size kocuman bir bölüm yazdımm=)
keyifli okumalar çok sövmeyin emi=)
multide çakıcı familyası var...
TANEM
Kapı çaldığında,mutfak masasına sığmayacağımızı düşündüğümüz için salondaki orta sehpasının üzerine kahvaltılıkları yerleştiriyorduk.ellerim dolu olduğun elinde ekmek sepetiyle peşimden gelen senemin kapıyı açmasını sağlamak için kenara çekildim ama geleni merak ettiğim için salona gitmeyip bekledim.kapı açıldığında olduğum yerde kaldım.kıpırdayamadım.
İçimi kocaman bir suçluluk duygusu kaplarken göz pınarlarımın yaşlarla dolarak sızlamaya başladığını hissettim.yaklaşık yirmi yıl sonraki halim kapıda durmuş yüzündeki gülümsemeyle bana bakarken konuşamadım.kalbim sıkışmaya başladı.
"abla!"büyük bir sevinçle bana koşup belime sarılan kardeşim bile tepkisiz halimi bozmaya yetmedi.annemden gözlerimi alamıyordum.şu an biraz olsun şaşkınlık hissetmem gerektiğinin farkındayım ama suçluluk ve pişmanlık içimi öylesine doldurmuştu ki bir parça şaşkınlığa yer kalmamıştı.annemin yüzünde gözlerimi dolaştırırken aklım hep eskişehirdeydi.
Bunu ona yapmaya hakkım varmı?
Hayatına bu büyük yalanın içinde devam etmesine gözlerimi kapatıp izin vermelimiyim?
Annem kollarını bana açtığında elimdeki kaselerin yere düşmesine aldırmadan kollarına atıldım ve küçüklükten kalma bir alışkanlıkla başımı boyun girintisine soktum ve gözlerimde biriken yaşların birbirini iterek yanaklarımı ıslatmasına aldırmadım.annem sırtımı sıvazlayıp saçlarımı kokladı.ihtiyacım olan şey buymuş diye düşündüm.anne şevkatiymiş.bir süre sonra yere düşen başka şeylerin sesini duyunca başımı gizli kaçak sığındığım limandan ayırıp kenara döndüm.az önce yüzümde olduğunu düşündüğüm ifadenin aynısıyla bana bakan imranı gördüm.annem benden hafifçe uzaklaşıp imrana döndü.imran bembeyaz suratıyla bana dönüp izin ister bakışlar attı.hafifçe geri çekilip anneme sarılmasına yetecek bir alan bıraktım.imran annemin boynunun diğer tarafına başını gömüp hıçkırmaya başladığında ben gözlerimi kuruladım.
"oy kuzucuklarım nasılda özlemişler beni"dedi annem şevkat kokan bir sesle.annem imranın kafasını hafifçe kaldırıp ellerini yanaklarına koydu
"noldu annem niye ağlıyorsun?" İmran başını annemin ellerinden kurtarıp tekrar boynuna gömdü
"özür dilerim Zeynep teyze"dedi hıçkırıklarının arasında "özür dilerim"annem ağladığı için özür dilediğini düşünüp daha bir sarıldı imrana.kendimi toplamaya çalışarak cerene sarıldım ve annemin bana yaptığı gibi saçlarını koklayıp tombiş yanaklarına öpücük kondurdum.daha beş yaşında olduğu için olsa gerek kıkırdayıp kollarımdan kurtuldu ve bana gözlerini pörtleterek baktı.
"abla boğuyodun nerdeyse"gülümseyip anneme döndüm
"hoş geldin anne"dedim "hayırdır?"annem yüzüne yalandan alınmış gibi bir ifade oturtup bana döndü
"hayırsız kızım ben gitmeden kamptan çıkamayacak gideyimde bir el atayım dedim"diye açıkladı.
"kamp derken?"diye sordum anlamayarak
"e babana demişsin ya telefonumu kapatıyorum evcek kampa giricez bütünlemeye kaldım diye"dedi "bende sen gelemiyorsan ben geleyim bari dedim.kötü mü yaptım hayırsız?"yüzüme son bir haftadır yapışıp kalan 'ben iyim,her şey yolunda'ifadesiyle baktım anneme.imran kendini geri çekti ve ıslak yanaklarını yüzündeki gülümsemeyle birlikte kuruladı
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞKIN PİYASASI (düzenleniyor)
Romance-devam et! diye bağırdım gözlerinin içine bakarak, bir an şaşırır gibi oldu ama hemen sonra gözleri öfkeyle kısıldı ve elini bacağıma atıp sıkmaya başladı..dudaklarını boynuma gömüp o hep çok sevdiğini söylediği köprücük kemiğimin üzerini sertçe ısı...