bölüm-2(marsis)

21K 517 29
                                    

TANEM

Bozuk bir psikoloji,karman çorman bir zihin ve hafif sancılı bir karın ile zile uzandım.İçten içe mutluydum ama arkasını gram bilmediğim biri için aşırı tepkiler verip kendimi hayal kırıklıklarıyla ödüllendirmek istemiyordum.

o gerçekten ışık gibiydi.Girdiği her ortamda saygı duyulan insanlardan birisiydi.Ayaklarını yere o kadar sağlam basıyordu ki yanından geçerken istemsiz dönüp bakma isteği uyandırıyordu.İnsanlar üzerinde herhangi bir otorite kurması gerekmiyordu zaten duruşu öyle mesafeli ve sertti ki samimi bir davranışı kaldırabilecek bir kişiliği olmadığını haykırarak geziyordu.Ve ben tüm bu çıkarımları geçirdiğimiz bir gecede yapabilmiştim ki aklımın bir köşesinde sadece bana göstermek istediği kadarını gördüğüm düşüncesi vardı.

Düşüncelerimle boğuşurken elimi zilden çekmeyi unuttuğum için kapı hızlıca açılıp sinirli bir ela 

"tanem?"diye bağırınca masumca elimi zilden çektim ve hafifçe sırıtıp ,sinirle  büyümüş gözlerine bakmamaya çalışarak

"elaa"diye cevap verdim.ela daha ağzını açamadan arkasında aynı sinirli yüz ifadesiyle mine belirdi ve 

"tanem?"dedi.Abartılı bir gülücükle mineye baktım ve resmen bağırır tonda

"mineee"dedim. Sabah sabah anlamsız coşkuma daha da sinirlenerek arkasını döndü ve içeri yürümeye başladı

"ne bağırıyorsun be sabah sabah?" haklı oldukları için içimden söylenerek tepkimi kendime sakladım ve 

"pardonda içeri alıcakmısınız beni?" diye mevcut durumu ev arkadaşıma hatırlattım.

"geç"içeri girince direk salona geçtim ve çantamı rastgele fırlattım.Kaderin bir cilvesi olsa gerek koltukta uyuyan imranın kafasına denk geldi ve hala uyumakta olan son arkadaşımda hiç hoş olmayan şekillerle uyanmış oldu.

sanırım olayı çözememişti ki bana gülümseyerek bakıp

"hoşgeldin maviş"diyip sakince oturdu.biz diğer üç kız imrana bakarak bir süre bekledikten sonra onun serbest stilinin herkesi şaşırtmak olduğunu  ve uykusunun ileri derecede derin olduğunu hatırlayıp diğer koltuklara çöktük.Tahminen zili duymamıştı bile.

"anlat bakalım noluyo sabah sabah"evimizin en büyüğü olan doktora öğrencisi elaya bakıp sırıttım.Herzaman her koşulda bize ablalık yapıyor evde kimin büyük olduğunu hiç unutturmuyordu.

"nolsun kuzum"dedim aşırı derece umursamaz bir tavırla "dolmuşa yetişeyim diye çömlekçiye indim o sırada çok mükemmel bir camaro sen gel bana çarp!yetmezmiş gibi içinden dünya üzerindeki en sexsi adam in!" çok küçük bir es verip nefes alarak tepkileri ölçtüm ve devam ettim "birlikte hastaneye gittik sonra sabaha kadar bekleyeceksiniz diyince doktor kantinde lafladık sonrada beni buraya bırakıp telefon numarasını verdi sonrada sexsi bakış atarak bana yaz dedi."cümlemi bitirince derin bir soluk çektim ve aynı anda karnıma sertçe giren sancıyla birlikte o nefesi hızlıca geri bıraktım.

"oha!"elaya dönüp aynen der gibi başımı salladım.bana çarpan arabadan o adamın inmesi bencede ohalık bir durumdu ve elanın da dikkat çekmek için ısrarla vurguladığım sexsi kısmına tepki verdiğini düşünerek hemen onayladım.

"araba çarptı derken?"elaya gözlerimi devirerek baktım.Dikkat çekmek istediğim yere odaklanamamıştı.

"araba değil camaro çarptı ayrıca konumuz bu değil"bana gerçekten inanamıyormuş gibi bakarak içini çekti.

"sen salakmısın acaba?"çok ciddi bir ifadeyle cevap verdim.

"hayır"

"eminmisin?"diye sordu tereddütte kalarak "bu anlattıkların ve anlatım şeklin aklı başında bir insana yakışmayacak türden"omuzlarımı silkip diğerlerine baktım.mine sırıtıyor imran gözleri dolu dolu olmuş beni izliyordu.

AŞKIN PİYASASI (düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin