oturmuş yüzünü buruşturarak demini beğenmediği açık çayı yudumlayan adam hakkında her yeni öğrendiğim şey aramızdaki uçurumun biraz daha açılmasını sağlıyordu.sanki birbirinden kopuk iki parça gibiydik, olan her olumsuz şeyde aramızdaki mesafeye metreler ekleniyordu ve kuzey giderek uzaklaşıyordu.
İçimde tam bir kaos vardı.bir tarafım dün geceyi sor diye ısrar ederken diğer tarafım senin olmaman gereken bir yerde olup görmemen gereken bir sahneyi izlediğine kuzeyin pek sevineceğini, aranızdaki mesafenin de kısalacağını sanmıyorum diyordu.
Tüm cesaretimi toplayıp hafifçe boğazımı temizleyerek dikkatini bana vermesini sağladım.
"kuzey?"çayı yavaşça masaya bıraktı ve başını kaldırıp direk gözlerimin içine baktı.
"ne kadar dayanacağını merak ediyordum güzelim"dedi kuzey benim hiçbir şey anlamayan suratıma bakıp hefifçe sırıttı "ama helal olsun ben istanbuldan çıkamayız diye düşünmüştüm sen baya sıktın dişini"
Bütün şaşkınlığımı bir kelimeye sığdırmaya çalıştım.
"ne?"kuzey tek kaşını ukala bir gülümsemeyle kaldırdı
"dün gece olan her şeyi izlediğini ve meraktan çıldırdığını biliyorum"en korktuğum kısım geçtiğine göre artık başlayabilirim.
"anlatıcakmısın?"diye sordum yüzüme tatlı olduğunu düşündüğüm bir gülümseme yerleştirirken.
"hayır" uçup giden alaycılığının hemen ardından sesini saran soğuğun sebebini anlamayarak baktım.
"neden?" sorduğum soruda ciddi olup olmadığımı anlamak ister gibi baktı suratıma ama bu anlık bir bakışmaydı.sandalyesini yerde ses bırakacak şekilde ittirip ayağa kalktı ve elini cebine atıp bana hiçbir şey söylemeden kasaya doğru yürümeye başladı.şaşkınlıkla ne yaptığını izliyor neden yaptığını anlamaya çalışıyordum.hesabı ödeyip bana baktı ve başıyla arabanın olduğu tarafı işaret ederek kalkmamı buyurdu.
Arabaya bindiğimizde sinirden deliye dönmüştüm.
"torpidodan selpak versene güzelim" sinirle cama dönüp dışarıyı izlemeye başladım
"kendin al!"eğilip selpak aldıktan sonra geri yaslandığını fark ettim.arabayı yola sokmak için elini benim koltuğumun arkasına atarak geriye dönmeye çalıştı ama eli bana değince kendimi çektiğim için oda sinirle önüne döndü.
"ne öğrenmek istiyorsun"diye gürledi.sesindeki sinir ürkmeme sebep olurken bu değişimin sorumlusunu merak ettim.cevap vermemem mümkünmüş gibi daha çok sinirlenmesine sebep olmuş olacak ki dirseğimden tutup sıkarak beni kendine çevirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞKIN PİYASASI (düzenleniyor)
Romance-devam et! diye bağırdım gözlerinin içine bakarak, bir an şaşırır gibi oldu ama hemen sonra gözleri öfkeyle kısıldı ve elini bacağıma atıp sıkmaya başladı..dudaklarını boynuma gömüp o hep çok sevdiğini söylediği köprücük kemiğimin üzerini sertçe ısı...