ben gene hızlı hızlı geldim...keyifli okumalar=)
TANEM
Bedenimin her köşesinde kuzeyin sıcaklığını hissederken,başımı boyun girintisine soktum ve ellerimi omuzlarında birleştirerek sahne ışıklarının altında piyanonun yumuşak ritmine göre yavaşça hareket etmeye başladım.uzun topuklarım sayesinde kuzeyin boynuna istediğim gibi uzanabiliyordum.ellerini belimin iki yanına koyarak kendini bana uydurdu ve kulağıma doğru hafifçe konuşmaya başladı.
"telefonum ayseldeydi" dedi."o mutfağa indiğinde Figen bizim tekliflerimizi sabote etmek için masama böcek yerleştiriyormuş.işini bitirip çıkarkende sen arayınca ilişkimizide sabote etmek istemiş ve bebeğim inan bana aradığında telefonumu getirmesi için ayseli uyarmıştım.bunun için üzgünüm"kafamı hafifçe kaldırıp gözlerinin elasına bakmaya başladım.ben kuzeyin kalkıp ta beşyüz bin verip kovduğu bir kadınla görüşmeyeceğini zaten biliyordum sadece benim gidişimin gururunu kırdığını ve aklım başıma gelsin diye böyle bişey yaptığını düşünmüştüm ama gözlerindeki sarsılmaz otorite böyle küçük oyunlara girmeyeceğinin kanıtı gibiydi.
"ihaleniz noldu?"sorum karşısında yüzünde çok kurnaz bir gülümseme oluştu ve eğlenceli bir sesle
"ertelendi"dedi.sesindeki tını bunun çok da hoş şeyler sonucu olmadığının haykırıken sonunun figene dokunduğunu tahmin etmiştim.kuzeyin kendine yapılan yanlışın altında kalmayacak bir yapısı vardı.çocukluğundan beri babasına kin tutan bir adam ihaleyi sabotaj eden bir kadına ne yapmıştır Allah bilir.kuzey hazır dökülmeye başlamışken diğer sorularımın cevabını almaya çalıştım.
"benim sorunum Figen değil kuzey.onunla bir daha görüşecek kadar karaktersiz olmadığını biliyorum zaten ama bana inanmaman ne demek?peşime bir koruma dikmen?ilişkimizin başından beri sana hiç yalan söylemedim ben ve inan bana ilk öpüştüğüm erkek olmasaydın figenle yattığını duyduğumda bunu sana karşı kullanırdım"yüzü pişmanlıkla kasılırken derin bir nefes aldı.
"ben sana güveniyorum evde olanları unut biTANEM.bir daha asla olmıycak böyle bişey yemin ederim ve ayrıca koruma sana değil babama güvenmediğim için senin yanında."fren olayından sonra babasından hiç bahsetmemiştik ama kuzeyde bende bu işin arkasında kimin olduğunu bir juke nun frenlerinin kendiliğinden boşalmayacağını biliyorduk.peki kuzeyin babasından korunabileyim diye ömrümün ne kadarını bir korumayla geçirecektim.
"ben babandan korkarak yaşamak istemiyorum" tek kaşını kaldırararak bana alaycı bir bakış attıktan sonra
"inana bana bende babamdan korkarak yaşamak istemiyorum"dedi.ses tonunda acizliğin elli çeşidini bulabilirdiniz.hemen konuyu değiştirmek için şakacı bir sesle türk sinemasından alıntı yaparak konuştum.
"deli kadir söyle beni ne kadar seviyorsun?"alıntı yaptığım cümleden sadece kendine gelen kısmı alarak sinirli bir şekilde
"kadir kim lan?"diye sordu.bu adam iflah olmaz diyerek ellerimi boynundan çektim ve masaya döndüm ama adım atamadan bileiğimden tutulup sertçe kuzeye döndürüldüm.dans etmek için değildi bu seferki buluşmamız sadece sarılmak içindi.ellerimin altında ezilen ensesine dökükmüş birkaç tutan sert saçını parmaklarıma dolayarak başını boynuma daha çok bastırdım.ellerini belimin arkasında birleştirerek ben kendine bastırdı boynuma minik öpücükler bırakarak
"seni sadece sevmiyorum ben,sana aşığım"dedi.sözleri görünemeyen maddesel bir kitleymiş gibi kulaklarımdan girip kalbimi doldurarak bütün vucuduma yayıldı.ellerimi saçlarından çekip onu biraz geriye doğru ittirip önündeki düğmelerin iki tanesini kapatmaya başladım.ne yaptığıma bakmak için bile olsa başını aşağıya eğmemişti.açık olan üç düğmenin en sondakini kapatırken
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞKIN PİYASASI (düzenleniyor)
Romance-devam et! diye bağırdım gözlerinin içine bakarak, bir an şaşırır gibi oldu ama hemen sonra gözleri öfkeyle kısıldı ve elini bacağıma atıp sıkmaya başladı..dudaklarını boynuma gömüp o hep çok sevdiğini söylediği köprücük kemiğimin üzerini sertçe ısı...